Yaşanan kuraklık, don olayları ve düşük alım fiyatları nedeniyle çiftçinin bu yılı büyük bir hayal kırıklığıyla kapattığını söyleyen Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Burhan Çelikoğlu ayrıca kentte yaklaşık 200 bin ton kuru soğanın hala depolarda beklediğini belirterek hükümete çağrıda bulundu.
SEZONU HÜSRANLA KAPATTIK
Toprak Mahsülleri Ofisi’nin yağışla ilgili yaptığı paylaşımı değerlendiren Çelikoğlu, “Bu sene yağışlardan dolayı ve Nisan ayında yaşanan don olaylarından dolayı çiftçiler sezonu yine hayal kırıklığı ve hüsranla kapattı. Ekilen ürünlerin hiçbirinde istenilen verim ve istenilen fiyat alınmadığı için köylü yine umutlarını bir sonraki yıla bıraktı. Kasım ayının başında buğday, arpa ve hububat ürünlerimiz ekildi. Yağan yağışlar ekilen mahsüllere faydalı oldu ama Porsuk Barajı’na ve taban sularımıza hiçbir faydası olmadı. Bu gün Devlet Su İşleri ve Sulama Birliği yetkilileriyle yaptığım görüşmelerde baraj durumunun hiç iç açıcı olmadığını öğrendim. Eğer kış yağışlı geçmezse bir dahaki seneye kullanma sularımızda dahi kısıtlamaya gidileceği söyleniyor. Çiftçi arkadaşlarımızdan ricamız suyu çok isteyen ürünlerden uzak durmaları” diye konuştu.
200 BİN TON SOĞAN BEKLİYOR
Eskişehir’deki soğan üreticisinin elinde yaklaşık 200 bin ton kuru soğanın beklediğini söyleyen Çelikoğlu, “Şu anda soğanın dekar maliyeti 7-8 lira. Tüccarın verdiği 4-5 lira onu da nazlanarak veriyor. Çekle senetle uzun vadeli almaya çalışıyor. Çiftçi 8 liraya ürettiği malı 5 liraya verdiği zaman o işin içinden çıkma ihtimali yok. Devlet yetkililerin, bakanlıkların artık elini taşın altına koyması gerekiyor. Çiftçinin kalkındırılması lazım. Böyle giderse önümüzdeki senelerde çiftçi soğan ekmeyecek ve ithal etmek zorunda kalacağız” dedi.
MARKETTE YASAKLANSIN
Sebze ve meyve satışının marketlerde satışının yasaklanması gerektiğini söyleyen Çelikoğlu, “Şehir içindeki büyük marketler kapının önünde meyveyi, sebzeyi, soğanı, patatesi yığıyor. Şu an zincir marketlerde soğanın kilosu 9 lira. Patates 10 lira. Onların amacı oradan para kazanmak değil. Onların amacı içeriye müşteri çekmek. Çiftçinin ürünlerini kapının önünde göstermelik kullanıyorlar. Devletin bu konuya da el atması gerekiyor. Herkes asli işini yapmalı. Marketler kuru gıdasını, temizlik ürününü vs. satacak. Bizim malımızı da pazarcı satacak üretici kendisi satacak o zaman bizim malımız değerlenir” ifadelerini kullandı.
TALEBİMİZ NET
Hükümetten destek gelmediğini söyleyen Çelikoğlu, “Çiftçinin talebi net ama şu ana kadar hükümetten herhangi bir destek söz konusu değil. ‘Üreticinin elindeki malını alıp değerlendireceğiz’ diyen olmadı. Belediyelere de görev düşüyor. Eğer yapmak istiyorlarsa çiftçinin elindeki soğanı alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtabilir. Aşevlerinde kullanabilir. Ama şimdiye kadar belediyeden de böyle bir şey gelmedi. 2025 yılı doğrudan destek gelirlerimizin bir an önce ödenerek çiftçinin bir nebze nefes alması sağlanabilir. Çünkü çiftçi gırtlağa kadar borç içinde. Bakanlıktan talebimiz şudur; zirai kredi kullanan üreticiler işçiyi, tohumu, gübreyi, yakıtı ödeyemedi. Çiftçinin ürettiği malı kullananlar zengin oldu çiftçiler fakirleşti. Devletin kredileri faizsiz öteleyerek çiftçinin önünü bir nebze açmasını istiyoruz” diye konuştu.
