“Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri tarafından düzenlenen sessiz yürüyüşün ardından konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Mirabal Kardeşler’in bıraktığı mirasa ve mücadelenin devamlılığına vurgu yaparak, “Bugün burada, onların bıraktığı yerden yürümek için bir aradayız. Kelebeklerin kanat çırpışı bugün hâlâ tüm dünyada kadınların mücadelesine güç veriyor” dedi.

Eskişehir'de esnafların kaldırım işgali tepki çekiyor!
Eskişehir'de esnafların kaldırım işgali tepki çekiyor!
İçeriği Görüntüle

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, hayatını kaybeden kadınları anmak ve şiddete dikkat çekmek amacıyla sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdi. Odunpazarı Meydanı'ndan başlayan ve Ulus Anıtı'nda sona eren yürüyüşe Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, Kadın Meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

SEVGİNİN YANINDAYIZ

Ulus Anıtı’ndaki buluşmanın ardından konuşan Odunpazarı Kent Konseyi üyelerinden Aslı Alpay, sessiz yürüyüşün kadınların en yüksek haykırışı olduğunu belirterek, “Gözyaşlarıyla yastığa sarılan annelerin, ‘Hâlâ yaşamak istiyorum’ diye haykıran kadınların sesi olmak istiyoruz. Kapalı kapılar ardındaki şiddetin, dildeki ve zihindeki şiddetin sona ermesini talep ediyoruz. Şiddetin karşısında, sevginin yanındayız” dedi.

SESSİZLİĞİN KARŞISINDAYIZ

Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi adına söz alan Raziye Peker ise dayanışmanın önemine dikkat çekerek, "buradan ortak olarak da söylediğimiz gibi kadına karşı şiddetin, eşitsizliğin, sessizliğin karşısındayız. Bu sessizliği dile getirmek amacıyla biz bugün Odunpazarı Meydanı'ndan Ulus Anıtı'na yürüyerek bir kez de böyle anlaşılsın diye geldik. Bu noktada bize destek olan herkese teşekkür etmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

HİÇBİR KADIN YALNIZ DEĞİLDİR

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, konuşmasında 25 Kasım’ın tarihsel önemine ve günümüzdeki şiddet tablosuna dikkat çekerek, "Bugün burada 65 yıl önce Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe direndikleri için vahşice öldürülen Mirabal kardeşlerin anısını yaşattığımız 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde dayanışma için birlikteyiz. Yani 25 Kasım tarihi oradan geliyor. Aradan 65 yıl geçmesine rağmen ne yazık ki kadınlar hâlâ eril şiddete, eşitsizliğe ve baskıya maruz kalıyorlar. Hâlâ vahşice öldürülüyorlar. Dominik Cumhuriyeti'nde tam 31 yıl süren Rafael Trujillo diktatörlüğünün yaşandığı karanlığın içinden üç kız kardeş çıktı: Patria, Minerva, Maria Tereza. Tüm dünyanın "kelebekler" dediği o cesur kadınlar, erkek egemenliğine, itaate, korkuya ve susmaya karşı ayağa kalktılar. 25 Kasım 1960'ta vahşice katledildiler. Aslında susturulmak istenen kadının itirazıydı, cesaretiydi, özgürlük arzusuydu. Bugün burada biz onların bıraktığı yerden yürümek için bir aradayız. Kelebeklerin kanat çırpışıyla bugün hâlâ tüm dünyada kadınların mücadelesine güç veriyorlar. Bugün geldiğimiz noktada farklı bir coğrafyada ama benzer bir karanlığın içindeyiz” şeklinde konuştu.

290 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin güncel verilerine değinen Ataç, "Aile Yılı" olarak ilan edilen 2025 yılının ilk 9 ayında 290 kadın erkekler tarafından katledildi. Son 10 yılda verilere göre kadınlar %28 psikolojik, %18 ekonomik, %13 de fiziksel şiddet gördü. Veriler, özellikle boşanmış kadınların daha çok yüksek oranda şiddet yaşadığını gösteriyor. Boşanmış kadınların %62'si psikolojik, %42.5'i ekonomik, %41.5'i ise fiziksel şiddete maruz kaldı. Ve biliyoruz ki kadın ister çalışan kadın olsun, ister ev kadını, ister yüksek eğitimli olsun, ister ilkokul mezunu. Bu şiddet, bu baskı, bu eşitsizlik tüm sosyo-ekonomik sınıflarda yaşanıyor” ifadelerini kullandı.

BU MÜCADELEYİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ

Konuşmasının sonunda kadın dayanışmasının önemini vurgulayan Başkan Ataç, “Kadın, yalnızca aile içinde tanımlayıp kamusal alandan dışlayan, onları çaresiz bırakan bu zihniyete karşı duruyor ve hep birlikte onun, omuz omuza mücadelesini veriyoruz. Bu yüzden buradan bir kez daha haykırıyorum: Hiçbir kadın yalnız değildir! Hiçbir kadın bu düzenin kurbanı olmak zorunda değildir. Ve biz bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın özgürlük mücadelemiz! Yaşasın kadın dostu Eskişehir'imiz!" diyerek sözlerini tamamladı.

Konuşmaların ardından hayatını kaybeden kadınlar için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

Kaynak: Haber Merkezi