Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ali Haydar Çelik, ESTV'de yayınlanan Günaydın Eskişehir programında gazeteci Tarkan Demir ve Burcu Bilgiç'in konuğu oldu.
1 Mayıs vurgusu ve dayanışma çağrısı
İnsanların iradesini hiçe sayan, baskıcı antidemokratik uygulamaları doğru bulmadığını belirten Çelik “Yarın 1 Mayıs, işçilerin, emekçilerin dayanışma ve mücadele gününde tüm emekçilerin omuz omuza yürüyeceği, Atatürk Bulvarı'ndan başlayıp Odunpazarı'nda sona erecek mitingde buluşmak dileğimle sorularınıza cevap vermek istiyorum.
“Tasvip etmediğim bir yönetim modeli var”
Şimdi öncelikli olarak tabii ki ülkemizde yıllardır siyasal anlamda bir sistem var. Yani sosyoekonomik yapının şekillendirilmesi, buna bağlı olarak yönetim anlayışının hakim kılınabilmesi için benim çok tasvip etmediğim bir yönetim modeli var. Bu yönetim modeli dönem dönem muhalif kimliklere karşı bu tür operasyonları yapıyorlar. Yıllardır bu süreçte böyle devam ediyor. Bunu biz öncelikli olarak daha önceki süreçte belediyelere kayyum atamalarıyla yaşıyorduk. Ama olayların bu boyuta geleceğini kimse de çok fazla hesap etmiyordu ama olabilme olasılığını yaşıyorduk. Bugün de o noktaya geldik.
“İstanbul’un seçilmiş başkanına yönelik tutum antidemokratiktir”
Özellikle 16 milyon insanın seçmiş olduğu, dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul'umuzun Büyükşehir Belediye Başkanı'nın tutuklanması, tabii ki sistemin şu anda insanların siyaset yapma veya yerel yönetimlerde etkinliklerini sürdürebilmesi adına antidemokratik, baskıcı, insan iradesini hiçe sayan, kendileri dışında başkalarının bu ülkede siyasal görüşleriyle hem ülke hem yereli yönetme anlamında farklı bakış açısını ortaya koyma anlayışını engelleyen bir tutumdur. Bu antidemokratik bir tutumdur.
“Dünya nezdinde Türkiye gülünç duruma düşüyor”
Şimdi ileri demokrasiden bahsedilirken bu tür uygulamaların olması dünya nezdinde de Türkiye'yi gerçekten gülünç duruma da düşürüyor. Çünkü gerçi demokrasi göreli bir kavram. Yani birilerine özgürlük alanı olanlar diğerlerine engelleyici, baskıcı, onun görüşlerini ve yaşam biçimini baskılayıcı biçimde ifadesini bulabiliyor. Bu tür uygulamalar doğru uygulamalar tabii ki değil.
“Sandıkla gelen sandıkla gitmeli”
Sandıkla gelen sandıkla gitmeli. Tahammül etmeyi bilmeliyiz. Bu güzel ülkemiz, bu cennet ülkemizi yaşanmaz hale getirmek noktasında çaba harcayanlara karşı kardeşçe birlik ve dayanışmamızı hakim kılmamız gerekir diye düşünüyorum.” değerlendirmelerinde bulundu.