Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de yayınlanan “Adaylar Konuşuyor” programında Gazeteciler Tarkan Demir, Ali Baş ve Arif Anbar’ın konuğu oldu.
Seçim çalışmalarından bahseden Başkan Kazım Kurt, “Eskişehir’in merkezinde çok ciddi bir çalışma temposuyla gidiyoruz. Yıllardır bu seçimlere giren, seçimlerde organizasyon yapan, aday olan, çalışan bir insan olarak CHP’nin durumu geçen seçimlere göre daha iyi. Daha 8 ay önce yaptığımız Genel Seçim’den daha iyi. Aday olarak kendime baktığım zaman, 2019’dan daha iyibir noktada olduğumuzu görüyorum. O nedenle tereddütsüz seçimin sonucu zaferle bitecek diye düşünüyorum” dedi.
YENİKENT KAPALI PAZAR YERİ AÇILIYOR
Yenikent Kapalı Pazar Yeri ve Kültür Merkezi’nin açılışını Cuma günü CHP Lider Özgür Özel’in katılımıyla keseceklerini söyleyen Başkan Kurt, “Şunu vurgulamak gerekir, gecikmenin ya da işin uzamasının Odunpazarı Belediyesi’nden kaynaklanmadığını bütüm hemşerilerimizin bilmesi lazım. Biz 2023’ün ocak ayında temelini attık. Şubat’ın 6’sında bir deprem felaketi yaşadık. Bu felaket bizim bütün müteahhitlik hizmetlerini neredeyse durdurdu. Çünkü iş makinaları, uzmanlar, ustalar deprem bölgesine gitti. Daha sonra da piyasada astronomik bir yükselme oldu. İster istemez müteahhit belli sıkıntılar çekti, eleman bulmakta zorluk çekti, vinç operatörü bulmakta bile zorluk çekti. Ama ona rağmen belli kapasiteyle çalışmasını sürdürdü. Bize 29 Ekim diye söz vermişti ancak sözleşmesi 31 Aralık idi. 29 Ekim’de yetişmedi. 31 Aralık’tan önce de devlet bir genelge yayınladı ve bütün sözleşmeleri uzattı. 6 aylık bir uzama süreci verdi. Dolayısıyla müteahhit o hakkını da kullanarak bize bugün yüzde 95 seviyesiyle teslim ediyor. Açılışımızı yapacağız. Onun dışında rötüşlanacak birkaç yeri kalır. O da açılıştan sonra tamamlanır. Biz söz verdiğimiz gibi Yenikent Kapalı Pazar Yeri ve Kültür Merkezi’nin ödemelerini aksatmadan, borçlanmadan, kredi kullanmadan bitirdik. Cuma günü de açıp insanlarımızı kültür merkeziyle buluşturacağız. Eksi 1’inci katta Yenikent’in ön tarafında çok ciddi bir meydan oluştu. Orada bir alışveriş merkezi, AVM ya da market olabilir, bir ticari alan var. Onun üstünde, kottan kazanılmış bin 500 metrekare civarında bir kat pazar yeri, onun üstünde kültür merkezimiz başlıyor. Kültür merkezinin içinde bir tiyatro salon, aynı zamanda sinema gösterimi de yapılabilecek. Düğün salonları, küçük toplantı salonları, çok amaçlı salonlar gibi birtakım aparatlarla en üstte de bir restoran olarak düşündüğümüz bir bölüm var. Terasıyla beraber. 13 bin metrekarelik bir tesis ve Yenikent, Gültepe, Yıldıztepe, Göztepe ve kısmen de Büyükdere’nin büyük bir bölümüne, yani 70 – 80 bin kişiye hitap edecek bir kültür merkezi olacak. Belirli eksiklikleri giderecek. Alt katta otopark var. Pazara gelenlereden ücret alınması söz konusu olmaz ama ondan sonraki günlerde ne olur, nasıl işletilir henüz bir karar vermiş değiliz. 15 Mart’ta saat 11.00’de açılacak” ifadelerini kullandı.
KARAPINAR’DA TEMEL 18 MART’TA ATILACAK
Karapınar 2’nci etap için hava muhalefetinden dolayı temel atma törenini gerçekleştiremediklerini söyleyen Kurt, “Karapınar 2’nci etapta bütün sorunları aştık. En sonunda TOKİ’nin sattığı bir araziyi satın aldık Odunpazarı A.Ş. olarak. Bitişik komşularla da kat karşılığı sözleşmeler yapmak suretiyle inşaat ruhsatımızı aldık. Kentsel dönüşüm kuralları içerisinde, yani Çevre Şehirclilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın izniyle orada inşaatı başlatıyoruz. Geçen hafta zemin ıslak olduğu için, temel atma işini gerçekleştiremedik. Ayın 18’inde saat 14.00’te temelini atmış olacağız. Burası örnek bir proje. O projeye uygun olarak hem arsa sahiplerine hem müteahhitlere bir yol göstermek istiyoruz. Bundan sonra o bölgede insanlar ada ada, birlikte hareket etmek suretiyle müteahhitle anlaşarak müteahhite verebilirler. Biz her türlü ruhsatı vereceğiz” dedi.
TOKİ SÖZLEŞMEYE UYGUN
HAREKET ETMİYOR
Gündemde olan TOKİ mağdurları ile ilgili açıklamalarda bulunan Kurt, “Ben 10 yıldır oradaki vatandaşın mağduriyetini gidermek için uğraşıyorum. TOKİ’yle alışveriş yapmak, kediyle çuvala girmek gibi bir şey. TOKİ sözleşme hukukuna uygun hareket etmiyor. Sözleşmeyi yaparken TOKİ kendini kamu kurumu, devlet yerine koyuyor ama iş paraya geldiği zaman müteahhitten daha gaddar oluyor. TOKİ sosyal konut üretmek amacıyla kurulmuş bir kurumdur. Bazı muafiyetleri taşıdığı için avantajlıdır. Vergi vermez, projeye para vermez, harç vermez, zamanı geldiği zaman arsaya para vermez ama müteahhitle aynı fiyata ev satar. Bu doğru değildir. TOKİ’nin sözleşmelerinde yapılan vatandaş aleyhine olan hükümlere itiraz ediyorum ben. Vatandaşı eşitleyecek, güvence altına alacak maddeler konulması lazım. Örneğin ödeme sabit olmalıdır. TOKİ mağdurları dediğimiz arkadaşların Vadişehir 2’nci etaptaki rahatsızlıklarının en büyük sebebi bu. 240 ay sabit ödemeli bir sözleşme yapmışlar. O sözleşmenin kurallarını TOKİ değiştirdim diyor. Nasıl değiştiriyor? KDV yüzde 1’miş yüzde 10 olmuş. Peşinat 17 bin liraymış, 170 bin lira olmuş. Taksit ödemeleri memur maaşındaki artışa endeksli bir biçimde artmış. 240 ay sabit taksitli diye girdiler buraya. Ben buna itiraz ediyorum. 240 ay sabit taksitle imzayı attıysa herkesi bağlar. Özel bankadan kredi alsanız 240 ay sonunda kaç lira ödeyeceğinizi biliyorsunuz ama TOKİ’de bilmiyorsunuz. O nedenle TOKİ’den çıkıp müteahhitlerle uzlaşmayı daha inandırıcı ve samimi buluyorum” şeklinde konuştu.
YARGIYA GİDERLERSE KAZANIRLAR
TOKİ mağdurlarının yargı yoluna gittiklerinde kazanacaklarını belirten Başkan Kurt, “Yargıya gitse kazanılar. Vatandaş zaten yoksul, zaten zor geçiniyor, gırtlağına kadar borçlanmış. Bir hukukçuya gidip, danışıp, bu işleri takip etmek de pahalı bu memlekette. Ben TOKİ’yle davalık olmuş bir avukatım. TOKİ’ye karşı açtım, hukuk mücadelemi yaptım ve kazandım. Sıraevleri’ne bütün komşularımız bizim davamızı örnek gösterdi, kazandı. Biz her türlü hukuki yardımı da yaparız ama sonuçta bir mağduriyet var. TOKİ mağdurları da ne hikmetse hiç bana gelmedi” ifadelerini kullandı.
