Son iki sezondur, başına gelenlerin pişmiş tavuğun başına gelmediği Eskişehirspor, sırat köprüsünde…
Eskişehirspor'un bu sırat köprüsünü salimen geçebilmek için ihtiyacı olan en son şey, panik yapmak…
Çünkü panik yapmak, kontrolü kaybetmek demektir ve bu süreçte kontrolünüzü kaybederseniz, gözünüzün yaşına bakmazlar…
Alt lige düşecek 3'ncü takımın arandığı 1. Ligde, ateş hattının yalnızca bir puan üzerindeyiz…
Kalan 7 hafta var…
Rakiplerimiz,
Denizlispor, Samsunspor, Adana Demirspor ve Adanaspor…
Takımlar 30 ila 34 puan arasında tek tek sıralanıyor…
Son 3 haftada, 9 puandan yalnızca 1 puan çıkartınca işler tersine döndü ve play-off olur mu acaba derken…
Kendimizi dipte bulduk…

***

Şimdi,
Kulüp başkanı, sportif direktör ve teknik direktör başta olmak üzere herkesin soğukkanlı ve mantıklı olmak zorunluluğu var…
Bu hiyerarşi içinde,
Takım, futbolcular, taraftar ve şehir olarak,
Birkaç gündür yaşanan panik havasından hızla çıkmamız gerekiyor…
Zira kaybedilmiş hiçbir şey yok…
Bizim şansımız neyse, diğer 4 takımın şansı da neredeyse birbirine eşit…
Bu süreçte en az hata yapan, sinirlerine en çok hakim olan ligi kazasız bitirecek…

***

Panikten uzak durmak gerekir derken, son Altınordu maçındaki talihsiz olayı atlamamak gerekiyor…
Seyircilerin sahaya girmesinden söz ediyorum…
Rakip takımın oyuncuları yetmiyormuş gibi bir de sağlık ekibinin kışkırtmasına maruz kalan futbolcuların bir anlık öfkeleri, zaten patlamaya yer arayan tribünleri çileden çıkartınca olanlar oldu…
Bu olayın cezasız kalması mümkün değil…
İlla ki bir yaptırımı olacak…
Ne olacağını birkaç gün içinde öğreneceğiz…
Tribün kapatma mı yoksa seyircisiz oyun mu, yoksa yoksa saha kapatma mı?
Takımın seyirci baskısı olmadan daha rahat oynadığını göz önüne alırsak, verilecek ceza belki de lehimize olur, kim bilir…

***

Kalan 7 maçtan 9 puan çıkarmak muhtemelen yeterli olacaktır…
Ancak Manisa ve Gaziantep'in erken havlu atmaları barajı biraz daha yükseltir mi bilmiyorum…
Bildiğim,
Panik yapmamak gerektiği…
Çünkü hiç ama hiç gerekli değil…