Geleneksel medya kriz dönemlerinde güvenilirliğini korurken, dijital açıkhava reklamcılığı (DOOH) ölçümlenebilir yapısı ve interaktif deneyimleriyle sokaklarda öne çıkıyor.
Türkiye Reklam Pazarı 2033’te 8,5 Milyar Dolara Ulaşacak
Deloitte verilerine göre, 2024 yılında Türkiye’deki reklam yatırımlarının yüzde 74,2’si dijital medyaya yapıldı. Küresel öngörüler ise 2030’da reklam harcamalarının dörtte üçünün dijitale kayacağını gösteriyor. Türkiye’de özellikle video, mobil ve yapay zekâ destekli programatik reklamcılık liderliğini pekiştirecek.
“Dijital Artık Yan Mecra Değil, Omurga”
Union İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erkmen, reklamcılıkta dijitalleşmenin önemini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Dijital artık yan mecra değil, omurga. Markalar, dijital öncelikli stratejilerle 2033’te rekabet avantajı yakalayacak.”
OOH & DOOH Pazarında Yükseliş
Türkiye’de açıkhava ve dijital açıkhava (OOH & DOOH) pazarının 2025’te 146 milyon dolar seviyesinde olduğu, 2030’da ise 222 milyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. DOOH’un yüzde 58 pazar payıyla lider olacağını belirten Erkmen, şu ifadeleri kullandı:
“Akıllı şehir ekranları ve DOOH, şehirlerin dijitalleşmesiyle kritik hale geldi. Markalar, sokakta da dijital deneyim sunmalı.”
İletişimde 2030 Stratejisi: Dijital Omurga, Geleneksel Güven ve Sokak Deneyimi
Erkmen, 2030’a yönelik iletişim stratejilerinin üç temel unsurdan oluşacağını vurguladı:
Dijital omurga,
Geleneksel medyanın güvenilirliği,
Sokakta dijital deneyim.
Bu üçgenin, markaların gelecekte rekabet avantajı elde etmesinde belirleyici olacağı öne sürüldü.