AK Parti Meclis Üyesi Murat Özcan ve CHP Meclis Üyesi Emre Genç, ES TV'de yayınlanan Açıkça programına katıldı. Gazeteciler Ali Baş ile Meltem Karakaş Kaya'nın sorularını yanıtlayan Genç ve Özcan, Odunpazarı Belediye Meclisinden oyçokluğu ile geçen içkili yerler bölgesini tartıştı.
DÜZENLEMEYE UYGUN
CHP'li Emre Genç, kararın yasaya uygun olduğunu belirterek '2005 tarihli bir yönetmelik var mevcut iktidar döneminde yapılan işyeri açma ve çalıştırma ruhsat yönetmeliği. Bu işyeri açma ve çalıştırma yönetmeliği Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girdikten sonra özellikle bizi ilgilendiren bu yönetmelikteki 29 ve 30'uncu maddeler. Diyor ki bu yönetmelikte, belediye karar verir. İlgili emniyet görüşü, kaymakamlık görüşü alındıktan sonra belediye karar verir. Yasa aslında çok açık. Çok ayrıntılı bir şekilde yazmış 30'uncu maddede. İşte hükümet binası olmayacak, hapishane olmayacak, ıslah evi olmayacak, her türlü dini kurum kuruluş müessesesi, maden ocakları, tesisleri yakınında konaklama yerleri hariç olmak üzere otoyollar, karayolları, otogar, otobüs terminalleri, resmi özel okul binaları, ilk orta öğretim öğrencilerinin bulunduğu yerler. Bunu belirlerken de bir mesafe koymuş. Demiş ki en az 100 metre. Mevcuttaki bu ilan edilen bölgeler, bu yasal düzenleme doğrultusunda ki gidip bakıp değerlendirilerek yapıldı. Ondan sonra bu ortaya çıktı' dedi.
PROPAGANDA DOĞRU DEĞİL
Eleştirilere saygı gösterdiklerini kaydeden CHP'li Genç, 'Tabi ki mevcut yapıdaki tedirginlikleri anlıyoruz ama Odunpazarı'nda ilk defa böyle bir karar alınmıyor. Daha önceki yönetim zamanında da mevcutta olan Atatürk Bulvarında yani okullar bölgesinde ve okulların karşısında içkili yerler ilan edilmiş. Yani o bir siyasi tartışma o dönemde belki yapılabilirdi. Ama ben arşiv kayıtlarına baktığımda öyle bir tepki görmedim. CHP'li belediye geldi, burada böyle bir sıkıntı olacak şeklinde bir düşüncenin da yanlış olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'nin farklı yerlerinde tam tersi durumlar da oluyor. O yüzden bu tamamen yasal düzenleme içerisinde geldi. İnsanların kaygılarını anlıyoruz. Özellikle şunu söyledik eski dönem zamanında Atatürk Bulvarı herhangi bir olay olmadı veya bildiğimiz kadarıyla bir iki işletme var. Yani o yüzden ileride şöyle olacakmış veya bu şekilde hareket edilecekmiş gibi bir siyasi propagandanın da doğru olmadığını düşünüyoruz. Yeri gelmişken Tepebaşı bölgesinde hepimizin bildiği barlar sokağı var. Kimin zamanında yapıldı Tacettin Bey zamanında yapıldı. Hangi siyasi partideydi AK Parti'deydi. Emniyet istedi, Valilik istedi falan ayrı bir mesele, yasal düzenlemelere uygun bir şekilde oranın içkili yer bölgesi olması ilan edildi' ifadelerini kullandı.
