İhale, bütçe ve sağlık politikalarının krizi derinleştirdiğini söyleyen Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray ve SES Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım, “Sağlığın merkezinde rant var” diyerek ihalelerin bir an önce yapılması gerektiğini vurguladı.
Eskişehir Şehir Hastanesi’nde protez malzemesi bekleyen çok sayıda hastanın yaklaşık 3 aydır ameliyat olamadığı, bu nedenle ciddi mağduriyet yaşandığı belirtiliyor. Ameliyatların aksaması hem hastaları hem yakınlarını hem de sağlık çalışanlarını zor durumda bırakırken, sorun kentte önemli bir sağlık krizine dönüştü. Konuyla ilgili açıklama yapan Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray durumun Eskişehir’e ya da bu yıla özgü olmadığını, ülke genelinde kamu hastanelerinde dönemsel olarak yaşandığını söylerken, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım ise durumun giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini söyleyerek açıklamalarda bulundu.
HASTALAR VE SAĞLIKÇILAR KARŞI KARŞIYA GELİYOR

“Kabul edilebilir bir durum değil” diyen SES Şube Eş Başkanı Bülent Yıldırım, “Eskişehir Şehir Hastanesi’nde hastaların 3 aya yakındır protez malzemesi beklemesi nedeniyle ameliyat olamaması ve mağduriyet yaşaması sadece hasta ve hasta yakınları değil sağlık çalışanlarıyla hastaların karşı karşıya gelmesine neden olan önemli ve ciddi bir durumdur. Bu tür şikayetler bize de gelmekte. İhale süreçlerinin Devlet Malzeme Ofisi’nin üzerinden yapılması, kurumun beklentisinin altında tekliflerin bekleniyor olması, yeteri kadar sağlıklı ve kaliteli ürün almakla ilgili ödenek ayrılmaması gibi nedenler ihale süreçlerinin iptal olmasına ve ertelenmesine ya da yeniden yapılmasına neden oluyor. Bu da uzun bir süreç. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Primini ödeyen, sosyal güvencesi olan insanların bu tür gerekçelerle mağdur edilmesi asla kabul edilemez. Sağlık bakanlığının, sosyal güvenlik bakanlığının ucuz ve hasta hekim memnuniyetini artıracak malzeme temini yerine daha ucuz malzeme almayla ilgili süreçleri yürütmesi ve bu mantıkla hareket etmesi hastaların mağduriyetini, sağlık çalışanlarının hastalarla karşı karşıya gelmesine neden olmakta. Bu durumun çözülmesi tartışmasız bir durumdur” ifadelerini kullandı.
MERKEZİNDE RANT VAR

Sorunun yalnızca Eskişehir’e ya da bu yıla özgü olmadığını, ülke genelinde kamu hastanelerinde dönemsel olarak yaşandığını söyleyen EBTO Başkanı Nazan Aksaray, “Bu sorunun yılsonu için görünen basit nedeni tıbbi malzeme firmalarının çok düşük kalan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları ile malzeme sağlamaları halinde zarar ettiklerini iddia etmeleri nedeniyle, fiyatların güncellenmesini beklemeleridir. Temel nedeni ise, her fırsatta ülkemizin sağlık ortamı için zararlarını dile getirdiğimiz, mevut iktidarın 2002 yılında uygulamaya koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Projesi’dir. Yine her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, bu proje, sermayenin projesidir. Merkezinde insan değil, para ve rant vardır. İnsanlarımızı hastalıklardan korumak değil, daha çok hastalanmaları, daha çok hastaneye gitmeleri, daha çok ilaç tüketmeleri, daha çok ameliyat olmaları, daha çok görüntüleme tetkiki, daha çok tıbbi malzeme tüketimi üzerine kurgulanmıştır. Biz buna kışkırtılmış sağlık talebi diyoruz” dedi.
BÜTÇE YETERSİZ
“Böyle bir politikaya dünyada hiçbir ülke ekonomik olarak dayanamaz” diyen Aksaray, “Ülkeler sağlık politikalarını bireylerin hastalanmaması, yani koruyucu sağlık hizmetleri üzerine kurgularlar. Bu hem kişilerin sağlıklı olması için hem de ülke ekonomisi için en doğru olanıdır. Sağlık Bakanlığı’nın 2026 bütçesinden, sağlığa ayrılması planlanan oranın toplam merkezi bütçenin sadece yüzde 7.86 olduğunu görüyoruz. Bu oran OECD ortalaması olan yüzde 11’in çok altındadır. Ayrılması planlanan bütçenin yüzde 71.27’si ise tedavi edici sağlık hizmetlerine aittir. Dolayısıyla hükümet yanlış politikasıyla bir yandan sağlıkta sermayeye büyük meblağlar aktarırken, bir yandan da ödeme zorluğu yaşıyor. Bu noktada SUT fiyatlarını düşük tutmak, döviz kurunu düşük rakamlarda sabit tutmak gibi bazı yama tedbirlerle sözde sorunu çözeceğini sanıyor” diye konuştu.
PROJE DURDURULMALI
Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin durdurulması gerektiğini belirten Aksaray, “Bu arada ihale işlemlerinin yoruculuğu, SGK’nin kamu hastanelerine geç ödeme yapması, kurumların firmalara yapacağı ödemelerin gecikmesi nedenleriyle tedarikçi ve üretici firmaların yaşadığı zorluklar da ülkemizin başka bir gerçeğidir. Bu elbette masa başındaki bakanlık yetkililerinin değil, tedavi için bekleyen hastaların ve onları tedavi edemeyen hekimlerin mağduriyeti demektir. Sistemin bu sorunlar nedeniyle hastaları özel sektöre başvurmaya mecbur bırakması ayrıca büyük bir sorundur. Sorunun bir başka önemli boyutu, ülkemizin bir ulusal ilaç ve tıbbi malzeme üretme politikasının olmamasıdır. Sağlık en temel insan hakkıdır. Özelleştirme, piyasalaşma, taşeronlaşma, hizmet alımı gibi sermayenin rant aracı olamaz. Hükümet bir an önce bu yanlış politikasından geri dönülmeli, Sağlıkta Dönüşüm Projesi’ni durdurmalıdır” ifadelerini kullandı.




