İşletmeye gelenler 30 dakikalık seans için yaklaşık bin TL ödeyerek içeri alınıyor.
Müşteriler seans öncesinde koruyucu tulum, kask, siperlik ve eldiven gibi ekipmanları giyiyor; belirlenen kuralları içeren bir sözleşmeyi imzalıyor. Daha sonra balta, beyzbol sopası, süpürge, küçük balyoz gibi materyallerle işletme içindeki kullanılmayan eşyalar kırılıyor. Kırılan beyaz eşyalar ve parçalar hurdacıya satılarak geri dönüşüme gönderiliyor.
İşletme sahibi Eskişehirli esnaf Erhan Çalık, müşterilerin çoğunluğunu eşi veya sevgilisiyle sorun yaşayanların oluşturduğunu, özellikle hanımefendilerin burayı tercih ettiğini söyledi. Çalık, birçok katılımcının içeri girdiklerinde ortamın tanınamayacak hâle geldiğini, ancak bunun kontrollü bir ortamda gerçekleştiğini belirtti.
Çalık, amaçlarının insanları anlık öfkeyle yanlış kararlar almaktan alıkoymak olduğunu; katılımcıların kendi eşyalarına zarar vermelerini istemediklerini ifade etti. İşletmede güvenliğin ön planda tutulduğunu, kuralların seans öncesi titizlikle açıklandığını ve tüm anın izlenerek kayıt altına alındığını söyledi. İsteyen müşteriler görüntülerini isteğe bağlı alabiliyor.
İşletmede kırılan eşyaların, kullanım dışı ve kolay parçalanabilen ürünlerden seçildiği; bu malzemelerin daha sonra hurdaya verildiği aktarıldı. Çalık, böylece hem müşterilerin stres atmasına imkân sağladıklarını hem de kırılan malzemelerin geri dönüşüm sürecine katkıda bulunduklarını kaydetti.
Çalık, dün gelen bir müşterinin nişanlısıyla yaşadığı tartışmaya atıfta bulunarak, müşterinin “Onun kafasını kırmamak için buradaki eşyaları kırmak istiyorum” dediğini anlattı. Çıkışta “tüy gibi oldum” diyerek memnuniyetini belirten kişinin örneğinin, işletmenin talep görmesine neden olduğunu söyledi.
İşletme sahibi, kontrolsüz öfke ve şiddeti tasvip etmediklerini, Stres Evi’nin sadece kontrollü ve güvenli bir alternatif sunduğunu vurguladı. İşleyiş ve kurallara uyulduğu sürece mekanın insanların anlık gerilimlerini atabilecekleri bir alan sunduğu belirtildi.
