Bu karar, Kuvay-ı Milliye'nin tasfiye kararıdır. Olaylar, hızla gelişecek ve kaçınılmaz sona ulaşılacaktır. Garp Cephesi komutanı İsmet Bey (İnönü), 29 Aralık 1920 günü Kütahya civarında bulunan 61. Tümen Komutanlığına aşağıdaki emri yollar;

'1- Kuvay-ı Seyyare Kumandanı Ethem imzasıyla bugün meclis riyasetine ve kumandanlara çekilen açık telgrafta Yunanlılara karşı ve memleketin kuvvet ve muvaffakiyetini zayıf gösteren bir lisan kullanılarak Büyük Millet Meclisi hakkında hürmet ve itaatle kat'iyen kabil-i telif olmayan isnat ve tecavüzatta bulunmakta ve İstanbul'dan gelip Anadolu'ya iltihak eden hey'etin gûya müsait sulh şeraiti getirdiği gibi hilaf-ı hakikat beyanat neşrolunmaktadır. Bu beyanat kendileri tarafından ahaliden hodbehot para toplanmamasını, kendileri tarafından asker alınmamasını ve ahali hakkında idam cezasını ancak İstiklal Mahkemeleri vasıtası ile hüküm ve infaz olunabileceğini ve ordunun muntazam teşkilatına ve zapt-u rapt'a riayet edilmesini şiddetle talep eden Büyük Millet Meclisi Hükümeti'ne karşı 'alenen isyan mahiyetindedir. Bu hususta Büyük Millet Meclisi'nden yeni bir emir almadı isem de sarahaten îlan-ı isyan edenlerin her türlü tecavüzata kıyam etmelerine de bir mani kalmamış demek olup, bu telgrafnamede istihdaf edilen gaye, tıpkı Damat Ferit Hükümeti'nin söylediği gibi milletin mukavemetini bertaraf ve orduyu inhilal ettirecek bir propagandaya tevessül edildiğini göstermektedir. İsyan istihzaratının hedef ve vüs'ati ve peyderpey tevazzuh edecek mahiyete karşı milletin vasıta-i asliyesi ancak ordunun iğfalata karşı mukavemeti vatanperveranesi, hey'et-i zabitanın gerek tecavüzat-ı müselleha ve gerekse hulûl-ü müfsidaneye karşı teyakkuzlarıdır.
2- Kuvay-ı Milliye efradına, hayatları için tehlikeli olduğu evhamı altında millet aleyhine muharebe etmek için yemin ettirmişler ve ordudan ele geçecek zabitanın öldürülmesini tekarrür ettirmişlerdir.
3- Askerin konacağı ikamet mahallerinde ahaliden propagandacılar tayin etmişlerdir. Gerek merkumlar ve gerek emsal-i müfsitler ordu içinde yakalanır yakalanmaz derhal kurşuna dizilmelidir'.

61. Tümen Kuvay-ı Seyyare'nin üzerine yürürken, İsmet Paşa, Kütahya'dan 31 Ocak 1921 tarihinde Kuvay-ı Seyyare komutanı Ethem'e 'Ethem Beyefendiye' hitabı ile yazdığı uzun bir mektubun sonunda şunları söylemektedir;

'Büyük mücadelelere girişmiş zevatta hayat korkusu olmaz. Fakat herhangi bir mübarezenin esbab-ı muvaffakiyetini kable'l-vukû muvazene etmek iktiza eder. Ordunun size kurşun atmayacağı ve bazı kıta'atın size iltihak edecekleri hakkında ihtimal aldığınız teminata itimat etmeyiniz. İdareniz altındaki hakiki kuvvetlerin miktarı malum, 5000 miktarında olduğu mesmu' olmakla beraber 10000 hesap ediyorum. Kuvay-ı Milliye'yi lağvettiğimiz ve ele geçecek rüesa ve efradın hayatları tehlikede iğfalatı ile herkesin mal ve canını müdafa'a kaygusuna düşerek ciddiyetle yemin ettirildiği ve külliyetli topçu ve piyade cephanesi iddihar ettiğiniz kabul edilmiş, ve'l-hasıl bu faraziyat en geniş mikyasta tutularak lazım gelen tedbir ittihaz olunmuştur. Hiç kimse size bu kadar açık kardeşlik yapmadı. İşte ben, vaziyeti bu suretle hülasa ettikten sonra Büyük Millet Meclisi'nin kararı veçhile münasip gördüğünüz şekil ve tertipte Kuvay-ı Seyyare başından çekilmenizi, hem şerefiniz, hem de Kuvay-ı Milliye mensupları için faydalı addediyorum. Bugün başka çare-i hal kalmamıştır.
Bir defa şifahen görüştüğümüz zaman ne kadar açık surette beyan-ı fikir ettimse bu defa da yazı ile vuzuh ve samimiyetle hakikati söylüyorum. Bu telgrafımın mürettep veya pazarlığa vesile addedilmesi yanlış olur. Baki son selam'.

