Volkan Doğan,
'Ben AK Partiliyim ama sizin bildiğiniz siyasetçilerden değilim' sözünün ortaya çıkardığı özelliğini sürdürmeye kararlı görünüyor…
Bir fotoğraf…
Yaşlı bir kadın, devrilmiş bir çöp konteynerinin içine yarı beline kadar girmiş, bir şeyler arıyor…
Aranıyor…
Kaçırır mı muhalif basın ve muhalif sosyal medya…
Elbette kaçırmaz…
Hele bir de,
Üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AKP Odunpazarı adayı Volkan Doğan'ın
Kocaman fotoğraflarının olduğu dev bir seçim afişinin önündeyse…
Fotoğraf,
Hem sosyal medyada, hem de ülke genelinde büyük bir hızla yayıldı, gazetelerin manşetlerine çıktı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grubunda yaptığı konuşmaya konu oldu…
Hemen arkasından, AKP Odunpazarı adayı Volkan Doğan'dan bir açıklama geldi…
Doğan diyor ki;
'Bu fotoğraf doğruysa da, kurguysa da utanç vericidir.
Odunpazarlı vatandaşlarımızın sıkıntılarından hükümetimiz kadar Odunpazarı Belediyesi de sorumludur…'

***

Volkan Doğan açıklamasının diğer bölümlerinde, Odunpazarı Belediyesi'ni eleştirmeyi sürdürüyor;
Ve ekliyor;
'Bir Odunpazarlı olarak bu fotoğraftan utanç duydum…'
Öncelikle,
Samimiyetinden ve cesaretinden ötürü Volkan Doğan'ı kutluyorum.
Gerçi, o fotoğraftan hükümetin sorumlu olduğunu sehven mi (yanlışlıkla, istemeden) yoksa bilerek ve isteyerek mi söyledi, bilmiyorum.
Çünkü gazetelere yansıdığı kadarıyla, konuşmasının kalan hiçbir bölümünde hükümete yönelik tek söz etmiyor…
Bu da insanların akıllarına 'yoksa ağzından mı kaçırdı?' sorusunu getirmiyor değil…
Diğer taraftan,
Artık ortalıkta sözü edilebilecek bir hükümet yok…
Sistem gereği böyle.
Atanmış bakanlardan oluşan bir komite var yalnızca.
Önceki sistemde birçok şeyi 'hükümet' üzerinden eleştirebilirdiniz;
Ama şimdi;
O tür eleştirilerin tek bir odağı var;
O da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
Volkan Doğan da,
Kurgu da olsa, gerçek de olsa, utanç duyduğu fotoğrafla ilgili sitemlerini dile getirirken,
Terazinin bir kefesine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'u;
Terazinin diğer kefesine de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koyuyor…
İşte Volkan Doğan'ı bu cesaretinden ötürü kutluyorum…

***

Bazı okurlar şunu söyleyebilirler elbette;
Volkan Doğan'ın konuşmasında, Odunpazarı Belediyesi'ni eleştirdiği diğer noktaları görmüyorsun…
Aksine görüyorum…
Eğer Odunpazarı Belediyesi Volkan Doğan'ın söz ettiği gibi,
Özel Kalem harcamasında hesabını veremediği ya da nereye harcandığını açıklayamadığı bir meblağ var ise, gereğini derhal yapmalıdır…
Odunpazarı Belediyesi Meclisi'nin yarıya yakını kendi partisine mensup üyelerden oluşuyor…
Belediyenin hesapları denetime her daim açık…
Bunun dışında bilmediğimiz başka bir şey var ise de, gereğini derhal yerine getirmelidir…
Çünkü sözünü ettiği şey, apaçık bir yolsuzluk iddiasıdır…
Böyle bir şey yapmak suç olduğu gibi, bunu bilip gereğini yapmamak da suçtur…
Hiç kimse,
Böyle bir iddiayı ortaya atıp, kenara çekilemez…

***

'Bu fotoğraftan hükümetimiz kadar Odunpazarı Belediyemiz de sorumludur' sözüne geri dönersek…
Böyle bir fotoğraftan Odunpazarı Belediyesinin sorumlu olması,
Ancak ve ancak,
O teyzenin karıştırdığı çöpleri zamanında almamış olması kadardır…
Onun dışında,
Böyle bir görüntüden belediyeyi sorumlu tutmak,
Ülkenin içinde olduğu gerçeklerin üzerini örtme gayretinden başka bir şey değildir…
O çöp konteynırını karıştıran teyzeye bakan gözlerindeki rahatsızlık, aklına ve ruhuna o denli sirayet etmiş olmalı ki, Volkan Doğan çaresizce vaziyeti kurtarmaya çalışırken, akıntıya kapılıp gidiyor…

***

O fotoğraf, neden bu kadar etkili olmuştur?
Neden yalnızca Odunpazarı'nda ya da Eskişehir'de değil, tüm ülkede yankı bulmuştur?
Çünkü o fotoğraftaki acı gerçek,
O fotoğraftaki çaresizlik, tüm ülke için geçerlidir…
Volkan Doğan'ın, seçilmesi halinde Odunpazarı'nda hiç kimsenin o hale düşürmeyeceğini vaat etmesi,
Ay'la Dünya arasında otobüs seferleri düzenleyeceğini vaat etmesi kadar anlamsızdır…
Diyelim ki, oldu…
Volkan Doğan o dediğini yaptı;
Bu ülke Odunpazarı'ndan ibaret değil ki…
Eskişehir'den ibaret değil ki…
Benzer görüntüler, İstanbul'da da, Ankara'da da ve Türkiye'nin diğer tüm illerinde yaşanıyor…
O zaman o belediyelere ne diyecek Volkan Doğan?
Onun tek şanssızlığı,
Böyle bir görüntünün Odunpazarı sınırları içinde objektife takılması…

***

Şundan da eminim ki,
Volkan Doğan da o görüntüden, bu ülkede yaşayan herkes kadar rahatsız olmuştur…
Vicdanı titremiş, canı sıkılmıştır…
Bundan hiç kuşkum yok…
Ancak bu acı görüntüyü tersine çevirmek daha doğrusu bir Türkiye gerçeği olmaktan çıkarmak, hangi parti hangi başkan olursa olsun, belediyelerin başarabileceği bir şey değil…
Belediyelerin yapabileceği tek şey, yoksul insanların karınlarını doyurmak, üstünü başını giydirmek ve barındırmak…
Ancak bu kadar…
Gerisi,
Ülke ekonomisini yönetenlerin işi…