RÖPORTAJ: MELTEM KARAKAŞ KAYA

Eskişehir'de bisiklet yollarının yaygınlaşması gerektiğini savunan Çelen, 'Trafik sıkışıklığına, hava ve ses kirliliğine, otopark sorununa bunların hepsine en masum ve tek çözüm bisikletli ulaşım. Sağlıklı kentler, sürdürülebilir kentler ve sürdürülebilir ulaşım için bisiklet yollarının artması lazım' dedi.

Kanlıkavak Parkı'nda buluştuğumuz Rahime Çelen ile kısa bir bisiklet turu yaptıktan sonra hem çay içtik hem de röportaj yaptık. Rahime Çelen, bisikletine aşık bir kadın. İlk bisiklete binmeye başladığı zaman ailesinden tepki gösterenler olmuş. 'Koskoca kadınsın ne işin var bisiklet tepesinde' diyenler olmuş. Ama şimdilerde hepsi Rahime Hanım'ı kabullenmiş. Rahime Hanım hem çevre kirliğinin önüne geçilmesi adına bisikleti savunuyor hem de kadınlara sesleniyor: 'Çekinmeyin, korkmayın'


Rahime Hanım sizi ve Eskişehir Bisiklet Derneği'ni biraz tanıyabilir miyiz?
Ben İngilizce öğretmeniyim. Şu anda Eskişehir Bisiklet Derneği (vel ESBİD) yönetimindeyim. Derneğimizin genel eğilimi yönetimde kadınların aktif olması, ön planda olması şeklinde. Derneğimiz çok paylaşımcı, katılımcı bir ruha sahip. Gönüllülük ilkesine dayalı yaptığımız etkinlikler. Derneğimiz 2013 Aralık ayında kuruldu. O günden bu yana çok aktif şekilde sürdürüyoruz etkinlikleri. Kuruluştaki amacımız öncelikle bisiklet gruplarını, bisiklete binen kişileri biraraya getirdikten sonra bisiklet binen insan sayısını artırmak. Çünkü şehirde bisikletli ulaşımın artmasını arzu ediyoruz. Bisikletli ulaşımın artması için tabi karar vericilerin, yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin alt yapı çalışması yapması gerekiyor. Güvenli bisiklet yolları yapılmalı.

Eskişehir'i fiziki koşulları açısından bisiklet sürmek için uygun bir kent olarak görüyor musunuz?
Eskişehir'de bisiklet yolu var. Bir kısmı işlevsel bir kısmı kullanılamaz durumda. Çünkü asfalt üzerine yapılan bisiklet yollarını insanlar otopark olarak kullanıyor. Veya esnaf kaldırım yolu üzerindeki bisiklet yoluna eşyalarını koyuyor, çöp bidonlarını koyuyorlar. Dolayısıyla az ve yetersiz olan bisiklet yolları daha da kullanılmaz hale geliyor. Pek çok ile göre bizim bisiklet yolumuzun az da olsa var olması şans, güzel bir başlangıç. Fakat devamını bekliyoruz. Gerçekten ulaşım amaçlı bisiklet kullandığımızda bu bisiklet yolları bize yetmiyor. Örneğin Osmangazi Üniversitesi'nden çıkan bir genç şehirden Eskişehir Teknik Üniversitesi'ne veya Yunus Emre Kampüsü'ne ulaşabilmesi lazım. Bu imkan yok. İş yerlerimize, okullarımıza bisikletle gidelim diye kampanyalar yapıyoruz. Yayınlaştırmaya çalışıyoruz ama güvenlik nedeniyle, trafikte tanık olduğumuz kazalar nedeniyle çok fazla başarılı olamıyoruz. Trafikte güvenli olmadığını görünce insanların motivasyonu düşüyor. Sağlıklı kentler, sürdürülebilir kentler ve sürdürülebilir ulaşım için bisiklet yollarının artması lazım.

