Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember, “Küresel Elektrik Sektörü Yarı Yıl Değerlendirmesi” raporunda, 2025’in ilk yarısında yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde ilk kez kömürü geçtiğini duyurdu.

Karadeniz’in biyoçeşitliliğini halkla buluşturan proje başladı!
Karadeniz’in biyoçeşitliliğini halkla buluşturan proje başladı!
İçeriği Görüntüle

Rapora göre, küresel elektrik talebi bu dönemde yıllık bazda yüzde 2,6 arttı. Güneş ve rüzgar enerjisinden sağlanan üretim, elektrik talebindeki bu artışı karşılayarak fosil yakıtlardan üretimin azalmasına yol açtı.

GÜNEŞ VE RÜZGARIN PAYI HIZLA ARTTI

Yılın ilk yarısında güneş enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 8,8, rüzgar enerjisinin payı yüzde 9,2, hidroelektriğin payı ise yüzde 13,9 olarak kaydedildi. Diğer yenilenebilir kaynakların payı yüzde 2,3 seviyesinde gerçekleşti.

Böylece toplam yenilenebilir enerji üretimi 5 bin 72 teravatsaate ulaşarak kömürün 4 bin 896 teravatsaatlik üretimini geride bıraktı.

FOSİL YAKITLARIN PAYI AZALDI

Elektrik üretiminde gazın payı yüzde 20,7, nükleer enerjinin payı yüzde 9,1 oldu. Üretimin geri kalanı diğer fosil yakıtlardan sağlandı.

Kömürün küresel elektrik üretimindeki payı yılın ilk yarısında yüzde 0,6, gazın payı ise yüzde 0,2 oranında geriledi. Bu düşüş, elektrik sektöründen kaynaklanan emisyonların yüzde 0,2 azalmasına katkı sağladı.

ÇİN VE HİNDİSTAN TEMİZ ENERJİDE ÖNE ÇIKIYOR

Dünyanın en büyük ekonomileri olan Çin, ABD, Hindistan ve Avrupa Birliği (AB) küresel enerji üretiminde belirleyici olmaya devam etti.

Çin ve Hindistan, fosil yakıtlardan üretimi azaltırken temiz enerji kapasitesini artırdı. Çin, “dünyanın temiz enerji lideri” konumunu korurken Hindistan’da yenilenebilir enerji üretimi, ülkenin elektrik talep artışını dahi aştı.

Buna karşın ABD ve AB’de fosil yakıtlardan üretim yükseldi.

“KRİTİK DÖNÜM NOKTASINA GELDİK”

Ember Kıdemli Elektrik Analisti Małgorzata Wiatros-Motyka, değerlendirmesinde elektrik üretiminde “kritik bir dönüm noktasının ilk işaretlerinin” görüldüğünü belirtti.

Wiatros-Motyka, “Güneş ve rüzgar, dünyanın elektrik üretim talebini karşılayabilecek kadar hızlı büyüyor. Bu durum, temiz enerjinin elektrik talep artışına ayak uydurmaya başladığı bir dönüşümün başlangıcına işaret ediyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