BAKAN ÖZHASEKİ DOĞRU SÖYLEMİYOR
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin TOKİ mağdurları ile ilgili olarak “Ara ara sağda solda TOKİ mağdurları filan diye bir platform oluşturup bir şeyler söyleyenler oluyor. Bunların da çok zorlama muhalefetin tahrikleriyle kendi yandaşlarını ortaya dökerek seçim öncesinde mide bulandırmak için ortalığı biraz da toz dumana karıştırmak için yaptıkları bir numara olduğunu çok iyi görüyoruz” sözlerini değerlendiren Kurt, Bakan Özhaseki’nin doğruyu söylemediğini ifade etti. Popülizm yapmadıklarını, gerçekleri ortaya döktüklerini söyleyen Kurt, “TOKİ mağdurlarının TOKİ’yle yapmış olduğu sözleşme şöyle: 240 ay sabit ödemeli bir sözleşme. Ne için artıyor? Sözleşmeyi yaptığınız tarihte asgari ücretin 4’te 1’i civarında idi. Zaten sabitlemişsin. Bir genelge ya da yönetmelik yayımla. ‘TOKİ mağdurlarının taksit ödemeleri asgari ücretin 4’te 1’ini geçemez’ diye bir hüküm koy. Onu da koymamış. Popülizm bişim işimiz değil AKP’nin işi. Kurallar konmış, sözleşme yapılmış. Bu kurallar değişmez. Siz devletsiniz. Yazıktır, utanın. Giderecekse şimdi gidersin. Seçimi kazandıktan sonra gidereceğiz, siz bize oy verin. Yok öyle yağma. Düzeltecekse şimdi düzeltmelidir. Sadece Eskişehir’de de yok. Türkiye’de yüz binlerce insan var. O nedenle ben inanmıyorum. Sözleşme hukukuna uygun davransınlar” dedi.
"BEN TOKİ'Yİ YÖNETMİYORUM"
TOKİ’nin önüne engel çıkardığı yönündeki eleştirilere yanıt veren Başkan Kazım Kurt, “Ben TOKİ’yi yönetmiyorum. TOKİ’nin kendi kuralları var, yasası var, o yasadan kaynaklanan yetkileri var. Bunları kullansın, işine baksın. Kazım Kurt orada engel değil. Mesela Vadişehir 2’nci etapta yapılan konutlarla ilgili benim muvaffakatım var mı? Yok ama yapıyorlar. Demek ki oluyor. Başka bir müjde vereyim Eskişehirlilere. Karapınar 2’nci etabı yapmamış TOKİ. Vadişehir’de 5 yıl önce başladığı sözleşmelerden bir sürü mağduriyet var. Yetmedi, 250 hektarlık bir yeni gecekondu önleme bölgesi ilan ettiler. Orada da biz davalar açtık. 150 hektar var. Şimdi Kocakır’da 475 hektarlık bir alanı gecekondu önleme bölgesi ilan ettiler. Sanki bunları bitirdi, merkezdekileri yaptı, çok başarılı oldu, insanlara sağlam konutları teslim etti. Şimdi Kocakır’ı yapacak. Sormak lazım, Kocakır’da kimlerin tarlası var? Ne oldu durup dururken Kocakır’da? Oraya bir uydu kent yapılacaktı. Ne oldu da ondan cayıp TOKİ’ye geçtiniz? Bunları ben engelleyebildim mi? Benim yapabileceğim bir şey yok. Dolayısıyla TOKİ yapamadığı işi Kazım Kurt’un sırtına sarıp kurtulamaz. TOKİ hesabını verecek, yanlış yapıyorsa düzeltecek” dedi.
TÜM ENGELLERE RAĞMEN
SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM
Odunpazarı’ndaki kreş yatırımlarını akılcı ve doğru bir yöneticilikle hayata geçirdiklerini ifade eden Kurt, “Cumhurbaşkanı 2021 yılında bir tasarruf genelgesi yayınladı. Bütün kamu kurumlarını bağlayan, kendisi ve Meclis hariç. Orada bizim kamulaştırma yapmamızı yasakladı. Taşınmaz kiralamamızı yasakladı. İnşaat yapmamızı yasakladı. Kreş yapmamızı özellikle yasakladı. Konuk evi gibi kamunun kullanacağı işleri de yasakladı. Biz ona rağmen bu kreşleri nasıl yapıyoruz? Biz güvenen Eskişehirli hemşerilerimizin sayesinde yapıyoruz. Odunpazarı Belediyesi’ne güvenilir, ‘Odunpazarı Belediyesi ile iş yaptığınız zaman doğru sonuç alırsınız. Odunpazarı Belediyesi ve Başkanı Kazım Kurt doğru adamdır. Söz verdiyse yapar. Bizim paramız uçmaz. Heba olmaz, yatırımımız doğru yere gider’ diye bize güveniyorlar. Kreşleri Ali Eldem yaptı, Hilal Bingöl’ün ailesi yaptı, Halil İbrahim Ara yaptı. Şimdi de Şefika Erkara Gündüz Bakım Evi ve Kreşi’ni bitirdik. Onun da önümüzdeki hafta açılış törenini yapacağız. Bunların maliyetini bağışçılarımız karşılıyor. Dolayısıyla biz o güveni sağladık ki bu kadar çok kreş yaptık. Biten kreşle beraber 17’nci kreşimiz bitmiş olacak. 18’inci kreşimizin inşaatı devam ediyor. Bin 200 öğrencimiz var, bu 60 sınıf demek. Devletin 22 yılda Eskişehir’de yaptığı kreş sayısı 4. Şu anda devletin kendisinin işlettiği kreş yok. Bunların tamamını özele vermiş. Kreş ücretleri astronomik. Alçak gönüllülük yapmadan söylemek lazım, Kazım Kurt Odunpazarı Belediye Başkanı olana kadar belediyelerin kreş diye bir derdi yoktu. Örneği de yoktu. Biz söyleye söyleye bunu gündeme getirdik, gündemde tuttuk. Ben ilk belediye başkanı olduğum zaman, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na gittiğim zaman sordum: Bana özel olarak talimatınız var mı? ‘Kreş yap, öğrenci yurdu yap’ dedi. Biz o doğrultuda bu işe başladık. Şimdi kreş sayımız her gün artıyor. Her mahallede bir kreş, 100 kreş sözüm var. Bunun arkasındayım. Her türlü engele rağmen 20 kreş yapmışsak, biz bunun arkasını getiririz. İş adamlarının desteğini alıyoruz. Bağışçıların desteğini alıyoruz. Bize geçen sene bir emekli hakimimiz 7 tane villasını bağışladı. 7 tane villayı biz mahalledeki siteyle bir sorun yaşadığımız için faaliyete geçiremedik. Onlara da bir sesleneyim, hukuken biz haklı olduğumuz halde engelleme yapılmaması için. Huzursuzluk olmasın diye bekliyoruz şu anda. Biz Odunpazarı Belediyesi’ni zenginleştirdik, gayrimenkulleri çoğaldı, kiraları çoğaldı. Gelir de yarattık, kaynak da yarattık, bu hale getirdik. Yatırımımız sadece kreş değil. Halk merkezi, halı saha, kültür merkezi, yaşlı bakım merkezi gibi… Bunların hepsi doğru işlerdi ve bu doğru işlerin yapılış sebebi ilkeli bir duruş. Taşeronu aradan çıkardık, müteahhiti zengin etmek gibi bir derdimiz yok, yandaşları kayırıp köşeyi döndürelim diye bir derdimiz yok. Dolayısıyla dosdoğru gidiyoruz. Belediye çalışanları ve belediye bürokratları da benim mantığıma alıştılar. Onlar da şimdi en az parayla en yüksek yatırımı yapmanın yollarını buluyorlar” ifadelerini kullandı.
ESKİŞEHİRSPOR’U SÜPER LİG’E ÇIKARIRIZ
Benim Eskişehirsporluluğumu kimse tartışamaz. Bu 10 içinde sunduğum katkıları da kimse tartışamaz. Sağda solda konuşanlar boşa konuşuyor. Ben sürekli yardım ediyorum. Eskişehirsporlular bizi ağaç dikme törenine bile davet etmiyorlar. Sezon açılışına davet etmiyorlar. Ona rağmen yardıma devam ediyoruz. Eskişehirspor AKP’li yöneticilerden kurtulsun, biz 3 belediyeyi alalım. Versinler Eskişehirspor’u bize en kısa zamanda Süper Lig’e 5 yıl dolmadan çıkalım. Maça bile davet edilmememize rağmen Tepebaşı ve Odunpazarı yardım ediyor. Biz bu arkadaşlar için etmiyoruz. Eskişehir için ediyoruz. Ayşe Hanım da söyledi Eskişehirspor’a destek vereceğini.
VİZYON PROJELERİNİ AÇIKLAYACAK
2024-29 dönemindeki vizyon projelerini açıklamak için toplantı yapacaklarını belirten Başkan Kurt, “Yeni dönem vizyon projelerimizi açıklamak üzere bu hafta sonu bir toplantı yapacağız. Bu toplantıda Eskişehirlilere yeni dönemde yapacaklarımızı somut olarak ortaya koyacağız. Geçen dönemde 25 tane vizyon proje ortaya koymuştuk. 18’ini bitirdik. 7’si kaldı. 7’sinin kalma sebepleri de belli, herkes biliyor. Bizim kusurumuz yok bu 7’sinin yapılmamasında. Önümüzdeki dönemde 7’yi ısrarla takip edeceğiz ve yeni hedefleri de ortaya koyacağız” dedi.
YENİ DÖNEM İÇİN İKİ MÜJDE BİRDEN
Yeni dönem için iki yeni müjdeyi açıklayan Kurt, “Türkiye Otomobil Federasyonu ile bir yarış pisti yapmak konusunda uzlaştık. Yetkilerimizi aldık. Bu hafta bir protokol imzalayacağız. Kıravdan Ormanları içerisinde olacak. Sanıyorum Türkiye’deki 3-4 pistten daha standarda uygun pist yapacağız. Bu pistin burada olması Eskişehir’e çok büyük katkılar getirecek. Turizm ve ekonomik açıdan katkı sağlayacak. Yaşlı Bakım Merkezi’nin yanında bir Alzheimer projemiz var. Onu yapacağız. Projelerimiz ayakları yere basan, yapılabilir, uygulanabilir. Çünkü 5 yıl sonra soruyorlar. 75. Yıl Mahallesi’nde ‘hani bizim mahalleye spor salonu, yüzme havuzu’ yapacaktınız diye sordular. Yeri var ama Tasarruf Genelgesi gereği yapamadık” ifadelerini kullandı.
BÜROKRATLAR AK PARTİ
YÖNETİCİSİ GİBİ DAVRANMAMALI
Geçici Hayvan Bakımevi hakkında son gelişmeleri aktaran Başkan Kurt, “Barınak konusunda mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı. Vilayet de 1 yıl sürenizi uzattık diye bir yazı yazdı. Dolayısıyla 1 yıl geçtikten sonra ne olacak göreceğiz. Ama bunu anlatamadık biz. Bürokratlar kendisini AK Parti’nin yöneticisi gibi algılamaktan vazgeçmeli. Herkes işine bakmalı. Hukuka uygun doğru yapmalı. Bizimkiler öyle bir iş yaptı ki hızını alamadılar 2005’te verilen ruhsatı iptal ettiler. ‘Bu barınağın büyümesi hukuka uygun değildir izin vermiyoruz’ dersiniz kabul ederim. Ama siz bu 2005’deki de yanlış derseniz o zaman mahkeme ‘ayıp’ der. Ruhsat Burhan Sakallı zamanında verilmiş. Bize hem bunu görev olarak veriyorsunuz. Biz barınağı genişletelim deyince ‘olmaz’ diyorsunuz. Hayvanlar sahiplenilsin diye bir formül bulacağız. Aksi takdirde sokakta hayvandan geçilmez. Biz katılımcı bir yönetim anlayışı sergilemeye çalışıyoruz. STK’lar ve odalarla iş birliği yapmaya çalışıyoruz. Biz büyük bir proje ortaya koyduk. ‘Doğal yaşam merkezi yapalım, gelin bunu beraber yönetelim’ dedik ama bunu tutturamadık. Onun dışında STK’larla iş birliğimiz var. Zaman zaman sahiplendirme şenlikleri yapıyoruz. Zaman zaman bizim barınaklarımızı denetliyorlar, baskın yapıyorlar. Biz bunlara açığız. 5 üzerinden 4 puan için teşekkür ederiz. Ama biz bunu 5 yapmak için elimizden geleni yaparız” şeklinde konuştu.
EN İYİ SOLCU EN MİLLİYETÇİ OLANDIR
Eskişehir’deki herkesle iyi ilişkiler kurabildiğini ifade eden Başkan Kurt, “Ben solcu bir belediye başkanıyım. Ama Eskişehir’de yaşayan herkesle iyi ilişki kurarım. Ülkücülerle de, devrimcilerle de, dini bütün Müslümanlarla da iyi ilişki kurarım. Ben bu konularda kompleksli bir solcu değilim. Bazı arkadaşlarımız bizim ülkücülerle iyi ilişki kuruyoruz diye eleştiriyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum. En iyi solcu en milliyetçi adamdır. Ben ülkücülerle de, sağcılarla da iş birliği her zaman yaparım ve yapmışımdır” dedi.
