Rivayet midir, gerçek midir bilmem ama ilham verici bir hikaye.
Değişim olmadan,
Acı olmadan,
Yenilenme olmadan,
Emek olmadan yeniden doğuşun olmayacağını anlatıyor.
Günümüzde istisnalar yok değil tabi, emek olmadan yemek yiyenler çok.
Derler ki:
'Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.
Kartalın yaşı 40'a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.
Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.
Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.
Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.
5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma getirirmiş.'
***
Kartallar yıllardır dünyada sembol olarak kullanılmakta,
Maç öncesinde stadyumda kartal uçurulması.
Çift başlı kartalların iktidar sembolü olarak görülmesi.
Bazen güç olarak görülmesi,
Bazen emniyet güçlerinin sembolü,
Bazen de kulübün sembolü olarak görürüz.
Bu hikayeden sonra kartallarla ilgili belgesel izlemem gerektiğini, bu güne kadar neden izlemediğimi düşündüm.
O zaman makaleyi Ahmet Hamdi Tanpınar'ın sözüyle bitirelim.
Her an göğsümüzde bir kartal beslemeliyiz, her an aynı yükseklikte uçamayız.