KIZILİNLER SUYUNU KİM NEDEN SATTI?

'Kızılinler projesinin orta yerinde bir kür merkezi bulunuyor. Bunu Bakanlığın yapması gerekiyor. Bu yapılmadıktan sonra etrafına yapacağınız tesislerin hiçbir anlamı yok. Tepebaşı belediyemizin tüm gayret ve iyi niyetine rağmen bu merkez bakanlık tarafından yapılmadı. Hem de Turizm bakanı Eskişehir milletvekili olmasına rağmen. Zaten Kızılinler'in suyunu da sattılar. Türk Dünyası Kültür Başkentine verdiler. Yani bu projeyi çöpe attılar. Bu arkadaş 2 ayrı bakanlık yaptı. Hem Milli Eğitim hem Turizm bakanlığı. Tayyip Erdoğan bile 'eğitim ve turizmde başarısızız' diyerek itiraf etti.' Yukarıdaki bu sözler Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'a ait. Kurt pojelerini tanıttığı toplantıda Kızılinler ile ilgili sorulan bir soruya yanıt verirken, bu sözleri söyledi. Kızılinler Bölgesi 400 milyon Avroluk yatırımın yapılabileceği, önemli termal potansiyeli bulunan bir alan. Toplam 6 bin yataklı tesisler ve yanında diğer donatıların yapılabileceği bir bölge. Bu proje gerçekleşmesi durumunda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın daha önce söylediği gibi Eskişehir'i uçurur. Kurt'un açıklamasından sonra kafama şu sorular takıldı. Kızılinler'in termal suyunu kim ve nasıl Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansına sattı? Böyle yapılarak; ne elde edilmek istendi? Bu suyu Eskişehir Valilliği bulmuştu. Valilik mi bu suyu Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansına sattı?Bu değerli su Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansından geri alınmalı. İktidar milletvekilleri ve CHP'li belediye başkanları bir arayara gelerek, kentimize çok büyük bir değer katacak olan Kızılinler Projesini hayata geçirmelidir...

//////////

SOĞUK İKLİMİ İNSANI DİK OLUR
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın Uluönder Seçim İletişim Merkezi önceki gün açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar ve İYİ Parti İl Başkanı Ramiz Tunca'nın katıldığı açılış töreni renkli görüntülere sahne oldu.
KEEP CALM and VOTE FOR ATAÇ
Etkinliğe katılan vatandaşlar Büyükerşen, Ataç ve Kurt'a büyük sevgi selinde bulunurken, onlar lehine sloganlar attı. CHP'liler 'Tepebaşı'nda Güzel Günler Geride Kaldı. Daha Güzel Günler Gelecek' 'Hayat Gençler İçin Tepebaşı'nda' 'Ataç Diye Yazılır Abi Diye Okunur' 'Gençler Sana Minnnettar' 'Hayat 'Kadınlar'İçin Tepebaşı'nda' 'Keep Calm And Vote For Ataç (Sakin Ol ve Oy Ver Ataç'a)', 'Halkın Güleryüzü Ahmet Başkan', 'Efsane Başkan Ahmet Ataç' yazılı dövizleriyle Ahmet Ataç'a büyük destek verdi. Yılmaz Büyükerşen yaptığı konuşmada; 'Daima bütün Anadolu'ya ve uluslararası kuruluşların belirlediği gibi dünyanın örnek şehirlerinden birisi olan Eskişehir'de yaşamanın alnı ak, başı dik vatandaşları olacaksınız. Bu memlekette, bu şehirde ranta imkan vermeyeceğiz. Bu şehrin yağmalanmasına imkan vermeyeceğiz. Bu şehrin güzelliklerini sizlere emanet ediyoruz ve sizin yanınızda onların bekçisiyiz' dedi.
'TEPEBAŞI KÜÇÜK
BİR KASABAYDI'
Daha sonra kürsüye çıkan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt; 'Eskişehir bugün huzur içerisindeyse güvenlik içerisindeyse belediyelerimizin payı büyük. Ama sizin de büyük. Çünkü Eskişehirliler demokrasiden, insan haklarından, laiklikten, Atatürkçülükten yana insanlar. Eğitim sistemimizle, ekonomik sistemimizle, dış politikamızla batmış durumdaki bir ülkede Eskişehir bir umut. Eskişehir'deki bu umudu daha da büyütmeliyiz. Türkiye'nin rahata kavuşabilmesi için bütün şehirlerin Eskişehir gibi olması lazım' diye konuştu. Kürsüye en son çıkan Ahmet Ataç; 'Soğuk iklimin insanı dik olur, başı eğilmez, korkmaz, üşümez, inandığının peşinden ayrılmaz. Tepebaşı'nda 20 yıldır bunları yaptık arkadaşlar. Demin burada bakarken şu caddeye, bu cadde ile Doktorlar arasında günde bir kişi geçmezdi. Küçük bir kasabaydı Tepebaşı. Değil market bakkal yoktu. Ama sizlerin desteğinizle bugünlere geldik. Önümüzdeki dönemlerde de daha iyi noktalara geleceğiz. Eskişehir her şeyi hak ediyor. Sizler olmasaydınız, bugün biz burada olmazdık' dedi.

