22 Temmuz 2025’te Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Büyükyayla ve Fethiye mahallelerinde başlayan, ardından Afyonkarahisar’ın Sarıcaova Mahallesi’ne sıçrayan orman yangınında 10 kahraman şehit oldu. Yangının ortasında görev alan Dorlion Arama Kurtarma (DAK) ekipleri, yaşadıkları zorlu süreci ve aldıkları sorumluluğu anlattı.
DAK Başkanı Erhan Önce, yangının ilk günlerinde görev yerlerinin koordinasyon merkezinin sağ üst tepesi olduğunu belirterek, “Yangının ortasında kalan 2 arazöz, 1 greyder şoförü ve bölge müdürünün olduğu söylendi. Gittiğimizde hepsi sağdı, herhangi bir problem yoktu; fakat dumandan etkilenmişlerdi. Yardımda bulunduk ve güvenli bölgeye indirilmelerini sağladık. Sonradan kayıp olan greyder şoförünü de bulduk, o da güvendeydi ve sağlıklıydı, sadece dumandan etkilenmişti. Ona da su ve yemek yardımı yaptıktan sonra güvenli bölgeye indirdik” dedi.
Daha sonra gece vakitlerinde Denizli ekibiyle birlikte 700 metrelik bir alanda söndürme ve soğutma çalışmaları yürüttüklerini aktaran Önce, “Yangın ve orman yangınları konusunda eğitimlerimiz ve sertifikalarımız olmasına rağmen, ilk etapta bu işi ehillerine bıraktık. Biz sadece ilk etapta onlara yardımda bulunduk. Daha sonrasında verilen görev neticesinde gece vakitlerinde söndürme ve soğutma çalışmalarına katıldık” diye konuştu.
"ÖRTÜ YANGINI TEPE YANGININA DÖNÜNCE ALANI TERK ETTİM"
Başkan Erhan Önce, ekip olarak alandaki güvenliği her şeyin önünde tuttuklarını vurgulayarak, “Bizim müdahale ettiğimiz örtü yangını, tepe yangınına döndü. Ondan sonra ben alanı terk ettim çünkü ekibimin, herkesin güvenliği benden sorumlu. Keşke yaşanmasaydı böyle olaylar, ama yaşandı. Bu konuda çok üzgünüz. Arazözümüzdeki su bitince, alevlerin arasında kalmamak adına mecburen kendimi güvenli bölgeye intikal etmek zorunda bıraktım. Suyun gelmesini beklesem, bölgeden çıkmak çok zorlaşacaktı” dedi.
Yaşanan kayıpların acısına da değinen Önce, “En büyük zorluk, alanın yapısı; yoksa yangından korkan insanlar değiliz. Çok üzülüyorum arkadaşlarıma, ailelerine başsağlığı diliyorum bu vesileyle. Kalanlara Allah sabır versin” ifadelerini kullandı.
"AŞIRI SICAK, CEHENNEM GİBİ BİR ORTAM, ÇOK ZOR"
DAK üyesi Gökhan Atilla ise yangın sahasındaki koşulları “cehennem gibi” olarak nitelendirerek şunları söyledi:
“Alevlerin içinde bu, 2-3 kat daha fazla artıyor. Aşırı sıcak, cehennem gibi bir ortam, çok zor. Zaten kayalık, çıkması zor bir yerdi. Hortumlar ağır oluyor. Sarp bir bölgeye çıkıyorsunuz, çıktığınızda karşınızda devasa alevler oluyor ama profesyonel bir şekilde çalışma yaptık.”
Atilla, Odunpazarı Arama Kurtarma (OBAK) ile birlikte gece saat 01.00'e kadar yangını söndürdüklerini, ertesi gün AKUT gönüllülerinden gelen kayıp haberiyle derinden sarsıldıklarını belirtti:
“AKUT'çu arkadaşlarımızın kaybolduğu haberi geldi ve biz yine aynı, çok hızlı bir şekilde bölgeye giderken maalesef haberlerini aldık. Çok üzüldük, bizi moral olarak da bayağı düşürdü. Ailelerine, AKUT ailesine, ormancılara, hepimizin başı sağ olsun. Keşke olmasaydı, üzgünüz. İnşallah ülkemizde böyle olaylar bir daha yaşanmaz.”