Günümüzde sosyal medya kullanıcıları, bazı içeriklerin neden çok görünürken bazılarının neredeyse hiç karşılarına çıkmadığını merak ediyor. Bu görünürlük dengesini belirleyen en önemli faktörlerden biri, her platformun kendine özgü algoritmalarıdır. Peki, bu algoritmalar neye göre çalışır?
1. Kullanıcı etkileşimleri:
Beğendiğiniz, yorum yaptığınız veya paylaştığınız içerikler, algoritmalar için bir sinyaldir. Sürekli etkileşimde bulunduğunuz hesapların içerikleri daha sık karşınıza çıkar.
2. İçerik türü ve formatı:
Algoritmalar, video, görsel, metin veya hikâye gibi formatlar arasında kullanıcı tercihlerine göre öncelik verir. Örneğin, Instagram’da reels; X'te (eski adıyla Twitter) etkileşim alan gönderiler daha öne çıkar.
3. Gönderi süresi ve güncelliği:
Zamanlaması yakın olan içerikler, güncellik ilkesi gereği algoritma tarafından daha çok öne çıkarılır. Eski içerikler arka planda kalır.
4. Takip edilen ve keşfedilen içerik dengesi:
Algoritmalar sadece takip ettiğiniz hesapları değil, ilgi alanlarınıza uygun ama tanımadığınız hesapların içeriklerini de size sunar. Böylece platformda daha uzun süre kalmanız hedeflenir.
5. İzleme süresi ve kaydırma davranışı:
Bir gönderide ne kadar durduğunuz, videoyu ne kadar izlediğiniz, hatta durup yazıyı okuyup okumadığınız bile algoritmanın dikkatini çeker ve benzer içeriklerin önünü açar.
Sosyal medya algoritmaları, görünürde kullanıcı deneyimini iyileştirmek için tasarlansa da içerik üreticilerinin ve markaların da bu kurallara göre strateji geliştirmesi gerekiyor. Etkileşimi artırmak ve görünürlük kazanmak isteyen kullanıcıların bu algoritmik yapıyı anlaması büyük avantaj sağlıyor.