Türkiye'de kanatlı eti tüketiminde piliç eti büyük bir paya sahiptir. Çok sağlıklı bir beyaz et olan hindi eti ise ne yazık ki beslenmede alması gereken yerin çok uzağında kalmıştır. Hindi eti ile, kırmızı et ve diğer beyaz et türleri ile yapılan bütün yemekler yapılabilmektedir. Son yıllarda hindi eti de tıpkı piliç gibi baget, kanat, pirzola, but, göğüs, boyun, kıyma formunda veya salam, sosis ve füme gibi ileri işlenmiş ürünlere dönüştürülerek tüketime sunulmaktadır.

Kolesterol ve kalori değeri oldukça düşük, protein değeri ise iyi bir düzeyde olan hindi eti, beyaz et ve kırmızı et arasında özelliklere sahip olup, sağlık açısından beyaz ete, lezzet açısından ise kırmızı ete daha yakındır. Kalp-damar rahatsızlığı bulunanlar, kilo problemi olanlar ve beslenmesinde etin daha yüksek miktarda yer almasının isteyenlerin her zaman tüketmesi gereken bir et türüdür. Hindi eti, vücudun ihtiyaç duyduğu temel aminoasitler, vitaminler, mineraller ve bazı büyüme faktörlerine sahip olduğundan sağlıklı beslenmede oldukça büyük bir öneme sahiptir. Hindi etinde protein oranı % 20 civarında olup, içerdiği protein vücut için gerekli amino asitlere sahiptir. Hindi eti triptofan amino asiti yönünden zengindir. Vücut tarafından sentezlenemeyen, mutlaka dışarıdan alınması gerekli olan bu amino asit, insanın kendisini iyi hissetmesini sağlayan bir beyin kimyasalı olan serotonin'in ön maddesidir ve bu mutluluk hormonunun salgılanmasına ve insanın uykuya dalmasına yardımcı olmaktadır. Hindi budu, protein ve demir açısından hindi göğsüne göre daha zengindir. Hindi etinde yağ sadece deride birikmektedir. İnsan beslenmesinde gereksinim duyulan çoklu doymamış yağ asitlerinden linoleik asit hindi etinde tavuk etine göre daha yüksek miktarda bulunmaktadır. Derisi alınmadığında yağ miktarı artmaktadır. Hindi etinde ortalama olarak 65 mg kolesterol bulunurken, bu değer sığır etinde 68 mg, koyun etinde 71 mg civarındadır. Hindi eti kolesterol bakımından fakir olması nedeniyle kalp damar hastaları ve yaşlılar için iyi bir besin kaynağıdır. Hindi eti B grubu vitaminlerden tiamin (B1), riboflavin (B2), niasin (B3), pridoksin (B6), folik asit (B9) bakımından iyi bir kaynaktır ve bilindiği gibi B vitaminlerinin birçok yararı söz konusudur. Örneğin; karbonhidratları enerjiye çeviren B1 vitamini, karbonhidrat metabolizmasına yardımcı olur, sinir fonksiyonları ve büyüme için gereklidir. B3 vitamini (Niasin), özellikle sinir sistemi işlevleri, sindirim , kan şekerinin ayarlanması, kolestrolün düşürülmesi, belleğin gelişmesi ve kanser riskini azaltmada son derece faydalıdır. 100 gram çiğ hindi etinde 7,9 mg B3 vitamini (Niasin) bulunmaktadır ki bu miktar kadınlar için günlük önerilen miktarın %80'ine, erkekler için önerilenin ise %60'ına karşılık gelmektedir. B6 vitamini insanda bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Folik asit (B9) ise özellikle anne adayları için büyük önem taşır, bebeklerin beyin gelişimine katkı yapar, doğum arızalarına (sakatlıklar), çeşitli kanser türlerine ve kalp hastalığına karşı korur. Hindi eti B12 vitamini açısından da zengindir. B12 vitamini alyuvar yapımındaki faydasıyla kansızlığın önlenmesi ve hücre gelişimi için gereklidir. Hamileliğin başlangıcından itibaren B12 vitamini açısından zengin hindi eti tüketen annelerin bebeklerinin daha sakin olduğu ve daha az ağladığı ileri sürülmektedir. Sadece bir porsiyon hindi eti erkek ve kadınların günlük B12 vitamini gereksinimini karşılayabilmektedir. Sağlıklı olma konusunda çok önemli bir yeri olan ve bağışıklık sistemi, hormonların düzenli salgılanması, yaraların iyileşmesi, vücudun yağ, protein ve karbonhidratları sindirmesi için son derece önemli bir mineral olan çinko, hindi etinin 100 gramında 1,7 mg miktarında bulunmaktadır. Bu miktar çinko kadınlar için önerilen günlük miktarın %24'üne, erkekler için önerilenin %18'ine karşılık gelmektedir.

