Serginin açılışında konuşan Saribaş, sanatla ilk tanışmasının ilkokul yıllarında büyük tuvaller üzerinde yağlı boya çalışmaları yaparak gerçekleştiğini söyledi. Küçük yaşlarda başlayan bu ilginin, bugün kavramsal ve kişisel izler taşıyan bir sergiye dönüştüğünü belirtti.
Akdeniz’in Işığı ve Doğası Eserlere Yansıyor
Saribaş, özellikle sık sık gittiği Akdeniz Bölgesi’nin sıcaklığı, ışığı ve doğasının çalışmalarında derin etkiler bıraktığını anlattı. Yolculuklarında gördüğü seralar, balyalar, teller ve çeşitli doğa unsurlarının eserlerine ilham olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Seralarda kullanılan poşetlerden samanlara kadar pek çok malzemeyi işlerime dahil ettim. Mekânın ve yolun dokusunu tuvale taşımak istedim. Kayak rotaları, sıcak-soğuk geçişleri, hatta bir kafede hissettiğim sıcaklık bile eserlerime renk ve hareket olarak yansıyor.”
Sıcak–Soğuk Karşıtlığıyla Kurulan Denge
Sergideki eserlerde sıcak ve soğuk renklerin tamamlayıcı bir uyumla kullanıldığını kaydeden Saribaş, Akdeniz’in turuncu–sarı tonlarının yaşamın hareketliliğini, yüksek bölgelerin mavi–beyazlarının ise soğuğun sessizliğini temsil ettiğini ifade etti.
“Yaşam, bu karşıtlıkların dengesinde var oluyor.” dedi.




