Süllü, teklifin yalnızca doğaya değil, gelecek kuşaklara da açık bir tehdit olduğunu belirtti.

“Trump’ın ‘Her Yerde Maden’ Sözü Bu Teklifte Vücut Buldu”

Yasa teklifinin madencilik faaliyetlerini sınırsız hale getirdiğini vurgulayan Süllü, “Dostum Trump’ın ‘mine everywhere’ yani ‘Her Yerde Maden, Milli Parkları, Tarihi Anıtları Bile Kazın’ sözleri teklifinizle birebir örtüşüyor. İnsan, ‘bu kadar da tesadüf olur mu?’ diye düşünmeden edemiyor” ifadelerini kullandı.

“İklim Yasası Değil, Kirletenin Aklandığı Yasa”

İktidarın "İklim Yasası" adı altında çıkardığı düzenlemelerin doğayı korumak yerine şirketlere daha fazla kirletme hakkı tanıdığını savunan Süllü, “Madencilerin tüm ülkeyi talan alanına çevirebileceği bir metni kucağımızda bulduk. Bu, çevreye değil ranta hizmet eden bir yaklaşımdır” dedi.

“Tarım Alanları, Ormanlar ve Su Kaynakları Tehlikede”

Süllü, teklifin yalnızca zeytinlikleri değil, tarım arazilerini, ormanları, su kaynaklarını ve tarihi sit alanlarını da kapsadığını vurguladı. “Gıdamız, suyumuz, geleceğimiz yok olacak. Bu yok oluşu rehabilitasyon maddeleriniz önleyemez” diyerek teklifin kapsamını geniş bir yıkım riski olarak nitelendirdi.

Eskişehir'in ilçesinde vatandaş talep etti, ilk beton atıldı
Eskişehir'in ilçesinde vatandaş talep etti, ilk beton atıldı
İçeriği Görüntüle

“Paralar Şirketlere, Maliyet Halkın Omzunda”

BM raporlarına atıf yapan Süllü, madencilikle yok edilen alanların geri döndürülemeyeceğini belirtti. “Altın gibi metalik madenlerin bulunduğu alanlarda fidan dikmek çözüm değildir. Rehabilitasyon gösterileri kömür madenlerine ait. Gerçek restorasyon büyük maliyet ister, ama bu maliyet halkın sırtına yükleniyor” diye konuştu.

“Toprak Bir Ekosistemdir, Sadece Ağaçtan İbaret Değil”

Süllü, “ağaç dikeriz” söylemini eleştirerek, toprağın bir bütün olarak canlı bir ekosistem olduğunu vurguladı: “Bir avuç toprak 900 yılda oluşuyor. 25–30 yıllık madenler için bu toprağı heba edemeyiz. Türkiye topraklarının yüzde 88’i 2030 itibarıyla çölleşme riski altında.”

“Sakarya Vadisi Tehlikede, Kanser Vakaları Artıyor”

Altın madenciliğinin Eskişehir Kaymaz’daki olumsuz etkilerine dikkat çeken Süllü, aynı şirketin şimdi Sakarya Vadisi’nde faaliyet gösterdiğini açıkladı. “Sondajlarla vadi delik deşik edildi. Siyanür sızarsa Sakarya Nehri’nden geçen 7 il risk altında. İstanbul’un gıda kaynağı olan bu vadinin yok edilmesine izin verilmemeli.”

“Vahşi Madencilik Türkiye’yi Sömürü Alanına Çevirdi”

Kazdağları, Mazıdağı, Muğla, Soma, Amasra ve İliç’teki örnekleri hatırlatan Süllü, denetimsizlik ve cezasızlık ortamında vahşi madenciliğin yaygınlaştığını ifade etti. “Bu yasa geçerse ülkemizin her köşesi yangın yerine dönecek. Bu teklif bir doğa felaketine davetiyedir.”

“Vicdanınıza Kulak Verin, Bu Yasayı Geri Çekin”

Konuşmasının sonunda Hatay’daki orman yangınlarına atıfla sanatçı Derya Cesur’un dizelerini okuyan Süllü, TBMM sıralarına vicdan çağrısı yaptı:

“Diyelim ki biz öldük, siz kaldınız.
Diyelim ki kurudu ormanlar, nehirler, yuvalarında kuşlar.
Diyelim ki ateş olup küller üfürdünüz memlekete...
Geçip ortasına ölümün düğün mü kuracaksınız?”

Süllü, bu dizelerin “duymayan kulaklara, görmeyen gözlere ve vicdanlara ses” olmasını dileyerek yasa teklifinin derhâl geri çekilmesini talep etti.

Kaynak: Haber Merkezi