Özellikle Porsuk Çayı kenarındaki yeşil korkuluklara zincirlenen bisikletler, hem görsel kirlilik oluşturuyor hem de yayaların kaldırımda rahat hareket etmesini engelliyor.
Kaldırım boyunca ardı ardına bağlanan bisikletler, estetik amacıyla inşa edilen tarihi görünümlü korkulukların işlevini ortadan kaldırıyor. Ayrıca bu durum, engelli bireylerin ve çocuklu ailelerin kaldırımı kullanmasını da zorlaştırıyor. Kaldırımın darlığıyla birleşen bu uygunsuz park alışkanlığı, kamusal alan düzenini bozan bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Kentte yeterli ve planlı bisiklet park alanlarının bulunmaması, bu tür manzaraların yaygınlaşmasına neden olurken, mevcut yapıların işlevi dışında kullanılması da çevre düzenlemesine zarar veriyor. Korkuluklara dayalı halde duran ve zaman zaman yola doğru eğilen bisikletler, aynı zamanda güvenlik riski de teşkil ediyor.
Köprübaşı gibi merkezi bir noktada bu tür uygulamaların denetimsiz şekilde devam etmesi, şehrin görünümünü olumsuz etkilediği gibi, kent estetiği ve yaya güvenliği açısından da ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Bu alandaki düzensizlik, yetkililerin bisiklet kullanımını teşvik eden ancak planlaması eksik bırakılmış ulaşım politikalarını da sorgulatıyor.