AÇIKLAMA YAPILMADI
Karara neden karşı çıktıklarını anlatan AK Partili Murat Özcan ise şöyle konuştu: 'Bu iş aslında siyasi bir konu değildir. Bu konu sosyolojik bir konudur. Kayıhan Sokak bir madene yakın değildir ama okullara yakındır. Bu bölgede ortalama 35 bin öğrencinin eğitim gördüğü bir alan burası. Hemen 150 metre ilerisinde Eskişehir'in en büyük camilerinden bir tanesi var. Neredeyse tüm cenazeler oradan kalkar. Biz milli bayramları kutladığımız bulvar üzerinde protokolü koyduğumuz bulvar üzerindedir. Çok değişik sosyolojik itiraz haline dönüşür. Bunun temellerinden bir tanesi bu, ikincisi de şu: Eskişehir'de 166 tane içkili alan var. Bunun 129 tanesi Odunpazarı'nda geri kalan kısmı Tepebaşı'nda. 92 tane yer 8 tane cadde ve sokak var. Eğer bunlar yürürlüğe girmiş olsa Odunpazarı'nda bugün içkili alanların tamamının katı kadar içkili alan ilave olur. Gözden kaçan bir unsur var. Aynı Vural Sokakta oluşan hadiselerin burada oluşma ihtimali var. Yani diğer eleştiri kısmını bir kenara bırakıyorum. 5 sene sonra kalan numaraların da nasıl olsa bu sokak böyle başlamış bundan sonrası da böyle devam etsin de denilebilir. Vural Sokak örneği. Şimdi bu kadar çok alanı bu kadar çok sayıyı gündeme getirmenin de gereği var mıydı? Denilen yerler iyi yerler mi, anlamlı yerler mi? İkincisi de bu kadar sayı neden var? Kazım beyin bir demecinde 6-7 talep geldiğini söylüyor. Ya 6-7 nerede 92 nerede? Şimdi diğer taraftan şöyle bir durum var. Pandemi döneminde bugün güvenlik güçlerinin yapmadığı iş yok. Bir de Odunpazarı Belediyesinin almış olduğu ilave edilen alanlarla ilgili de güvenliği oluşturmak zorunda. Biz arkadaşlarımıza yardımcı mı olacağız keyfiyetten iş yükü mü getireceğiz? Peki, soruyoruz. Yeri uygun değil, sayısı uygun değil, zamanı uygun değil, tarzı uygun değil, neden bu kadar olması konusunda ısrar ediliyor? Ben bu konunun CHP tarafından da gerekli derecede biz şunun için istiyoruz anlamında bir açıklama da görmedim.'
DEFALARCA TARTIŞTIK
Neden bir adrese verilmediğiyle ilgili konuşan CHP'li Genç, 'Meclisten çıkanla biz ruhsat vermiyoruz. Sadece yer ilan ediyoruz. Yani ruhsat vermek ayrı bir şey. Aslında tartışma şu: tek noktaya veremezsin diyor. İçişleri Bakanlığı diyor. Tek noktaya verebilirsin görüşleri de var. Komisyon değerlendirmesini yaptığında evet olabilirdi. Ama bir sakınca görülmediği için ve şu anda tek bir talep olduğu düşüncesiyle verildi. 30 dükkan var diyorsunuz. 30 dükkan içinde marketi, farklı farklı yerleri var. Hepsi bir anda hadi biz el ele tutuştuk bu işi yapıyoruz demeyecek ki. Şimdi daha önceki dönem içerisinde verilen kararda kaç tane kuruldu. 1 tane. Yapılabilir miydi? Bir sakınca görülseydi yapılırdı. Yani dışarıdan hariçten gazel okuyoruz CHP'lilerin de sıkıntılı olduğunu düşünüyoruz ama CHP'de siyaset yapan ve onun içerisinde olan birisiyim. Arkadaşlarımızla biz bunu defalarca tartıştık. Uygun olduğu gruptan çıkan neticeyle meclise geldi' diye konuştu.
YASAYI UYGULUYORUZ
Murat Özcan'ın 'Bu yerler tartışmaya açık yerler değil mi? Bir sorgulama hissetmiyor musun? Çok rahat konuşabileceğimiz cadde ve sokaklar mı? Eğitim öğretimin bol olduğu yerler' şeklindeki soruyu yanıtlayan Genç, 'Melahat Ünügör İlköğretim Okulu karşısında işletme var. Kim verdi? Turizm Bakanlığı verdi. Okulun dibi. Diğer tarafta da aynı şekilde. Odunpazarı Belediyesi içkili bölge yeri ilan etmedi farz edelim. Şahıs Turizm belgesi alarak ki çok kolay. İnternete girin bunla ilgili danışmanlık hizmeti veren yerler var. Turizm belgesi alabiliyor. Bu belgeyi aldığınız zaman istediğiniz gibi okul yanı, sokak arası, sokak önü, cadde hiçbir ayrıma gerek yok. Alkol satış yapabiliyorsunuz, içkili işletme yapabiliyorsunuz. Okulun dibinde var. Yani her zaman tabi ki Odunpazarı böyle bir alkolü savunuyoruz, alkolü özendiriyoruz böyle bir şey yok. Siz yine diyeceksiniz kitabi olarak ne yazıyorsa onu uyguluyoruz' dedi.
