Her idam edilişinin yıldönümünde bir araya gelen Emek Gençliği, hafta sonu da bir anma etkinliği gerçekleştirdi. İsmet İnönü Caddesi üzerinde akşam saatlerinde bira araya gelen partili gençler, Erdal Eren’in idam edilişini sloganlar eşliğinde protesto etti. Emek Partisi’nin eski ve yeni başkan ve yöneticilerinin de yalnız bırakmadığı genç partililer, Eren’i unutmayacaklarını dile getirdiler.

Eczacıdan bağışıklık sistemini güçlendirmek için tavsiyeler
Eczacıdan bağışıklık sistemini güçlendirmek için tavsiyeler
İçeriği Görüntüle

YASLA DEĞİL COŞKUYLA ANIYORUZ

Erdal Eren’in 17 yaşındayken darağacına götürüldüğünü belirten Emek Gençliği sözcüsü Berivan Özkara “ Bugün bizler Erdal'ı yasla değil, coşkuyla ve mücadeleyle anıyoruz. Bu coşkunun, mücadelenin kendisi her bir gencin Erdal olabilmesinden gelir. Erdal'ın düzenin önümüze koyduğu ‘eşine, benzerine rastlanmayan’ kahramanlardan bir farkı vardı. O inancını işçi sınıfının saflarında mücadeleyle yeşertmişti. Evet, cesurdu, devrim ve sosyalizm mücadelesini en ileriden yürütmek için devralmıştı mücadelenin bayrağını. Tüm bir Türkiye gençliğinin özlemini duyduğu, mücadelesiyle kürek çektiği başka bir dünyanın mücadelesiydi Erdal'ın mücadelesi. Erdal’ın inancı, kararlılığı ve cesareti örgütlü mücadelenin kendisinden, partisinden geliyordu. Erdal Eren, 12 Eylül faşizmine boyun eğmedi ve davasından pişmanlık duymadı. Faşizm karşısında gücünü sosyalizme olan inancından aldı. Bugün de Erdallar’ dan örnek alacağımız en önemli şey, tek adam iktidarının faşizmi inşa etme yolunda, her türlü baskı ve saldırısı karşısında Erdal olmak, mücadeleyi büyütmenin yollarını aramaktır” dedi.

ÖĞRENCİ SORUNLARI ARTIYOR

Düzenlenen anma etkinliğinde üniversite öğrencilerinin karşılaştığı sorunların çığ gibi büyüdüğüne de değinen Özkara, eğitimin ticaretleştirildiğini söyledi. Öğrencilerin barınmadan başlayan sıkıntılarına bugüne kadar çözüm bulunmadığını da sözlerine ekleyen Berivan Özkara “Şirketlere vergi afları, teşvikler akıtılırken tasarrufu ağzına almayan tek adam iktidarı, öğrencilerin yaşamı, eğitimi söz konusu oldu mu tasarruf kelimesini ağzından düşürmüyor. Artan kiralar, yurt kapasitelerin yetersizliği karşısında gençlik barınacak yer bulamıyor. Sağlıklı ve nitelikli beslenemiyor. Kahve içmek, istediği kitabı almak için bile kılı kırk yarıyor. Eğitim tamamıyla ticarileşmiş bir hale bürünürken, lise gençliği oldukça eşitsiz koşullarda, bilimsel olmayan bir öğrenim süreciyle geleceklerini inşa etmek için rekabete zorlanıyor. MESEM ve ÇEDES projesiyle, bir yandan ucuz iş gücü olmaları hedefiyle eğitimden koparılan gençler, öte yandan iktidarın dinci gerici kuşatması altında bilimsel ve laik eğitimden mahrum ediliyor. Üniversiteler de ise demokratik kazanımlar atanmış rektörlerle eziliyor. Bölümler, sadece sermaye için kalifiye işgücü ve proje üreten alanlara dönüştürülmeye çalışılıyor. Okurken, eğitimini sürdürebilmek için çalışmak zorunda kalan arkadaşlarımızın sayısı günden güne artıyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi