İYİ Parti'den istifa eden Milletvekili Nebi Hatipoğlu'nun AK Parti'ye katılmasını değerlendiren Başkan Ataç, 'Bizim için sıcak, İYİ Parti için soğuk bir gelişme. Bazı yerlerde kaç gün İYİ Parti'de kaldığı yazılmış. Aklıma hemen Afyon'daki 'Fırıldak Kubi' geldi. O bile gittiği yerlerde en az 3-5 ay kalıyordu. Ama Nebi çok fazla sabredemedi. Zaten ilk yayınladığı bir demeç vardı, 'Sol partiyle olmaz, sağ partilerle birlikte olacağız' derken AK Parti'yi öven cümleleri vardı. Ben o zaman direkt 'Nebi Milletvekili herhalde AK Parti'ye gitme özlemi içinde, onun hazırlığını yapıyor' dedim. Aradan kısa bir zaman geçti ve AK Parti'nin rozetini taktılar. Hayırlı olsun. Burası siyaset, er meydanı. Çıkıp vatandaşı ikna edersen kazanırsın, edemezsen kaybedersin. Bu kadar basit… Tabii Nebi Milletvekili bu konularda yeni. Hiç partinin tozunu da yutmadı. Bunların nelere mal olacağını kestiremiyor. Hatta bugün, FOX TV'de ES TV'deki programı verdiler. 'AK Parti'ye geçer misin' sorusuna bir telaşla 'Yok geçmem' falan dedi. Diğer taraftan da şöyle bir soru sordular: Yıllarca insanlar uğraşıp milletvekili olamıyorlar. 1 ay çalışmayla nasıl milletvekili oldun? Çok anlamlı bir şey… Sihirli değnek mi var, ne var bilmiyoruz. Ama bildiğim kadarıyla İYİ Parti'nin bütün 1'inci sıraları 'money money'den oluyor. Hiçbirinin bir siyasi geçmişi, emeği, alın teri yok. Milletvekili oluyorlar. Tabii öyle olunca da 'ben neymişim be abi' oluyor. Sonra da bir sürü oyunlar başlıyor. O yüzden gayet normal bence Nebi'nin oraya geçmesi.
DÜRÜSTSEN VEKİLLİKTEN İSTİFA EDERSİN
Hatipoğlu'nun AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağı ya da aday belirlemede yetkili bir konumda olacağı söylentileri üzerine konuşan Başkan Ataç, 'İç işlerine karışmıyorum ben onların. 'Şu aday olursa ben olmam' gibi bir yorumumuz yok. Biz 20 sene önce yola çıkarken, kim karşımıza çıkarsa, bize de görev verilirse biz aday oluruz. Hoca'nın karşısına Unakıtan çıktı, Harun Karacan çıktı, hiçbiri olmadı yani. Eskişehir vatandaşı çok farklı gerçekten. Dürüst siyaseti seviyorlar. Aldatılmamayı, yeniliği seviyorlar. Parti değiştiren insanları sevmiyorlar. 80 bin küsur insan oy vermiş. Sen onları hiçe sayıyorsun. Senin partiden değil milletvekilliğinden istifa etmen lazım. O insanları hiçe sayıyorsun. Bu dürüstlük değil. Dürüstsen, işi beğenmediysen milletvekilliğinden istifa et' dedi.
AKŞENER DE AK PARTİ'YE Mİ GİDECEK?