Kuvay-ı Seyyare, ordunun bu tarihteki kuruluşuna ve gücüne göre bir 'Tümen' gibi kabul edilmektedir. Kuvay-ı Seyyare Komutanlığı karargahında kurmay subaylar ve emir subayları vardır. Ordu birlikleri harekete geçtiği sırada Kuvay-ı Seyyare'nin emrinde 159. Piyade Alayı ile, Sarı Mehmet Müfrezesi, Pehlivan Ağa (Parti Pehlivan) Müfrezesi, Halit Bey Müfrezesi, Makedonya Müfrezesi, Alaca Müfrezesi, Kamil Çavuş Müfrezesi, Arif Kaptan Müfrezesi, Şevket Bey Müfrezesi, Tahsin Bey Müfrezesi, Kaptan Naci Müfrezesi, Dr. Fazıl Müfrezesi (Emet Müfrezesi), Bolşevik Taburu müfrezeleri bulunmaktadır. Çerkez Ethem emrindeki kuvvetlerin sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber 5000 civarında tahmin edilmektedir. Kuvay-ı Seyyare'nin tasfiyesi için harekete geçirilen kuvvetler ise şunlardır; Batı Cephesi'nden 11. ve 61. Tümenler ile Süvari Tugayı (Kuvvetleri, 2000 tüfek, 500 kılıç, 29 ağır makineli tüfek, 20 top). Güney Cephesinden 8. ve 23. Tümenler ile her biri ikişer alaylı 1. ve 2. Süvari Grupları (Bu kuvvetlerin mevcudu 2000 tüfek, 1600 kılıç, 38 ağır makineli tüfek, 9 top). 159. Piyade Alayı da dahil olduğu halde Ethem'in emrindeki kuvvetlerin süvari, piyade ve top bakımından miktarı şu şekilde tahmin edilmektedir ; 2000 tüfek, 1800 kılıç, 12 ağır makineli tüfek, 4 top.
Ancak Ethem, 159. Piyade Alayına güvenmemektedir. Ordunun bir parçası olan bu birliğin, kendisi ile beraber orduya karşı savaşacağı şüphelidir. Bu nedenle Piyade Alayı'nın subaylarını ve erlerini toplayarak durumu anlatır. İsteyenlerin kendisi ile kalabileceğini, istemeyenlerin de gitmekte serbest olduklarını söyler. Gerçekten 159. Piyade Alayı, pek az istisna ile Ethem ile kalmak istememiştir. Kuvay-ı Seyyare'ye karşı 29 Aralık 1920 günü başlayan harekat, bir aya yakın sürer. Hareketin uzamasına, araya Birinci İnönü Muharebesi'nin girmesi sebep olmuştur. Yunanlıların Bursa'dan ileri yürüyüşe geçtikleri haber alınınca, Kuvay-ı Seyyare karşısındaki birliklerin önemli kısmı İnönü mevzilerine kaydırılmış ve yalnız 61. Tümen Ethem'in karşısında bırakılmıştır. İnönü Muharebelerinden sonra, bu kuvvetler tekrar Kuvay-ı Seyyareye karşı sevk edilir. Kuvay-ı Seyyare'nin tasfiyesinde en büyük yükü, 61. Tümen ve bu tümenin komutanı Albay İzzettin (Çalışlar) taşımıştır. Ethem'in emrindeki müfrezelerden bir kısmı yapılan muharebeler sonunda dağılmış, bazı küçük gruplar orduya katılmış veya yakalanarak zararsız hale getirilmişlerdir. Yalnız Parti Pehlivan Müfrezesi, Ethem'den ayrılmış, Ayvalık bölgesine çekilerek, düşman gerilerinde, Milli Mücadele'nin sonuna kadar Yunanlılara karşı dövüşmüştür. Vatansever bir komiteci olan Parti Pehlivan, kavganın bu aşamasında önemli yararlılıklar gösterecektir. Kuvay-ı Seyyare'nin üzerine yürümeden önce, Demirci Efe kuvvetleri tasfiye edilmiştir. Bu iki Milis kuvvetinin birleşmesinden endişe edildiği için, daha az güçlü ve tasfiyesi kolay olan Demirci Efe kuvvetlerine 15 Aralık 1920 sabahı şafakla beraber, Albay Refet Bey bir baskın yapar. Demirci Efe, bu baskından zamanında haberdar edildiği için yanına küçük bir kuvvet alarak bulunduğu köyden kaçmış ve sonra kendisine, bir kenara çekilip oturma izni verilmiştir. Demirci Efe'nin yarısı süvari, yarısı piyade olmak üzere 800 kadar bir kuvveti vardır. Bu kuvvetin bir kısmı dağılmış, kalanı ordu birlikleri içine alınmıştır. Böylece Türk devriminin en güç meselesi halledilmiş olmaktadır. Kuvay-ı Milliye'nin zararsız ve küçük müfrezelerine dokunulmamıştır. Bu müfrezeler yavaş yavaş ve bir plan kapsamında, ordu birlikleri içerisinde eritilmeye çalışılır. Sakarya Muharebesi sonuna kadar Batı Anadolu'da birçok Kuvay-ı Milliye müfrezesi, milis kuvveti olarak bulunmuş ve düşmana karşı savaşmıştır. Ancak, Sakarya zaferinden sonra bütün milis kuvvetlerinin tasfiyesi sağlanabilecektir. (Son).