YOKSUL VE EMEKLİNİN
HAKKINI KORUYACAĞIZ
Türkiye’nin ekonomik durumunun seçimlere olan etkisini değerlendiren Başkan Kurt, “Türkiye’de en düşük emekli maaşı 10 bin TL. Bu bir yalan. 10 bin liranın altında maaş alan emekli, dul ve yetimlerimiz var. Bunları kimse hesaba katmıyor. 10 bin TL ile geçinmek mümkün değilken 6-7 bin TL ile geçinilebilir mi? Mümkün değil. Asgari ücret 17 bin 2 TL. Bu ücretle geçinmek mümkün olamaz. Ama Türkiye’de çalışanların yüzde 60’ı asgari ücretle çalışıyor. O yüzden asgari ücret çok önemli. Devletin tespit ettiği açlık sınırı 28 bin TL. Arada 10 bin TL fark var neredeyse. Yoksulluk sınırı 56 bin TL. Derin bir yoksulluğun olduğu yerde 16 milyon emekli var. 18 milyon da asgari ücretli var. 70 milyonun üstünde yoksul var. Devletin tabiriyle ‘aç’ var. Bunlar seçime etki etmeyecek gibi bir şey olur mu hiç? Mutfak yanıyor. Bu yangını söndürmek devletin işi belediyelerin değil. Belediyeyi kazandığın zaman suyu, otoparkı ucuzlatacaksın. Şimdi elinizdeki yetkiyle ucuzlatabileceğiniz şeyleri halledin. Mazotu, elektriği, doğalgazı düşürün maaşları artırın. Bunlar olmadan ezbere bir vaatler zinciri ile insanları kandıramayacaklar. Bu genel seçim havasında bir yerel seçim. Çünkü mayıs seçimlerinden 8 ay geçti. 8 ay içinde her şeyin fiyatı yükseldi. Demek ki doğru yönetilmiyor. Erdoğan ‘uçuracağız’ dedi. Nasıl uçurduk? O zaman bu yoksullarımızın Erdoğan’a bir ders vermesi gerektiğine inanıyorum. Vereceğine de inanıyorum. Biz yoksul ve emeklinin hakkını soracağız ve koruyacağız. Bu seçimde bu kitle önemli. Bu kitleyi harekete geçirmek lazım” şeklinde konuştu.
BİZİM LİSTELERİMİZ DAHA İYİ
CHP’nin meclis üyesi listesinin AK Parti’den önde olduğunu söyleyen Kurt, “Meclis üyesi listelerimize bakarsanız AK Parti’yle kıyaslama şansınız olmaz. AK Parti’de kadın yok. Bizde var. AK Parti’de Emirdağlı yok, bizde var. Onlarda uzmanlar yok, bizde var. Onlarda gençlik yok, bizde var. Dolayısıyla biz her örgütü memnun eden bir ön seçim yaptık. Bizim meclis listelerimiz onlardan daha iyidir” ifadelerini kullandı.
MERKEZDEKİ 3’LÜYÜ BOZMAYIN
CHP’nin adaylarına destek isteyen Başkan Kurt, “Eskişehirliler merkezdeki 3’lüyü bozmasın. CHP’li adaylara destek olsunlar. Cuma günü Genel başkanımız Eskişehir’e gelecek açılışımızı yapacak. Herkesi oraya bekliyoruz. Bu seçimde hem CHP’ye hem sandıklara sahip çıksınlar. Oy kullansınlar. Doğru oy kullansınlar. Hesap sorsunlar. Şunu vurgulamak isterim: biz kimsenin özel yaşamı ile ilgili değiliz. Biz doğru belediyecilik yapan insanlarız. Geri kalan tarafı bizi çok ilgilendirmiyor. Popülizmle, palavrayla, şunu da yaparım diyerek kurallara tekniğe uymayan hiçbir vaadimiz olmaz. Bunu yapanlara ilgililer hesabını sorsun. Ama STK’lar, meslek odaları o propagandalarda kullanılan vaatlerin gerçekleştirilme şansı olup olmadığını söylesinler. Ben bazı palavraların gerçekleşemeyeceğini düşünüyorum. Biz gerçekleştirebileceğimiz işleri söylüyoruz. Ölçüsüyle, krokisiyle ortaya koyuyoruz. Bu işin kuralı, bilimi, ilimi var. Bunların dışında söylenenlerin hepsi palavra” dedi.