ASIL KONUYU KAÇIRIRIZ
Alkol alan herkesin zan altında bırakılmaması gerektiğine de dikkat çeke AK Partili Özcan, 'Eskişehir'de yıllardan beri marka olmuş bir nezih mekanları da aynı dereceye sokmak insafsız olur. Her alkol alan başlı başına suç işleme meyillinde kalır savın başta çürütülmesi gerekir. Gereğinden fazla alıp alkolik denilen birçok insanın olduğu aşikar. Bunların yapmış olduğu tacizler de ortadadır. Bunu da inkar edemeyiz. İkincisi Emre beyin bahsettiği turizm ruhsatlarıyla ilgili Turizm Bakanlığı hiç kimseye alkol ruhsatı vermez turizm belgesi verir. Turizm belgesi aldığınız zaman aynı zamanda böyle bir hakkı da almış oluyorsunuz. Rastgele yerlere verilmez bunlar. Eskişehir'de 2 veya 4 örneği olan bir örnekle neredeyse sokakların tamamen kapatıldığı bir bölgeyle kıyaslama da tartışmamız gereken asıl konuyu kaçırmış oluruz' ifadelerini kullandı.
ALKOLE BAĞLI DEĞİL
2014'te bu konun tekrar gündeme geldiğini anımsatan CHP'li Genç şöyle konuştu: 'Özellikle asayiş olaylarını alkole bağlamayla ilgili şunu belirtelim. Biz CHP olarak her şeyin aşırısına karşıyız. İnsanlar alkolü de aynı şekilde holiganizm de aynı şekilde. Eleştirilere her zaman açık bir yapı içerisindeyiz ama asayişle ilgili sürekli olarak sayı veriyorsunuz. 2018'de Fakülte sokakta 14 olay olmuş, 2019'da 108. 2019'da alkol yok. Yani asayiş olayları alkole bağlı değil. Artık insanların birbirlerine tahammül gücü kalmadı. Kadına karşı şiddet, alkol bazı şeylere etken ama alkol olmadan da bu şiddet olayları oluyor. Murat beyin söylediği emniyetle alakalı konuya neden emniyet güçlerini bu kadar acizmiş gibi anlatılıyor. Yeterince personeli var. Zaten anayasada devlet bizim güvenliğimiz sağlamak anayasal bir hak.'
HALKIN MESELESİ OLDU
Bir belediyesinin ruhsat vermesi için meclis kararı almasının hukuki bir işlem olduğunu belirten AK Partili Murat Özcan, ''Hep belirli gelir grubundaki insanlar gidiyor böyle yerlere. Ben fakir fukaranın da orta gelirlinin de içeceği bir yer oluşturmaya çalışıyorum' diyen Kazım Kurt. Dolayısıyla seçtiği yerlere de bakınca bahsetmiş olduğu tarzdaki yerlerin sayısını arttırmak için yapmış olduğu bir hamle var aslında. Yani bu nereye gidersek gidelim bir okul var, bir cami var dedi arkadaşlar. Demek istediğim şu; siz daha makul yerlerde, böyle bir yer talebinde bulunabilirsiniz tabi ki. Ciddi bir rant paylaşımı var burada. İtirazımızın sosyolojik temelleri var. Yeri değil, zamanı değil. Bu AK Parti'nin meselesi değildir. Gördük ki halkımızın da bir meselesi halinde' ifadelerini kullandı.
