AK Parti'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayını resmi olarak açıklamaması, kentimizde MHP ile ittifak yapacağı iddialarını güçlendirdi.

BÜYÜKERŞEN'E SICAK BAKIYOR
MHP'nin kent merkezinde Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı'na başkan adayı çıkarmayacağı ve AK Parti adayını destekleyeceği belirtiliyor. Başta Çifteler olmak üzere kırsaldaki üç ilçede AK Parti'nin aday çıkarmayarak, MHP adayını destekleyeceği iddia ediliyor. MHP'nin kent merkezinde AK Parti adaylarını desteklemesi seçime nasıl bir etkisi olur? Bunun analizini yapabilmek için önce beş yıl öncesine gitmemiz gerekiyor. 30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde CHP adayı Yılmaz Büyükerşen 237 bin 375 (%45,3) oy alarak Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. AK Parti'nin adayı Harun Karacan 204 bin 873 oy almıştı. MHP adayı Kadir Çalışıcı da 58 bin 635 (%11,2) oy toplamıştı. Özellikle o seçimde MHP Odunpazarı Belediye Başkan adayı Emine Edizgil bir önceki seçimlere göre iki kat oy toplayarak, herkesi şaşırtmıştı. Edizgil, Çalışıcı'nın 14 ilçede topladığı oyu nerdeyse Odunpazarı'nda almıştı. Edizgil 51 bin 91 oy (%21,4) toplayarak, seçimin kaderini etkilemişti. CHP adayı Kazım Kurt %40 oy alırken, AK Parti adayı Nevzat Önder %34,7 oy toplamıştı. O seçimde AK Parti ile MHP ittifak yapmış olsaydı Odunpazarı'nı kesinlikle kazanırdı. Büyükşehir'i de alabilirdi. 'Alabilirdi' diyorum. Eskişehirli MHP seçmeni yıllardır Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç'a sıcak bakıyor. Ancak sıcak bakan bu kesimin önemli bir bölümü daha sonraki yıllarda İYİ Parti'ye geçti. Buna rağmen MHP'nin Eskişehir'de azımsanmayacak bir oyu var.

EN ÇOK OYU CHP'DEN ALDI
7 Haziran 2015 seçimlerinde CHP 69 yıllık makus talihini yenerek, Eskişehir'de ilk defa birinci parti oldu.O seçimlerde CHP 208 bin 226 ( %39,3), AK Parti 190 bin 335 (%35,93), MHP 89 bin 286 (%16,85) oy aldılar. Bu seçimden yaklaşık beş oy sonra bir seçim daha oldu. 1 Kasım 2015 seçimlerinde Aday listesinden Salih Koca çıkarıldı. Yerine Harun Karacan yazıldı. AK Parti bu listeyle Eskişehir seçimini rahat kazandı. AK Parti 232 bin 588 (%43,1), CHP 208 699 (%38,7), MHP 68 587 (%12,72) oy aldılar. 24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti yine kazandı. AK Parti 225 bin 529 (%38,2), CHP 187 bin 579 (%32,26), İYİ Parti 76 bin 770 (%13,2), MHP 57 bin 741 (%9,93) oy aldılar. Son yapılan dört seçim sonuçlarını incelediğimde MHP %11,2, %16,85, %12,72 ve %9,93 oranlarında oy almış. İYİ Parti son seçimde %13,2 oy almıştı. İstatistikler gösteriyor ki İYİ Parti MHP tabanının sadece yüzde 3'ünün oyunu almış. En çok oyu CHP seçmeninden almış.

BÜROKRASİDEN BAŞLAMALI
MHP Eskişehir'de %10'luk kemik oyunu koruyor. AK Parti 24 Haziran'daki oyunu korursa ve MHP'nin %10'luk kemik oyunun %8'ini alırsa Büyükşehir seçimini kazanır. İttifak yapılmasa bile CHP adayları İYİ Parti oylarının yüzde 80'ini alır. Burada önemli olan MHP'nin oyudur. Bundan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, MHP'nin yüzde 10'luk kemik oyun önemli bir bölümünün AK Parti'ye gitmemesi için politikalar geliştirmeli. AK Parti'de bu kemik oyların tamamını alabilmek için yeni stratejiler üretmeli. Bu işe önce daha düne kadar AK Parti'ye 'oy vermedim' diye övünenlerin başında olduğu 'yandaş sendika etkisiyle' bürokraside yıllardır 'mağdur edilen ülkücülere' haklarını vermekle başlamalıdır. Okullarda, hastanelerde, devlet dairelerinde, ilçe ve il müdürlüklerindeki bazı yönetici kadrolarını ittifak yaptığımız siyasi partiye oy verenlerden esirgerseniz, bunun sonucunu 31 Mart yerel seçimlerinde katlanırsınız. Benden uyarması!...



