Adı Namık, soyadı yok…
Kimse endişelenmesin, en başta da ismi Namık olanlar…
Eskişehir'de pek az Namık, sözünü ettiğimiz Namık kadar sevilmiş, onun kadar unutulmaz olmuştur…
Belki de hiçbir Namık…
Namık;
Doktorlar Caddesi'ndeki Kızılay Kan Merkezi'nin hemen önündeki bankın yan tarafını kendine mesken edinmiş bir köpekti…
Garip bir şekilde ondan 'köpek' diye söz etmek ağırıma gitse de, bir köpekti…
Ben nasıl insansam, sen nasıl insansan, o da bir köpekti…
Eskişehir'deki onlarca, yüzlerce sokak köpeğinden biriydi…
Ama Eskişehirlilerin sarıp sarmaladığı,
Yanından her geçenin hal hatır sorduğu,
Kiminin ensesini, kiminin gıdısını okşadığı Namık'tı o…
Öldü…
Yaşadığı sıkıntılara Eskişehirliler şahit oldu, başka şehirlere götürülüp ameliyat ettirildi, tedavi ettirildi…
Sonrasında,
Ne mutlu ki, sahiplenildi ve hayatının son 2 yılını rahat ve huzurlu geçirdi…
İsmini bilmediğim için yazamadığım bir hayvansever, Namık'ı yaşamının son döneminde mutlu etti…
Tüm Eskişehirliler onun adına mutlu oldu…

***

Eskişehir hani,
Sokak dostlarının ülke çapındaki hatta dünya çapındaki markaların yerlerinde ufo'ların altında ısınmalarına şükran ve minnetle bakıyor ya,
Yolunu şaşırıp, tramvaya binenlere dokunmuyor, hatta yer veriyor ya,
İşte tüm bu dostluğun pekiştiği, imgelendiği sokak köpeği Namık'tı…
Namık öldü…
Artık yok…
Zamanı geldiğinde hepimizin gideceği yere gitti…
Bize hatırası kaldı,
Sevecenliği, sadakati, uysallığı, sevgiden başka bir şey istemeyen yılışıklığı…
Şimdi tüm şehrin ortak bir isteği var…
Sevgili Namık'ın bir heykelinin yapılması ve hep çöreklendiği o bankın yanına konulması…
Bu talep,
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e iletildi…
Ve Yılmaz Büyükerşen hiç tereddüt etmeden kabul etti…
Çalışmalara başlandı…
Yakın bir zamanda,
Namık'ın heykeli, hep çöreklendiği o bankın yanına konulacak…
Ve hem biz,
Hem de bu şehrin çocukları,
Bu şehrin nelere değer verdiğine ilişkin önemli bir objeye sahip olacak…

***

Namık…
Güzel dost…
Güzel canlı…
Birçoğumuzdan daha cesur, daha dürüst, daha insaflı…