Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Metintaş; Eskişehir Türk Ocağı’nda, ‘Akciğer kanseri nasıl önlenebilir ve nasıl tedavi oluruz?’ konulu konferansı verdi. Konferansa; Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, akademisyenler, daire amirleri ve davetliler katıldı.
Eskişehir Türk Ocağında konuşma yapan ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Metintaş, ‘’Akciğer kanseri ölümlerde beşinci sırada. Sigara içmeyenlerde yakalanma riski 1, günde bir paket içenlerde 47, iki paket içenlerde 62 mislidir. Küresel olarak en sık görülen ve en fazla ölüm nedeni olan kanser türüdür. Akciğer kanseri tüm ölüm nedenleri içinde de sıklık olarak 5’nci ölüm nedenidir. Ülkemizde yılda yaklaşık 50 bin civarında akciğer kanserli olgu ortaya çıkmaktadır. Akciğer kanseri, çevre ile genetik yapı arasındaki ilişki / etkileşim sonucu gelişir. Olguların yüzde 50’sinde neden sigara içimidir. İkinci sıklıkta görülen neden mesleksel risk faktörleri ile karşılaşma; alüminyum, kadmiyum, nikel, kobalt, asbest, kuartz, odun talaşı, radyasyon ile temastır. Üçüncü nedensel ilişki ise; doğal radyasyon, dizel gazı, fosil yakıtlar ve pasif sigara içimidir. Bu haliyle akciğer kanseri, sahip olduğu ağır bireysel ve toplumsal yüke rağmen, aslında önlenebilir bir kanserdir. Tütünle mücadele, sanayide işçi sağlığı ve çevre sağlığı çalışmaları bu büyük sağlık yükünü ortadan kaldırma hususunda önemlidir’’ dedi.
Metintaş, ‘’Akciğer kanseri; kötü huylu bir tümör olarak, yerleşme ve tutum yerine, yayıldığı yapılara bağlı olarak şikayet ve fizik muayene bulgularına neden olur. Tipik şikayet ve fizik muayene bulguları beklenmemelidir. Esas olan risk faktörü taşıyan kişilerde akciğer kanseri için uyumlu şikayetlerin olmasıdır. Örneğin sigara içen ya da mesleksel riski olan birisinde karakteri değişen öksürük, tekrar eden kanlı balgam, omuz, boyun, kol ağrısı, uzayan ses kısıklığı, aynı yerde tekrar eden zatürre, bilinen bir hastalık olmadan gelişen nefes darlığı, bunlara eşlik edebilen iştahsızlık, zayıflama, halsizlik önemli olabilecek yakınmalardır’’ dedi.
Metintaş, sözlerine şöyle devam etti:
‘’Teşhis, muayene, radyolojik değerlendirmeler sonrası, tümör dokusuna ulaşarak parça alınması, alınan parçanın patolojik incelemesi ile konulur. Tanı sonrası hastalığın seyri hakkında analizler yapılır, hastalığın yaygınlığı, yerleşimi, komşuluk ilişkileri ve hastanın diğer hastalıkları dikkate alınarak tedavi planı yapılır. Tedavi için cerrahi işlemler, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve nefes yolları içinden tedaviler şeklinde yapılabilir. Ayrıca her hastada ağrı kontrolü, uyku düzenleme, beslenmenin sağlanması, psikolojik stabilite hedefli destek tedavi uygulamaları yapılır’
Büyük bir toplulukla dikkatle takip edilen konferansta; Metintaş, sorulan soruları cevaplandırdı.
Konferans sonunda; Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, konferansı veren ESOGÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Metintaş’ a hediyelerle birlikte, bir de şükran beratı takdim etti.
Editör: TE Bilisim