'ALTIN YERE DÜŞMEKLE PUL OLMAZ'
Siyasilerin ve kent yöneticilerinin 'şaşı baktığı' için bugün 'olmak yada olmamak' mücadelesi yapan Eskişehirspor gençlerle ligde tutunmak istiyor.

SÖZLERİ İÇİMİZİ ACITTI
Halil Ünal yönetiminin transfer tahtası açılmadan yaptığı transferler yüzünden kulüp bugün batma noktasında. Kulübün futbolcu ve personelin maaş ve transfer taksiti olarak her ay 1 milyon lira sıcak paraya ihtiyacı var. Eskişehirspor Yöneticileri aylardır maaş alamayan personel para istediği için tesislere gitmekten korkuyor. Takımın Teknik Direktörü Fuat Çapa'nın geçtiğimiz günlerde söylediği 'Artık futbolcuları kampa lacak lüksümüz yok. Çünkü ne kahvaltı verebiliyoruz tesislerde ne de yemek' sözleri içimizi acıttı. Çapa daha önce de 'Transfer yasağı kalkmazsa ikinci yarıya çıkmaya gerek yok' demişti. Yönetimin 'ortalıklarda olmaması' nedeniyle takımı çalıştırmak dışında 'her sorunla uğraşan' Çapa'ya kızmak istemiyorum. Ancak söylediği bu sözler Eskişehirspor'un 'itibarını' zedeliyor.

İTİBARINI KAYBEDİYOR
Türk Futbolu'nda Anadolu devrimini yaparak, İstanbul büyüklerine ilk kafa tutan Eskişehirspor nasıl bu hale getirildi? Takımı bu hale getirenlerin şu günlerde kendilerini 'sütten çıkmış ak kaşık' gibi gösterip, 'Eskişehirspor'a sahip çıkmıyorlar' diye belediyeleri ve siyasileri 'suçlamalarını ibretle' izliyoruz. 'Paranı kaybedersen yine kazanırsın, gücünü kaybedersen geri alırsın, itibarını kaybedersen herşeyini kaybedersin' diye bir söz var. Ne yazık ki ES ES bugün başında bulunanlar yüzünden itibarını kaybediyor. Eskişehirspor daha önce de küme düştü. Üçüncü ligde bile mücadele etti. Ama hiçbir zaman itibarını kaybetmedi. Düştüğü gibi çıkmasını da bildi. 'Eskişehirspor'un itibarına daha fazla zarar verecek eylem ve söylemleri bırakmaları' için birileri Kulüp Başkanı, yönetici ve teknik adama 'Altın yere düşmekle pul olmaz' sözünü hatırlatmalı.
LADES YAPTI
Yönetim sezon başında 'kadrodaki tecrübeli futbolcuları tutmak' yerine sözde transferler yaptı. Transfer tahtasının açılmayacağını 'bile bile lades' yaptı. Böylece Eskişehirspor 'Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan' oldu. Bundan dolayı 1. Ligde gençlerle mücadele etmek zorunda kaldık. Türk futbolunun geleceği olan gençler tüm tecrübesizliklerine rağmen, büyük bir onur mücadelesi veriyor. Özellikle evimizde oyandığımız maçlarda ES ES muhteşem taraftarını arkasına alarak, puan ve puanlar almaya devam ediyor. Kardemir Karabük ile birlikte 'ligin dibinde olması kesin gözüyle' bakılan Eskişehirspor aldığı puanlarla 'spor otoritelerine şaşırtmaya' devam ediyor. Takımımız son maçta önceki gün evinde ligin güçlü takımlarından Ümraniyespor'u ağırladı. Rakibiyle 2-2 berabere kalan ES ES'in gollerini Mehmet Feyzi ile Alperen Kocabaş attı. Lig boyunca 'yağmura, soğuğa rağmen büyük bir özveriyle takımlarını' destekleyen Eskişehirspor Taraftarı, takımına 'nasıl gönülden bağlı olunduğunu' bu müsabayle bir kez daha kamuoyuna gösterdi.