Hindi etinde aynı zamanda kalsiyum, fosfor, potasyum, magnezyum ve özellikle hindinin siyah et olarak nitelendirilen kısımlarında (ör. but) önemli miktarda demir bulunur. Potasyum, normal kalp fonksiyonları ve kan basıncı için gereklidir. Hindi etinde sodyum miktarı kırmızı ete göre daha düşüktür ve düşük sodyumlu diyetlere uygun bir gıdadır. Hindi eti aynı zamanda diş ve kemik oluşumu, protein sentezi ve kas dokularının bakımı, büyümesi ve onarımı için çok önemli olan fosfora da yeterli miktarda sahiptir. Fosfor, B6 vitamini ile birlikte böbrek ve sinir sisteminin işlevlerini kolaylaştırabilmektedir.

Hindide diğerlerine göre az olmakla birlikte sağlık bakımından çok önemli olan selenyum minerali de bulunmaktadır. Bu mineral bağışıklık sistemini güçlendirir, tiroit hormon metabolizmasında, antioksidan savunma sistemi işlevlerinde rol oynar. Hindinin etinde bulunan selenyum miktarı vücudun gereksinimini sağlayacak düzeydedir.

Hindi etinde bağ doku miktarı az olduğundan, kolay çiğnenebilir ve sindirilebilir özelliktedir. Hindi etinin yumuşak ve lezzetli olması için çeşitli baharatlarla birlikte soğan suyu, süt, yoğurt, sirke, limon suyu ve zeytinyağı ile muamele edilerek bekletilmeli ve mümkünse kısık ateşte kendi suyu ile pişirilmelidir. Eti bıçakla delinerek içine biberiye, defne yaprağı yerleştirilirse lezzeti ve vücuda yararı artmaktadır. Fırınlamadan önce tepsiye yerleştirilecek havuç, kuru soğan, sarımsak, kök kereviz de ayrı bir lezzet vermektedir. Hindinin üstünün iyice kızarması ve özel olarak tatlanması için, pişme süresi bitmeden 15 dakika önce 3-4 yemek kaşığı ılık suyla inceltilmiş bal, fırçayla hindinin üzerine sürülür. Böylece hindi parlak, nar gibi kızarmış ve özel lezzetli bir hale gelir. Hindinin pişirileceği kabın büyüklüğü de önem taşır. Hindi kaba konduğunda çevresinde 5-7 cm boşluk olması pişme kalitesini artırır. Hindi eti hаngi yöntemle olursa olsun, hafif veya orta sıcaklıkta uzuncа bir süre pіşіrіlmelіdіr. Çоk yüksek sıcаklık et рroteinlerini katılaştırarak suyunun kaуbına ve lezzetinin azalmasına neden olmakta ayrıca protein ve bazı vitamin değerlerіnde bir miktar kayıp oluşmaktadır. En çоk zarar gören B1 vitaminidir. Izgara yapılan etlerde etten damlayan sularla B12 vitаmini ve folat kaуıpları da оlur. Pişirme etin ѕindirimini kоlaylaştırır, lezzetіnі artırır. Haşlama ve ızgаrа yаpılаrаk pіşіrіlen hindi etіnіn ѕindirimi, yağda kızarmış haline nazaran daha kolaydır. Ayrıca yаğdа kızarmış vеya atеşе çok yakın ızgara edіlmіş hindi etinde kanser yapıcı nitrozаmin gibi zararlı kіmyasallar oluşabilmektedir. Hindi eti çocukların daha sağlıklı gelişmesi için iyi bir protein kaynağı olduğu gibi, hastaların ve sporcuların diyetlerinde de güvenilir biçimde kullanılabilmesi bakımından iyi bir kaynaktır. Hindi etinin farklı kısımlarından yapılan çeşitli yemekler şeklinde sebzelerle birlikte tüketilmesi sağlıklı beslenme yönünden çok faydalıdır.