Tepebaşı'nda İYİ Partililerle temaslarının devam ettiğini ve İYİ Partililerin Hatipoğlu'nun istifasından sonra bocaladıklarını söyleyen Ataç, 'Şu anda İYİ Parti üyeleri çıkmaz içerisinde. Neler olduğuna şaşırıyorlar. Önce 2 ilçeyi sorgusuz sualsiz görevden aldılar. Neden aldılar? Nebi'yle ters düştükleri için aldılar. Bugün binlerce insanın rahatsızlığını ifade ediyorlar. Bizlerle de temas ediyorlar. Geçmişte İYİ Parti kurulmadan önce bu insanlarla ortak mücadele ediyorduk. Yan yana duruyorduk. İYİ Parti'yle geçmeleriyle bir şey değişmedi ki. Her gördüğümüzde yine sarılıyoruz. Birbirimizi tebrik ediyoruz. Benim o sempatim, Kemal Bey'in Meral Başkan'ı başkan ilan etmesi, İYİ Parti'yi parti yapması nedeniyle oldu. Genel Başkanımız istiyorsa ben de Tepebaşı'ndaki İYİ Partililerle iyi ilişkiler kurayım dedim. Hakikaten de çok iyi şeyler oldu. Arslan Bey milletvekiliydi, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. O açıdan çok şey değişti. Anlamadım. Önce Meral Hanım'ın tavrı… Masadan kalktı, çok ağır konuşmalar yaptı. Şimdi hala aynı şeyleri sürdürüyor. Partiyi dağıtma gibi bir fikri mi var anlayamıyorum. Bu görüntüyle giderlerse şu an Türkiye'de kazanacakları hiçbir yer yok bence. Yanılıyor olabilirim. Niye böyle yapıyor Meral Hanım, anlaşılır gibi değil. Kendi de partiyi bitirip Nebi'nin arkasından AKP'ye mi gidecek acaba' ifadelerini kullandı.
HALKIN İTTİFAKI DAHA ÖNEMLİ
'Özgür Özel'in genel başkan olduktan sonra ittifak kapısı açılabilir mi' sorusuna yanıt veren Ataç, 'Siyaset bu. Bugün hayır diyen yarın evet diyebiliyor. Özgür Başkan bu konularda deneyimi olan bir insan. Yıllardır Kemal Bey'in sağ koluydu. Birlikte hareket ettikleri bir kardeşimiz. Ben de hakikaten çok severim Özgür'ü. Çünkü mesleği eczacı, benim de diş hekimi olmam sebebiyle çok ortak yönümüz olmuştur. Özgür'ün o konularda da uygunsa partinin karar vermesini sağlayabilir. Ama benim için halkın ittifakı daha önemli' şeklinde konuştu.
SEÇİME SIFIR HATAYLA GİRİLMELİ
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'ndaki gözlemlerini aktaran Ataç, şunları söyledi:
'Kurultay çok sakin ve iyi geçti. Kavga, gürültü çıkacağı söyleniyordu ancak herkes son derece temkinliydi. Kemal Bey herhalde 'Ben garanti kazanırım' düşüncesiyle kurultaya geldi ama görüntü hiç öyle değildi. Özgür Başkan'ın konuşması delege üzerinde daha etkili oldu. İlk turda Kemal Bey kazanamayınca Özgür'ün farklı olarak kazanacağı biliniyordu. Ama hep nezaket içinde oldu. Bu çok memnuniyet verici. Ben başından beri söylüyorum, kim kazanırsa bizim genel başkanımız o. Neticede Özgür Başkan kazanınca herkes bir yönde memnun oldu. Ben partiden çok toplumu düşünürüm. Toplumun karşısında Kemal Bey baya bir sıkıntılıydı. En azından toplum bir değişimi görerek, düşüncelerini değiştirmeye başlayacak. 'Ben kesinlikle oy kullanmam' diyen insanlar vardı. Bence onlar kırılmaya başladı. Şimdi önümüzde çok ciddi bir yerel seçim var. Bu yerel seçimde Özgür Başkan ve ekibinin sıfır hatayla gitmeleri lazım. Orada 'bu bana oy verdi, vermedi' durumuna girmemeleri lazım. Doğru adaylarla, kim kazanacaksa onun üzerinden giderek. Çünkü yerel seçimdeki başarı Özgür Başkan'ın geleceğe doğru en büyük adımı olur. Parti Meclisi'nde ve Merkez Yönetim Kurullarında farklı insanlara yol açtı. O tarafsızlığını belediye başkan adaylarında da ortaya koyup, yoklama yaptırırsın, kim çıkarsa ona gidilir. Eskişehirliye sorarsa Eskişehirliler cevap verir.'