////////
NOSTALJİ

ESİAD 27 YIL ÖNCE ŞEHRİN
VEKİLLERİNİ BULUŞTURDU
Yıl 1992. 27 yıl önce. Yer: Eskişehir Polisevi. Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) büyük bir işe imza atarak; kentin beş milletvekilini bir araya getiriyor. (O tarihte Eskişehir'in toplam beş milletvekili vardı) 1991 Genel Seçimlerinde DYP 3, ANAP 2 milletvekili çıkarmıştı. (O yıllarda milletvekili sayımız beşti) O yıllarda derneğin Başkanlığını yapan Orhan Kesikoğlu, DYP Milletvekilleri Hüsamettin Cindoruk, İbrahim Yaşar Dedelek, Fevzi Yalçın ile ANAP Milletvekilleri Mustafa Balcılar ve Hüseyin Aksoy'u Eskişehir'i konuşmaları noktasında dernek üyeleriyle buluşturdu. Tarihi Fotoğrafta o yıllarda derneğin yönetiminde bulunan Nevzat Altınel, Serdar Taci Zengin, Ömer Bilgin, Mehmet Arapoğlu, Selim Çolpan, Servet Uğuzman, Necati Yalçın'da yer alıyor. Cindoruk o tarihte sadece milletvekili değildi. TBMM Başkanlığı gibi çok onurlu bir görevi de üstleniyordu. 20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP'nin seçim sloganı 'Eskişehir Gelişecek Büyükşehir Olacak' idi. Yapılan seçimlerde DYP-SHP Koalisyon Hükümeti işbaşına geldi. Kesikoğlu, beş milletvekilinin katıldığı toplantıda Cindoruk'a bu sözü hatırlatarak; 'Eskişehir Büyükşehir olmak istiyor. Seçimde verdiğiniz sözü tutmanızı bekliyor' dedi. Cindoruk'ta 'Ankara'ya gidince bu işin olması için çalışacağım. Eskişehir'i Büyükşehir Belediyesi yapacağız' diye yanıt verdi. Cindoruk dediğini yaptı. Eskişehir'in Büyükşehir Belediyesi olmasını sağladı.

​////////
FOTO ŞAKA

Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: Bakanım bizim üyelerimizin tamamı hep AK Parti'ye oy veriyor. Bundan dolayı bütün okulların müdürleri bizden olmalı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: Eskişehir'deki Şube Başkanınız daha düne kadar bunun tam tersini söylemiyor muydu? En iyisi Eskişehir'deki okul müdürlerini sizin sendika üyelerinden yapmayayım. Böylece Şube Başkanınız daha gür şekilde 'Ben AK Parti'ye oy vermedim' diyebilir.


​////////
FIKRA
BENDE ONU MERAK EDİYORUM
Adamın biri büyükçe bir kümese dalmış. Tavukları ve yumurtaları çalarken suçüstü yakalanmış. Mahkemede 'avukat isterim' diye tutturunca hakim şaşkın bir halde, 'Kümesten tavukları çalarken suçüstü yakalanmışsın, kümes de senin olmadığına göre avukat sana ne yapacak?' diye sormuş. Hırsız gayet sakin bir tavırla 'Valla hakim bey ben de onu merak ediyorum!' diye cevap vermiş.'