Avrupa Birliği (AB) Enerji ve Konut Komiseri Dan Jorgensen, enerji depolama teknolojilerinin maliyet, arz güvenliği ve fiyat istikrarı gibi sorunlara çözümün merkezinde yer aldığını belirterek, “Depolama sürdürülebilirlik, esneklik ve fiyat istikrarı anlamına geliyor.” dedi.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Küresel Enerji Depolama Konferansı’nda konuşan Jorgensen, Avrupa’nın enerji bağımsızlığını sağlamak için Rusya’dan doğal gaz ithalatını tamamen sonlandırması gerektiğini söyledi.
Her yıl 400 milyar avronun üzerinde fosil yakıt ithalatına harcamanın sürdürülebilir olmadığını ifade eden Jorgensen, “AB artık kendi enerjisini üretmeli ve bu üretim yenilenebilir olmalı. İklim değişikliği Avrupa’yı doğrudan etkiliyor; kuraklıklar, orman yangınları, aşırı hava olayları artık burada, Avrupa’da.” dedi.
DEPOLAMA KAPASİTESİ 2030’A KADAR İKİ KATINA ÇIKACAK
Jorgensen, AB’nin mevcut enerji depolama kapasitesinin 89 gigavat olduğunu, ancak 2030 yılına kadar bu miktarın 200 gigavatın üzerine çıkarılması gerektiğini vurguladı.
“2024 rekor bir yıl oldu, 12 gigavat yeni kapasite eklendi. Ama yeterince hızlı değiliz. Her yıl en az 18,5 gigavat yeni depolama kapasitesi kurmamız gerekiyor.” diyen Jorgensen, uzun süreli depolama teknolojilerinin geliştirilmesinin AB’nin öncelikleri arasında olduğunu ifade etti.
AVRUPA’DA DEV BATARYA FABRİKALARI YÜKSELİYOR
Avrupa Enerji Depolama Birliği (EASE) Başkanı David Post da enerji depolama sektörünün kıta genelinde hızla büyüdüğünü belirtti.
“Artık enerji depolama yalnızca belirli ülkelerde değil, tüm Avrupa genelinde ivme kazanıyor. Bu yıl ilk kez şebeke ölçeğindeki depolama projeleri, konut tipi çözümleri megavat bazında geride bırakacak.” diyen Post, Avrupa genelinde dev batarya fabrikalarının hızla yaygınlaştığını ve bunun istihdam ile katma değer yarattığını kaydetti.
“BATARYALAR ŞEBEKENİN GÜVENLİĞİNİ ARTIRIYOR”
Enerji depolama ihalelerinin giderek çeşitlendiğini belirten Post, “İtalya’daki 10 gigavatlık ihale çok başarılı oldu. Yunanistan, Bulgaristan ve Almanya’da da farklı modeller uygulanıyor. Hibrit enerji anlaşmaları ve esneklik ihaleleriyle sektör olgunlaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Yatırımcı ilgisinin yalnızca enerji şirketleriyle sınırlı kalmadığını dile getiren Post, “Artık özel sermaye fonları ve altyapı şirketleri de bu alana ciddi yatırımlar yapıyor. Bu, sektörün olgunlaştığının göstergesi.” dedi.
Post, yazılımın enerji depolamada kritik bir rol oynadığını vurgulayarak, “Yapay zeka destekli enerji yönetim sistemleri, gelir optimizasyonunda yüzde 10-20 oranında artış sağlayabiliyor.” bilgisini paylaştı.
“YENİ TEKNOLOJİLER REKABETİ GÜÇLENDİRİYOR”
Batarya maliyetlerindeki hızlı düşüşün yeni teknolojilerin önünü açtığını belirten Post, “Artık yalnızca lityum iyon değil, akış tipi, mekanik ve termal depolama çözümleri de rekabetçi hale geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Elektrik şebekelerindeki kapasite doygunluğunun enerji depolama yatırımlarını hızlandıracağını ifade eden Post, “Birçok ülkede iletim hatlarındaki tıkanıklık, yeni yenilenebilir projeleri geciktiriyor. Yerel depolama çözümleri bu soruna çare olabilir. Bataryalar, şebekeyi istikrarlı ve güvenilir tutmaya yardımcı olacak.” dedi.
