Akademi'den mezun olduğu 1962 yılından önceki dönemi bir kenara bıraksak bile, Eskişehir'e adanmış 57 yıldan söz ediyoruz…
Akademi başkan yardımcılığı,
Akademi başkanlığı,
Anadolu Üniversitesi kurucu rektörlüğü,
Büyükşehir Belediye Başkanlığı…
Kaldı ki, bu 57 yılın pek azı Eskişehir dışında geçmiş…
Askerlik ve kısa süreli yurt dışı görevleri haricinde…
Bu şehirde evlenmiş,
Çocukları bu şehirde doğmuş, hatta torunları da…
Ailenin tüm bireyleri halen de Eskişehir'de yaşıyorlar…
***
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'den söz ediyorum…
Sanıyorum, Türkiye'de pek az insan vardır,
Hayatının tümünü bir Anadolu şehrinde geçirip, kendisini tüm ülkeye kabul ettirmiş olan…
Yılmaz Büyükerşen'in o istisna isimlerden biri olması, aynı şekilde Eskişehir'in de istisna şehirlerden biri olmasını sağlamış, Yılmaz Büyükerşen ismi ile Eskişehir, her zaman ve her yerde birlikte anılır olmuştur…
Kim ne derse desin, bu son derece değerli bir şeydir ve bunun kıymetini en iyi bilen de Eskişehirlilerdir…
Eskişehirliler bu vefalarını,
Geride bıraktığımız 5 yerel seçimlerde göstermişlerdir…
Eskişehirliler bu vefalarını,
Yılmaz Büyükerşen siyasetin içinde olsun, olmasın…
Büyükşehir Belediye Başkanı olsun olmasın, hiç fark etmez, göstermeye de devam edeceklerdir…
Hiç kimsenin bunun aksini iddia edeceğini sanmıyorum…
***
Hal böyle olunca,
Bu kadar baskın bir ismin karşısında siyaset yapmak da son derece güçtür…
Hele ki, yerel siyaset…
Bunun en tipik örneği de,
İktidar partisinin Eskişehir'de genel ve yerel seçimlerde aldığı sonuçların birbirine taban tabana tezat olmasıdır…
Birkaç gün önce bu köşede yayınlanan 'Tarihten Ders Almayanlar' başlıklı yazıda, Yılmaz Büyükerşen'e karşı siyaset yapan bir çok ismin nasıl tek tek sahneden indiklerini anımsatmaya çalışmıştım…
Ancak bu hikayenin içinde,
1999'dan bu tarafa geçen 21 yıla yakın zaman içinde CHP'nin ayrı bir yeri vardır…
Yılmaz Büyükerşen, 2011 yılında DSP'den ayrılarak CHP'ye geçti…
1999, 2004 ve 2009 seçimlerine DSP'den girdi ve kazandı…
CHP çatısı altında ise 2014 ve 2019 seçimlerine girdi ve kazandı…
AKP'nin yerel seçimlerde yaşadığı olayın benzerini, 1999, 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde CHP de yaşadı…
Üstelik o dönemde iktidar partisi, bazı sonuçlarla DSP'yi zorlarken, CHP yerelde DSP'nin yanına bile yaklaşamadı…
CHP genel seçimlerde AKP ile başa baş yarışıyor ancak aynı başarıyı yerel seçimlerde bir türlü gösteremiyordu…
Bunun nedeni olan tek bir isim vardı,
Yılmaz Büyükerşen…
***
Bunları neden yazıyorum?
Bunları bilmeyen olabilir diye mi?
Hayır…
Birilerine bazı şeyleri hatırlatmak için…
Buna gerek var mı derseniz, bundan da çok emin değilim…
Bunları yazmak ya da yazmamak,
Hiçbir şeyi olduğundan daha iyi ya da daha kötü yapmayacak…
Yalnızca,
Zihnin insana yaşattığı bir yanılgıyı ortadan kaldırabilir…
İnsan,
Her zaman sevdiği ve istediği şeyleri hatırlamayı sever…
Sevmediği ve istemediği şeyleri ise, ne kadar gerçek olurlarsa olsunlar, zihin, bulanık bir alanda tutmaya ve zorunlu olmadıkça bilinç üstüne çıkarmaya yanaşmaz…
***
Bu cihetle,
Bilinen şeylerin bir kısmını yeniden gündeme getirmeyi istedim…
Eskişehir ve Yılmaz Büyükerşen arasındaki ilişki,
Siyasete dayalı bir ilişki değildir…
Güce ve makama dayanan bir ilişki de değildir…
Zorunluluk ve seçeneksizlik üzerine kurulu bir ilişki de değildir…
Başka bir şeydir…
İnsan olmanın gereklerine dayanır…
Zamanı üç boyutlu yaşamaya,
Değer vermeye ve paylaşmaya dayanır…
Asla bir ideolojiye, siyasete, bir partiye, bir partinin yerel örgütüne indirgenemez…