KEYFİ UYGULAMA
'AK Parti alkole karşı algısı doğru mu?' sorusu yöneltilen Özcan, 'Ne münasebet. Ben yıllardır teşkilatçılık yapmış birisiyim bu partide. Dolayısıyla da ben camiamı iyi tanırım. Burada kullananı var, kullanmayanı var. Cumhuriyet Halk Partisi'nden de tanıdığımız çok dostlarımız var bizim sahada. İçerisinde kullananı var, kullanmayanı var. Ben Emre Bey'e öyle Cumhuriyet Halk Partililerin isimlerini veririm ki alkole karşılık konusunda AK Parti'yi geçeri sollar bile. Böyle bir tartışmanın çok anlamsız olduğunu düşünüyorum. Konu siyasi bir konu değildir. Bu Sayın Kazım Başkanın anlam veremediğimiz bir şekilde bütün Odunpazarı'nı neredeyse karşısına alarak yapmış olduğu, tabiri caizse keyfi bir uygulamadır. Bunun sosyolojik bir karşılığı yoktur. Ben hiçbir CHP'li arkadaşımın 35 bin öğrencinin tam ortasına alkollü bir bölge ilan etme gibi içine sinerek bir karar verdiğine inanmıyorum' şeklinde konuştu. Emre Genç ise Özcan'a, 'Makul yeri tam açıklayamadınız. Ne yapalım, bu bölgelerin hepsini şehrin 30-40 kilometre ötesine mi atacağız? Makul yer neresi?' diye sordu.
ELEŞTİRİ YAPILMALI
Konuların karşılıklı görüşülmesinin güzel bir şey olduğunu söyleyen CHP'li Emre Genç, 'Demokraside bu var. Eleştirmek. Bir yandan da şunu düşünüyorum; özellikle eleştiren STK gruplarına baktığımızda her konuda keşke böyle eleştirebilseler. Sırf Cumhuriyet Halk Partisi'nin yapısı içerisinde bir durumu eleştirdikleri gibi, farklı farklı konuları eleştirelim, konuşalım. Konu zaten yargıya taşınacak aslında. Yargı karar verecek' dedi. AK Partili Murat Özcan da, 'Senin sendikan benim sendikam, senin STK'n benim STK'm diye bir şey yok. Sayın Kazım Kurt'a sesleniyorum buradan; halkın sesini dinleyin. Bu konuda geri adım atmak size eksi puan yazmaz. Halkın sesini dinlemiş bir belediye başkanı olursunuz. Bunu gündeminizden çıkarmanızı buradan kendisine talep ediyorum' şeklinde konuştu.
ÇALIŞTAY KURALIM
Kentin depreme hazır olup olmadığı konusuna değinen AK Partili Özcan, 'Eskişehir'in kendi özel depreminin üzerinden tahmin ediyorum 55-60 sene geçti. 5.9-6 büyüklüğünde bir deprem olmuş. Yıkılan binaların analizlerine baktığımız zaman hiç biri 2002 yılından sonra yapılmış bina değil. Gelin hep beraber bir çalıştay kuralım. Çevre Şehirciliği ilgilendiren alan neyse net açık bir şekilde ortaya koyalım. Belediyenin üzerine düşen nedir net açık bir şekilde ortaya koyalım. Yapı denetim sisteminde sıkıntılar varsa bunları da net açık bir şekilde ortaya koyalım. Mimarlar, mühendisler grubundaki arkadaşların öngörüleri talepleri dinlensin. Yani tabiri caizse Türkiye'ye örnek olacak bir çalışma yapalım. Halk bizim halkımız. Bir çok mahallede kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmalıdır' ifadelerini kullandı.
SESİNE KULAK VERİN
CHP'li Emre Genç ise, 'Son zamanlarda İnşaat Mühendisleri Odası'nın deprem ile ilgili yapmış olduğu açıklamalara kulak vermek lazım. Asıl işin uzmanı onlar. Siz onlara kulak vermediğiniz için onlar da bize anlatıyorlar. Riskli bir binanız var, belediye yıksın. Belediye metruk binayı belli koşullarda… Aslında riskli binanın tespiti, diğer işlemlerin yapılması Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünde' dedi. HM
Editör: TE Bilisim