Bahis soruşturmasında Es Es’ten 7 futbolcunun PFDK’ya sevk edilmeni değerlendiren Şapcı, “Önceki sevklerin üzerinden 1 ay geçti. Mağdur olan takımlardan biriyiz. Ama hedefimiz aynı, şampiyonluk” dedi.
Hiçbir avantaj elde etmedik…
Moderatörlüğünü Ahmet Deniz Canoruç’un yaptığı, Erkan Midilli, Aytaç Ersoy ve Sinan Ören’in yorumlarıyla katıldığı 90+3’ün konuğu Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapcı’ydı. Bahis soruşturmasında dezavantaj yakaladıklarını söyleyen Şapcı, “Diğer takımlara uygulanan disiplin süreçlerinin bize uygulanmamasını talep etmedik; böyle bir iddiamız yok. Ancak 10 Kasım’da yapılan sevklerin üzerinden 1 ay geçti.45 gün ceza alan oyuncuların cezaları 15 gün ya da 1-2 ay içinde sonuçlanacakken, bizim oyuncularımızın daha geç sevk edilmesi bizim için bir dezavantaj oluşturdu. Dün itibarıyla oyuncularımız cezasını aldı. Onların iki maçlık cezaları bile bizi farklı bir sıkıntıya sokuyor. Eskişehirspor bu süreçte hiçbir avantaj elde etmedi. Bu durumdan ciddi anlamda rahatsızım. Mağdur olan takımlardan biriyiz. Çünkü profesyonel transfer yapma imkânımız yok” diye konuştu.
Mazerete sığınmıyoruz
Şapcı, “Yine de her ihtimale hazırlıklıyız. Transfer çalışmalarımız da var; kadromuza kattığımız oyuncular oldu, bundan sonra da olabilir. ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’. Ne gerekiyorsa ona razı olacağız.Bir mazeretin arkasına sığınacak durumda değiliz. Eskişehirspor olarak bunu bir mazeret olarak sunmuyoruz. Kadromuzda kalan oyuncularımız var ve ceza alanların yerini doldurabilecek isimlerimiz de mevcut. Kaldığımız yerden ilerleyeceğiz. Zaten iyi bir ivme yakalamıştık. Süreç doğru yönetilmediği için iki sevk arasında bir aylık bir ara oluştu” “ifadelerine yer verdi.
Kabus değil uyanış oldu
Pazar günü 1-0 kazandıkları Karşıyaka maçı hakkında konuşan deneyimli teknik adam, “Maçın başındaki Bora’nın kurtarışları, bizim için bir kâbus başlangıcı değil, aksine maça uyanmamızı sağlayan bir uyarı gibiydi. Kaan’ın golüyle skor üstünlüğünü aldık. Seyircimizin desteğiyle hem skor hem moral avantajını elde edip daha rahat bir oyun sergiledik. Eksik olmalarına rağmen çok iyi bir takıma karşı oynadık. Rakibin de ilk yarıda daha net fırsatlara girdiğini söylemem gerekir. 3-0’dan sonra ikinci yarıda oynamamız gereken kontrollü oyunu sergiledik. Yine birkaç pozisyon verdik, orada da Bora devreye girip çok kritik kurtarışlar yaptı. Muhteşem taraftarımızın önünde güzel bir galibiyet aldık. Şimdi Kütahya ile aynı durumdayız; onları beş puan geriden takip ediyoruz. Bu hafta onlarla oynayacağımız maçı kazanarak farkı iki puana indirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Burası çok büyük bir camia
Eskişehirspor’un Süper Lig’i hak ettiğini belirten Şapcı, “Bu camia Süper Lig’i hak ediyor. Süper Lig’i yaşamış, Avrupa kupalarına gitmiş çok büyük bir camia. Taraftarımızın bunu gösterdiğini ve tüm ülkenin de bunu yeniden fark ettiğini düşünüyorum. Uşak’ta, Muğla’da, Manisa’da taraftar desteğinin güçlü olduğu il ve ilçe takımlarında antrenörlük yaptım. Ancak burası bambaşka bir seviye. Tüm kulüplerime saygı duyuyorum; hepsi çok değerli, çok önemli ve hayatımda büyük yerleri var. Fakat dün gördüğümüz tablo, kariyerim açısından da özel bir yere sahip. ‘Hocam, bu atmosferi sıralamada nereye koyarsınız?’ diye sorarsanız, kesinlikle ilk sıraya koyarım. Süper Lig Eskişehirspor’u özlemiş” dedi.