ÖZEL'İN BAŞKANLIĞI İTİCİ GÜÇ OLUR
Özgür Özel'in Genel Başkan seçilmesinin Eskişehir'de itici bir güç olacağını belirten Başkan Ataç, 'Eskişehir'de bir aksaklığın olacağını düşünmüyorum. Eskişehirli seçmen 'Kemal Bey varken oy kullanmam' gibi söylemleri çok yoğundu. Şimdi muhtemelen o söylemler değişecek. Sahneye biz çıktığımızda bize herhangi bir olumsuzluk yapacaklarını düşünmem. Bizi bu noktaya getiren Eskişehir seçmeniydi. Hep de oylarımızı artırarak geldik. Bu herkese nasip olacak bir konu değil. O açıdan ben Eskişehir'de sıkıntısız bir seçim geçireceğimizi de hissediyorum' diye konuştu.
HİZMETİ VATANDAŞA GÖTÜRÜYORUM
Başkan Ataç, yapacakları hizmetleri öncelik sıralamasına koyduklarını belirterek, 'Ben ve arkadaşlarım yapacağımız konunun önceliğini tartışırız. Bir mahalleye bir hizmet ettiysek akabinde başka bir mahalleye başka bir hizmet götürüyoruz. Dikkat ederseniz benim bütün büyük hizmetlerim çevre mahallelerimizde. Şirintepe'de, Çamlıca'da, Fevzi Çakmak'ta, Yeşiltepe'de, Sazova'da... Özellikle oraları düşünerek bu hizmetleri yapıyoruz. Merkeze yapalım herkes merkeze gelsin demiyoruz. Ben hizmeti vatandaşın ayağına götürüyorum. Bu da bize çok büyük avantaj sağlıyor. 28-29 tane belde evimiz var. Onlar bizim elimiz, kulağımız, her şeyimiz. 11-12 tane Deneyimli Kafe var. Şirintepe biraz bu konuda şanslı. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimiz orada, Yunus Emre Spor Kompleksimiz orada, TOKİ'de dünyada tek olan Melih Savaş Yaşam Köyü ciddi bir proje… Çamlıca'da ve Uluönder'de Kapalı Pazar Yeri, 12-13 mahallede halı sahamız var' dedi.
SOSYAL YARDIMLARLA ÖVÜNÜLMEMELİ
Belediyenin yaptığı sosyal yardımlar ve öğrencilere verilen beslenme destekleriyle ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulunan Ataç, 'Ülkede yoksulluk diz boyu. Bu ülkede 4.4 milyon aile sosyal yardım alıyorsa, bu bir soru işaretidir. Bu sevinilecek değil üzünülecek bir şeydir. O kadar insan çaresiz senin eline bakıyor demektir. Sosyal yardımlarla hiç kimsenin övünememesi lazım. Elinden geleni yapması lazım sadece. Şimdi öğrenci kardeşlerimizin hepsi varlıklı değil ki. Çoğu annesi - babası asgari ücretli. Belki anne ve baba çalışıyor da başka bir ilde eğitim alabiliyor diyelim. Bu çocuk burada kira ödeyecek, elektrik, doğalgaz faturası ödeyecek. Bunları topladığında çok ciddi bir rakam... Bir de 3 öğün yemek yiyecek. Hadi kaldığı yerde sabah kahvaltısını yapsın. Öğle ve akşam yemekleri ne olacak? Belki öğle yemeklerini yemiyorlar' ifadelerini kullandı.
OKULLAR MÜDÜRÜN BABASININ MALI MI?