LİVERPOOL İLE BÜYÜDÜK
Onların heyecanı, tutkusu, takımına ve armasına sahip çıkması beni duygulandırırken, 36 yıl önceye çocukluk yıllarıma götürdü. Liverpool'un siyah beyaz televizyonlarda izlediğim maçlarını hatırladım. Benim kuşağım Liverpool maçlarını izleyerek büyüdü. Dalglish, Rush, Clamence, Souness, Kennedy kardeşler, Neal gibi yıldızları olan Liverpool'u çok sevmiştik. Şampiyon Kulüpler Kupası'na ambargo koyan Liverpool, o yıllarda İngiltere'nin en büyük takımıydı. 28 yıldır Preimer Lig'te şampiyon olamayan Liverpool hala İngiltere'nin en büyük takımı ve efsanesidir. Çünkü onları büyük yapan tribünlerde 'You'll Never Walk Alone' (Asla Yalnız Yürümeyeceksin) marşını hep bir ağızdan söyleyen taraftardır. Özellikle Kale arkasındaki KOP taraftarıdır.

'İNANDIĞIN SÜRECE'
Liverpool'un kendi evinde, deplasmanda, Avustralya, Çin, Brezilya'da oynadığı tüm maçlarda tribünler hep bir ağızdan 'Hayatın yollarında / Güneşin ışıkları da vardır, yağmur da /Güller de vardır, dikenler de.. /Kahkaha da, sancı da /Kilometrelerce yürürken /Çok sert dağlar da çıkar önüne, /Çöller ve çok derin vadiler de. /Bazen çok hoştur yürüyüş. /Bazen fırtınalar eser.. /O fırtınalı yollarda /Mucizeler de vardır, korkular da. /Sevgiyle coşarsın hep / Bazen gözyaşların damlar./ Bazen eğilirsin, bazen geriye düşer./ Hatalar yapılmak içindir, /Dersler öğrenmek için. / Ama istiyorum ki hiç unutma../ İstiyorum ki hep bil../ Asla yalnız yürümeyeceksin./İnandığın sürece!..' diye haykırır.

HERKESE GÖSTERDİ
Futbolda Anadolu Devrimi'ni yapan, İstanbul'un üç büyüğüne kafa tutan ES ES'i hep Liverpool ile özdeşleştiririm. Taraftarını da Liverpool'un duruşuyla takımına gönülden bağlı taraftarlarıyla bir tutarım. KOP taraftardan öte bir oluşumdur. Onlar takımlarını 'pazara kadar değil, mezara kadar' desteklemekle ünlüler. Marşlarında dedikleri gibi, Onlar var oldukça Liverpool 'Asla yalnız yürümeyecek.' ES ES taraftarı en kötü anlarda bile takımının arkasında dimdik duran, takımın temposu düştüğünde 'tezahüratlarıyla futbolcuları coşturan' büyük bir orkestradır. Bu 'büyük taraftar var oldukça' Eskişehirspor asla yalnız yürümeyecek.



YAZI
DUR BAKALIM NE OLACAK?
Adam seyahatten dönmüş, akşam yemekten sonra sormuş:
'Eeee ne var, ne yok bakalım!'
Kadın boynunu bükmüş:
'Ne olsun, otobüste adamın biri gözlerini dikti bakıyor...'
Adamın şivesi biraz bozuk:
'Dur bakalım ne olacak?'
Kadın devam etmiş:
'Apartmana girdim adam peşimde! Asansöre bindim, dairenin kapısını açtım adam peşimde...'
'Dur bakalım ne olacak?'
Kadın olanları anlatmaya devam ediyor:
'Yatak odasına girdim, soyundum, makyajımı temizledim, boy aynasında kendime baktım, ışığı söndürdüm, hafif kırmızı loş, yatağa uzandım.'
Adam yine, 'Dur bakaliii ne olacak?' deyince kadın dayanamamış:
'Ulan sersem herif, olanlar oldu, daha ne bekliyorsun?'