Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Altunel, Eskişehir’deki zemin yapısına dikkat çekerek, “Doğayı doğru anlamazsak hasar kaçınılmaz olur.” dedi. Porsuk Nehri çevresindeki gevşek zeminlerin sıvılaşma potansiyeli taşıdığını belirten Altunel, şehir planlamasında jeolojik verilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

DOĞANIN DİLİNİ ANLAMAK GEREKİYOR

Eskişehir’de yer bilimci Prof. Dr. Altunel, kentte olası bir depremde hasarın büyüklüğünü belirleyen en önemli unsurun jeolojik yapı olduğunu söyledi. “Herhangi bir yerde deprem meydana geldiğinde hasarı belirleyen en önemli faktör, oradaki jeolojik durumdur.” diyen Altunel, Eskişehir’in farklı zemin türlerine sahip olduğunu hatırlattı.

"Herhangi bir yerde aslında deprem meydana geldiğinde hasarı belirleyen en önemli faktör oradaki jeolojik durumdur.” diye konuşan Altunel, “Eğer fay varsa ve yüzeyde kırık oluşuyorsa hasar zaten kaçınılmaz. Ama bir de onun yanında sizin mühendislik yapılarınız; yani işte Eskişehir dediniz, evleriniz, hastaneniz, okulunuz, ana kayanın üzerinde mi yoksa gevşek bir zemin üzerinde mi? Eskişehir'de şimdi ana kayada var, gevşek zeminin de var. Porsuk Nehri ovanın ortasından geçip gidiyor, bunun etrafında. Şimdi Böyle bir ortamda henüz daha Porsuk'un biriktirdiği çökeller taşlaşmamış. Dolayısıyla üzerine yük koyduğunuzda taşıma kapasitesi düşük. Ve sonuçta bu dere, küçük küçük partikülleri getirdi, biriktirdi. Dolayısıyla siz onun üzerine yük koyduğunuzda burada sıvılaşma potansiyeli vardır. Burada zeminde, özellikle Porsuk'un yatağında, yanal yayılma dediğimiz gevşek malzeme böyle duruyor. Siz onu salladığınızda, şöyle yayılıyor malzeme. Dolayısıyla şimdi böyle bir bina koyun, bunun üzerine altının yayıldığını düşünün. Bunun ayakta durma şansı var mı? Yok. Taşıma gücü zayıf olan yerler vardır." açıklamalarına yer verdi.
“Doğayı doğru anlamalı ve onun diline göre konuşmalıyız.” diyen Altunel, mühendislik yapılarının bu gerçekler dikkate alınarak planlanması gerektiğini vurguladı. “Eğer onun diline göre konuşmazsak ve uygulamayı ona göre yapmazsak, o zaman hasar kaçınılmaz olur.” dedi.

Eskişehir dahil 59 ilde dev operasyon: Siber suçlara darbe!
Eskişehir dahil 59 ilde dev operasyon: Siber suçlara darbe!
İçeriği Görüntüle

JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE İLGİ AZALIYOR

Üniversite tercihlerinde jeoloji bölümlerine ilginin giderek azaldığını belirten Prof. Dr. Altunel, “Ne yazık ki, ne zaman büyük bir deprem olsa, bizim jeolojinin yani yer bilimlerinin, ki buna jeofizik de dahil, popülaritesi biraz artıyor. Örneğin, bu yıla kadar öğrenci yoktu bizim bölümde lisans öğrencisi. Bölüm yetkililerinin de büyük gayretleriyle, bu sene öğrenci geldi, örneğin, bizim bölüme. Zaten Türkiye geneline baktığımızda, 20'nin üzerinde jeoloji bölümü var; 6 ya da 7'si tam böyle kontenjanı doldurdu. Aslında talep az. Ama öte yandan, her nesilde olduğu gibi, ne yazık ki bizim jeolojide de bu teknolojinin devreye girmesiyle biz teknolojiyi yanlış kullanıyoruz. Dolayısıyla, bizim birçok meslektaşımız, şimdi oturdukları yerlerden görüntülere bakıyorlar. Ondan sonra, oranın jeolojisiyle ilgili kararlar veriyorlar."

Teknolojinin yanlış kullanımıyla birlikte gençlerin sahadan uzaklaştığını belirten Altunel, “Bilgisayar başında oturup görüntülere bakarak karar verilmez. Jeoloji, ayağını yere basmadan yapılacak bir bilim değildir.” ifadeleriyle uyarıda bulundu.

Üniversite tercihi yaparken öğrencilerinin jeoloji bölümüne ilgi göstermediğini söyleyen Altunel, "Yani jeoloji bilimi, araziye çıkıp ayağınla basmadıysan, gözünle görmediysen, elinle dokunmadıysan, yapılmaz. Öyle uzaktan yapılacak bir şey değildir. Ama gençlerimiz araziye gitmeden, oturdukları yerlerden bu işi yapmaya çalışıyorlar. Gerçek yapılabilirliği zamanla aslında azalıyor. Diğer bilim damlarında da olduğu gibi, gözlem yapmamız lazım çünkü.” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