'Üniversite öğrencilerine akşam yemeklerinde 90 bin kişiye yaklaşmışız' diyen Ataç, ilkokul öğrencilerine kahvaltılık dağıtımıyla ilgili olarak ise, 'Burada bizim tek sıkıntımız, sokağın ortasında çocuklarımıza kahvaltılık dağıtıyoruz. Ne mantıksa anlamıyorum, okul müdürü bahçeye sokmuyor. Babanın malı değil ki o okul, bu kadar da olmaz yani. Özellikle yeni valimize gittim. Yeni valimiz çok iyi bir insan. Görevlerini de çok iyi yapan bir insan. Temas ettiğiniz zaman anlıyorsunuz. Ona da söyledim. Bir de Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimize okullar öğrencileri göndermiyor. Biz para almıyoruz, pul almıyoruz. Vali bey de cevap veremiyor. Hatta ilk dönem başladığımızda okul müdürü polise şikayet etmiş. Polis de gülüp gitmiş zaten. Böyle rezalet olmaz. Melih Savaş Yaşam Köyü'nde boş bir binamız vardı. Misafirhane diyoruz oraya. Kız öğrencilerimizi oraya aldık. Engelli ailesi, şehit aileleri çocukları öncelikli olmak üzere. Şirintepe'de bir inşaat devam ediyor. Bittiğinde 100 öğrencimizi kaldığı bir bina olacak. Bir de hayır için iyi bir teklif geldi. Tahmin ediyorum mükemmel bir kız yurdu olacak' diye belirtti.
100. YIL ANITININ EŞİ BENZERİ YOK
Covid-19 pandemisi döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanları için yapılan anıtın ardından cumhuriyetin 100'üncü yılı anısına yapılan bir anıtın daha Eskişehir'e kazandırıldığını vurgulayan Ataç, 'Sağlıkçılar için yaptığımız anıta 'Varlığınız sağlımız' diye bir isim koyduk. İş olarak, heykelin formu olarak muhteşem bir iş ortaya çıktı. Değil Türkiye'de, dünyada da bir örneği yok. Burada da sempozyum öncesinde '100. Yılla ilgili ne yapabiliriz' diye konuştuk. Bilgehan hocayla ortak, kolektif bir iş proje fikrimiz vardı. Burada bunu kullanalım dedik. Normalde 5 Türk, 5 yabancı sanatçı çağırıyorduk. 'Yabancı sanatçılar 100. Yılı hissedemez, tamamen Türk sanatçı çağıralım' dedik. Yaklaşık 21-22 sanatçı çağırıldı. Yarım ay şeklinde ve içinde 100 delikli olarak yazıldı. Gövdedeki çubuklara kurayla sanatçılar çalışmalarını yaptılar. Ne düşünüyorsa onu anlatan bir figürle tamamladılar. Çubukların birleşmesinden de anıt oluştu. Atatürk'ün rölyefi var, sanatçıların adları var. Toplam 64 parçadan oluşuyor. Türkiye'de de ilk defa kolektif çalışma gerçekleşti. Eşi benzeri yok şu anda. Bir tek anıtın isminin konması kaldı. Onun için de baya bir teklif gelmiş. Vatandaş da işin içinde olsun sahiplensin istedik' şeklinde konuştu.
TAŞ YERİNDE AĞIRDIR
'Özgür Özel'in Genel Başkan olması Eskişehir siyasetinde değişikliğe yol açar mı' sorununu yanıtlayan Ataç, 'Yerel seçim, yeni seçilen ekip için çok önemli. Onları terazisi gibi olacak. Başarıyla bitirme mecburiyetleri var. Keyfi bir aday seçimi yapılmaması gerekir. Taş yerinde ağırdır. Ankara'da Mansur Yavaş iyiyse Mansur Yavaş, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu iyiyse Ekrem İmamoğlu, Adana'da Zeydan Karalarsa Zeydan Karalar, Eskişehir'de Yılmaz Hoca'ysa Yılmaz Hoca tabii. Ama Yılmaz Hoca 'ben olmayacağım' derse o zaman diğer seçenek devreye girecek ve o şekilde seçime girilecek. 'Bu bizim yanımızdaydı, şuraya koyalım' deme lüksleri olmayacak' dedi. Öte yandan Yılmaz Büyükerşen'e adaylık konusunu hiçbir zaman sormadığını ifade eden Ataç, 'Ben hiçbir zaman sormadım, sormam. Bazen yorulduğunu ifade ediyor, 'artık ben çekileyim, torunlara bakayım' diyor. Ben bir şey demiyorum tabii' dedi.