Eskişehir geçmiş yıllarda bisikletin çok tercih edildiği bir kentmiş. Şu an gelmiş olduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz. Eskişehirliler bisiklete biniyor mu?
Ben Eskişehir doğumluyum. Çocukluğumu hatırlıyorum. Saat 17.00'da boru çalardı Devlet Demir Yolları'nın işinin bittiğine dair. Bütün sokaklar bisikletlilerle dolardı. Çok kalabalık grup halinde insanlar fabrikalardan çıkıp sokaklara dağılırdı. Maalesef hızlı bir şekilde tüketim toplumu olup kapitalizmin çarkları içine girince hızlı bir şekilde araba almak ya da arabalar için asfaltlar dökmek yarışına girildi. Öyle olunca da bisiklet kullanılamaz hale geldi. İkinci önemli nedeni de, toplumsal olarak bisiklete biniyor olmanın ekonomik ve sosyal statü olarak 'Parası yok, araba alamamış' gibi bir algı oluşması. Bu da tüketim toplumu olmanın bir sebebi aslında. Bisiklet kullanımı hemen hemen bitme noktasına geldi. Sadece çocuklara karne hediyesi olarak alınmaya başlandı.



TOPLU TAŞIMAYA ENTEGRE
Ama son yıllarda insanlarda çevrecilik, sağlıklı kentleşme, sürdürülebilir yaşam konusunda bilinçlenen bir grup var. O insanlar da ısrarla bisiklete binmek istiyorlar. Bizler de o gruptanız. Bisiklete binmek istiyoruz. Herkesin binmesini istiyoruz. Çünkü şundan yüzde yüz eminim ki, trafik sıkışıklığına, şehirdeki kirliliğe, hava ve ses kirliliğine, otopark sorununa bunların hepsine en masum ve tek çözüm bisikletli ulaşım. Eskişehir gibi düz bir yerde bisiklet yaygınlaşmalı. Toplu taşımaya entegre bisiklet yolları yapılmalı. Yani tramvaya, belediye otobüsüne bisikletlerimizi koyacak sistem geliştirilirse o zaman çok daha hızlı artacaktır bisiklet kullanımı. Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir projesi vardı. Bu sene yaza kadar bütün illerde bisiklet yolları oluşturulacaktı. Bütçesi ayrılmıştı. Nerede? Şimdi o proje 2023'e ertelenmiş. Toplu taşımadaki yoğunluk, sıkış tepiş gitmeye çözüm bisikletli ulaşım. Ama sağlayamıyoruz. Çünkü güvenli bisiklet yolları yapılmıyor. Geçtiğimiz hafta Amsterdam'daydım. Bisiklet yollarını inceledik. Gerçekten hızlı bir şekilde görsel olarak değil, bisiklet trafiği açısından Amsterdam gibi olmalıyız. Eskişehir bunun için en doğru şehir gibi. İnşallah olacak inanıyoruz.

Peki bisiklet kullanımı ya da bisiklet yolları ile ilgili olarak yerel yönetimlerle iletişim halinde misiniz?
Kent Konseyi çalışmaları esnasında bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak adına etkinlikler yapmaya başladık. Bunu da özellikle önemli günler ve haftalarda çok kişinin katılabileceği bisiklet turları organize etmeye başladık. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde, Çevre Günü'nde farkındalık yaratmak adına şehir içi turlar düzenliyoruz. Ayrıca ulaşımla ilgili birimlere dilekçeler yazıyoruz. Tabi istediğimiz sonuçları hala alamadık ama önümüzdeki günlerde Dünya Kaynaklar Enstitüsü var Amerika merkezli, sürdürülebilir kentler çalışması yapmıştı ve Eskişehir en yaşanabilir kentler arasında yer almıştı. Bu sene de bu kurum 'Haydi Türkiye Bisiklete' kampanyası başlattı. Bu kampanya Eskişehir, İzmir ve Lüleburgaz Belediyeleri ve bisiklet sivil toplum örgütleri ile yürütülecek. Bu projede biz de varız. Eskişehir'de bisiklet binmeyi yaygınlaştıracak ve altyapı çalışmalarını güçlendirecek etkinlikler yapacağız. Bu hem eğitim çalışmaları hem de proje geliştirme çalışmaları olacak.