Arabada Es Es marşı dinlemişler
Hafta sonu oynanan Karşıyaka maçına ailesinin de geldiğini söyleyen Şapcı, “Ailem de maçtaydı. Gece geç saatlerde eve döndüler. O havaya öyle kapılmışlar ki Manisa’ya dönene kadar arabada Eskişehirspor maçlarını dinlemişler. Ailemden 13 kişi buradaydı; abimin ve ablamın çocukları da geldi. Yol boyunca Eskişehirspor atkıları, bayrakları ve flamalarıyla selfie çekip bana gönderdiler. Bu coşkudan onlar bile çok etkilendi. Eskişehirspor büyük bir camia. Geldiğim günden beri bunu her geçen gün daha fazla hissediyorum. Dün yaşanan atmosfer ise bunun zirvesiydi, finaliydi, en üst noktasıydı. Böyle büyük bir camiada görev yapmak benim için büyük bir ayrıcalık” diye konuştu.
Gerçek aktörler futbolcular
53 yaşındaki teknik adam, “Maç kazanılınca sağ olsunlar hem takımımız hem taraftarımız teknik direktöre daha fazla güveniyor ve ilgi gösteriyor. Ama şunu özellikle söylemem lazım: Bu işin gerçek aktörleri futbolculardır. Biz sadece onları yönlendiren, motive eden, sevk ve idare eden tarafız. Aslan payı, hakkı teslim edilmesi gereken başarı; futbolcu kardeşlerimizin ve tribünlerde ki taraftarındır.53 yaşındayım. Çok üst düzey bir futbolculuk kariyerim olmadı ama 33 yaşıma kadar 24 yıl futbol oynadım. O atmosferi görünce şu hâlimle bile 10 dakika oyuna girmek istedim. Bir 10 dakika olsun sahaya çıkıp orada futbol oynamak istedim” ifadelerini kullandı.
Aslında oynatmamız riskliydi…
“Takımda çok deneyimli, tecrübeli ve karakterli oyuncular var” diyen Şapcı, “Ali Fırat Kasap ve Deniz Keskin özelinde söyleyeyim: Aslında onları oynatmamız riskliydi. Birisi yaklaşık 7 haftadır, diğeri ise 9 haftadır forma giymiyordu. Süre almamışlardı. Fizik olarak da maç ritmi ve temposu olmayan oyuncular olarak sahada yer aldılar. Buna rağmen hem Deniz hem de Ali Fırat büyük bir özveri gösterdi, fedakârca mücadele ettiler.Dün açıkçası şunu düşünmüştük. Böyle bir seyirci atmosferinde tecrübeli ve deneyimli oyuncuların bu baskıyı daha kolay atlatabileceğini öngördük. Bu konuda da bizi mahcup etmediler” dedi.
Sakatlıklar ve cezalar etkiledi
Deneyimli teknik adam,“Arda Okumuş da Hasan Şen de hem oynadıkları mevki hem de ceza aldıkları dönemde yakaladıkları form grafiği açısından takımımızın çok önemli oyuncularıydı. Aynı şekilde Mustafa İnan’ı da toparlamıştık, fakat bugün itibarıyla o da ceza aldı. Mustafa kardeşim çok ciddi sakatlıklarla mücadele ediyor. Bileğinden sakatlanmıştı ayağı şiş bir şekilde 90 dakika çıkıp oynadı. Arda ile Hasan’ın ceza alması, oynayan kadroda kullandığımız profesyonel oyuncu sayısını da düşürdü. Geçen hafta Emre Kılınç’a daha fazla süre bulabileceği bir yerde oynaması için kulüp bulmasını söyledik” diye konuştu.
3. LİG 4. GRUP PUAN DURUMU

13. HAFTA PROGRAMI





