Fair play, kişinin kendisine ve rakibine olan saygısının bir ifadesidir.'
'Kişinin rakibi ile eşit şartlarda bulunması için samimi arzusudur.
Kişinin rakibinin kötü durumundan istifa etmeyi reddetmesidir.
Kendi ekip arkadaşlarına olduğu kadar, rakip sporculara ve takımlara karşı da saygılı olmak.
Sadece spor sahasında değil normal yaşantısında da topluma örnek olan davranışlar içinde bulunmak.'
SPORCUM ZEYNEP GÜLCE KIYMAZ
Canan hoca ve ben Sporcularımıza her zaman ister normal yaşantıda olsun, isterse turnuva alanında olsun kendilerinden zayıfı ezmemeleri konusunda hep öğütler veririz.
Kendisiyle eşit şartlarda olmayan birini ezmenin acizlik olduğunu sık sık dile getiririz.
En güzel örneğini de sporcum maçta uyguladı.
Turnuvanın ilk saniyelerinde rakibinin zayıf olduğunu gören Sporcumuz Zeynep Gülce Kıymaz yavaş dokunuşlarla rakibini ezmeden, rakibine olan saygısını gösterdi.
İstese sert darbelerle nakavt edebilirdi.
Hem rakibinin maç yapıp gelişmesine katkı sağladı. Hem de spor Ahlakına yakışır bir davranış örneği gösterdi.
KÖRLE YATAN ŞAŞI DEĞİL KÖR KALKARMIŞ
Kötü Anılar
Kuşaklarını yeni tamamlayıp, ilk defa maça giren sporcum, güzel bir performansla final maçına tırmanmayı başardı.
Final de uzun yıllar spor yapmış birisi vardı.
Benim sporcum tribünde yapacağı final maçını beklerken, karşı tribünden bir grup çocuk gelip sporcumun yakınına kadar sokularak seslerini duyurmaya çalışıyorlardı.
Birisi 'sen kralsın bir vuracaksın çocuğu yoğun bakıma alacaklar' diyordu.
Final yapacak çocuk ise, 'bayıltacağım benim karşıma kimse çıkamaz' diye sporcumu psikolojik etkilemeye çalışıyorlardı.
Daha birçok hoş olmayan sözler kullanıldı.
Armut dibine düşer derler ya, körle yatan şaşı değil kör kalkıyormuş.
İlk maçında bu derece performans gösteren bir sporcudan hayli etkilenmiş olacaklar ki. Yeniyken gözünü korkutalım dediler sanırım.
***
SPORDA BAŞARI
'Sporda başarı, fiziki beceriler üstünlüğünün yanı sıra ahlaki değerlerin de tavan yaptığı bir çerçevede meydana gelmektedir. Bu ahlaki değerlerin başında ise FAİR PLAY gelir. FAİR PLAY sonradan keşfedilmiş bir oyun kuralı değildir, oyunun özü, ruhu, kendisidir. Bütün kurallar Fair Play ruhu üstüne inşa edildiği takdirde ne çizgilere, ne hakemlere, ne de sürelere ihtiyaç duyulur.'