KADINLAR ÇEKİNMESİN

Dernek yönetiminde kadınların ağırlıkta olduğunu söylediniz. Bisiklet sürmek erkek işiymiş gibi algılansa da Eskişehir'de kadınlar bisiklet sürüyor mu sizce?
Kadınlar eskisine oranla çok daha fazla bisiklet kullanıyorlar. Ben bisiklet sürerken spor amaçlı sürüyordum. Sonra şehir içinde görünelim, insanlar özensin diye daha çok şehir merkezinde turlar yapmaya ve ulaşımda kullanmaya başladık. İlk tepki benim ailemden geldi. Kocaman kadınsın, ne işin var bisiklet tepesinde diye. Ben asla geri adım atmadım. Bu defa onlar bana bisiklet aksesuarları hediye etmeye başladılar. Beni kabullendiler. Bisiklet binmek isteyip de çevresinin tepkisinden çekinen çok fazla kadın var. Biz de onları bisiklet binmeye ikna edebilmek için sırf kadınlarla bir takım etkinlikler organize etmeye çalışıyoruz. Derneğimizdeki kadın sayısının fazla olmasının nedenlerinden biri de bu. Kadın bisiklete binerse toplumu çok olumlu yönde etkiler. Çocuğu da, eşi de biner. Bu utancı yenmeliyiz. Biz ne kadar çok görünürsek, başkalarını da ikna etmiş oluruz. Bisiklet biraz erkeksi bir işmiş gibi görünüyor. Festivallerde erkekler çok fazla, çok hızlı kullanıyorlar. Kadınlar bunlara ayak uydurmak zorunda değil. Biz kadınların caymasına engel olmak istiyoruz.



Dernek binanız tam olarak nerede peki? Neler yapıyorsunuz burada? İnsanlar nasıl ulaşabilir?
Karabayıbağları Karagözler Köyü 1067. sokakta, büyük bir bahçe içinde dernek evi kiraladık. Kullanılmayan bir yerdi ama imece usulü o evi tamir ettik, onardık. İçini dayadık döşedik. O evimizi aktif olarak kullanıyoruz. İsteyen dünya turuna çıkan gezginler bize ulaşıyorlar, gelip dernek evimizde konaklıyorlar. İspanyol bir aile konuğumuz olmuştu mesela. Odun sobasını yakıp bir hafta kaldılar. Buradan Orta Asya'ya gittiler. Dönüşte 2 yıl sonra uğrayacaklar tekrar. Anılarını yazıyorlar.

BÜTÜN GÜN O ANI BEKLİYORUM

Bisiklet sürmeyi çok seviyorsunuz evet ama bana bisiklet sürerken ne hissettiğinizi, duygularınızı nasıl tarif edersiniz?
Ben bütün gün o anı bekliyorum. Bazen gece heyecandan uyuyamıyorum. Hafta sonu sabah erkenden kalkıyorum. Ön hazırlık yapıyorum. Hava durumuna bakıyorum, uygun kıyafeti tercih ediyorum. Ama evdeyken heyecanlanmaya başlıyorum bisiklete bineceğim için. Bisiklet bindiğim sürece doğayı, rüzgarı hissetmek inanılmaz keyifli bir şey. Mesela arabayla giderken kimseyi görmüyorsun ama bisikletle giderken insanlara selam veriyorsun, çok keyifli. Bisiklet binmeye başladıktan sonra çok farklı arkadaş çevrem oldu. Çok dinamik yaşayan, sağlıklı yaşayan, çevre kirliliğine karşı duyarlılığı olan insan toplulukları içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor.
Editör: TE Bilisim