BELEDİYE HİZMETİ İBADET GİBİDİR
'Yerel seçimlere girilirken Eskişehir'de mevcut tablonun korunacağını düşünüyor musunuz' sorusuna yanıt veren Ataç, CHP Genel Merkezi'nden 20 yıldır Eskişehir'e karışılmadığını söyledi. Eskişehir'in bağımsız bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Ataç, 'Tabii o Hoca'nın karakterinde olan bir şey. Biz de o konuda rahat ettik. Gözümle gördüğüm yerler oldu, gidip birini atattırıyorlar, müdahil oluyorlar. Ama burada onu yapamıyorlar. Burada ne akçeli iş döner, ne de başka bir şey olur. Hakikaten 20-25 sene ağız tadıyla belediye başkanlığı yaptık. Son dönemlerde belediye başkanlığının keyfini sürüyoruz. Eskişehirlilere ne kadar şükretsem, teşekkür etsem azdır. Bu kentte belediye başkanlığı yapmak büyük bir onur. Belediye başkanlığı hizmeti ibadet etmek gibidir. Güzel duygularla önümüzde seçim var. Ağız tadıyla, birlikte hareket edeceğimiz adaylarla beraber seçimi başarıyla sonlandıralım. Hem Eskişehir'e hem Türkiye'ye örnek olalım. Bu işin nasıl yapıldığını, ahlakla, vicdanla, özgürce, bağımsızca belediye başkanlığı yaptığımızı açıkça anlatalım. Halkımızla kol kola, el ele yürüyelim. Bizim istediğimiz bu' diye konuştu.
ADAYLAR HEMEN AÇIKLANMALI
CHP adaylarını en kısa zamanda açıklaması gerektiğini vurgulayan Başkan Ataç, 'Genelde 1 ay kala, 1 buçuk ay kala yapıyor. Herkesin iki ayağı bir pabuca giriyor. Yapmak istediklerinizi yapamıyorsunuz. Eskişehir büyük bir kent. Ben mesela Çamlıca'ya bir giriyorum, 5 günden aşağı çıkamıyorum. Benim çalışma mizacım o, birebir. Şirintepe'ye gidiyorsunuz, Batıkent'e gidiyorsunuz. Son seçimlerde 2 buçuk ay gece gündüz çalıştım. Karşılığını da aldık. Hem cumhurbaşkanlığında hem milletvekilliğinde başımız eğilmedi, yüzümüz kararmadı. Başarıyla çıktı. Keşke Türkiye Eskişehir olsa. O zaman bu hükümet değişecekti' ifadelerini kullandı.
YALAZ KUSURSUZ BİR İL BAŞKANI
CHP'nin İl Başkanı Talat Yalaz'dan da övgü dolu sözlerle bahseden Başkan Ataç, 'Hoca kızıyor 'Bu Talat'ı niye bu kadar sakladın' diye. Ben Talat'ı çok iyi takip ediyorum. 3 kere bizim yönetimlerde oldu ilçede. Ben Atilay Dalgıç bu dönem il başkanlığına aday olur, onu da Tepebaşı ilçeye getiririm diyordum. Şansı il başkanı oldu. Hakikaten iyi yetişmiş bir çocuk. Mesleğini iyi yapıyor. Anasının ak sütü gibi helal olsun. Gerçekten iyi yetişmiş bir çocuk. Kusursuz bir il başkanı oldu. İçimize çok sindi. Bundan sonra en çok dikkat edeceğim o tip genç çocuklar olacak' dedi.
Editör: TE Bilisim