Eğitim Sen Şube Başkanı Özkan Demirkol, Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerde zorunlu eğitim süresini kısaltma yönündeki hazırlıklarına ilişkin endişelerini dile getirdi. Başkan Demirkol, OECD ülkelerinde eğitim süresinin artırılmasına rağmen Türkiye'deki bu girişimin öğrencilerin yararından çok ideolojik ve sermayenin ucuz iş gücü talepleri doğrultusunda olduğunu öne sürdü. Demirkol, zorunlu eğitimin kısaltılmasının eğitimde kopuşlara ve erken yaşta çocuk evliliklerinin artmasına yol açacağı konusunda ciddi uyarılarda bulundu.
EĞİTİMİN KISALMASI KİMİN YARARINA?
Liselerde zorunlu eğitimin kısaltılmasının öğrencinin yararına olmadığını belirterek bu durumun çocuk evliliklerini yaygınlaştırma noktasında ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Eğitim Sen Şube Başkanı Demirkol, "Yaklaşık bir yıldır Sayın Bakan'ın bazı kulislerde fısıldadığı sözler vardı; bunlar 2 artı 2 şeklinde ya da 3 artı 1 şeklinde ya da 16 yaşında zorunlu eğitimin kısaltılması şeklinde düzenlemelerin olması gerektiği ile ilgili. Biz açıkçası Eğitim-Sen olarak merak ediyoruz; zorunlu eğitimin kısaltılması kimin yararına? Dünya ölçeğine baktığımızda, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ülkelerinde zorunlu eğitim süreleri en az 11- 12 yıl olmuşken biz bu zorunlu eğitim süresini onlardan çok iyi biliyoruz herhalde kısaltmaya çalışıyoruz. Önceliklerimiz bizim öğrencilerin yararına olması lazım. Yapılan düzenlemelerin pedagojik olması gerekirken, ideolojik olmasıyla ilgili bir sıkıntımız var sanırım. Yani biz bu düzenlemelerin ideolojik olarak bir yaklaşımla yapılmaya çalışıldığını hissediyoruz. Tüm ülkelerde zorunlu eğitim süreleri arttırılmışken ve belirli bir sürece bağlanmışken, bizim ülkemizde biz zorunlu eğitimi kısaltmaya çalışıyoruz. Şöyle bir durum var; 2 artı 2 sistemiyle ilgili getirilmek istenen düzenleme, daha çok sermaye kesiminin iş gücü olarak bu çocukları bir şekilde sürece katmalarıyla ilgili bir istek doğrultusunda ortaya çıktığı görülüyor. Çünkü Sayın Bakan, söz aralarında hep şunları söyledi; “Sermaye kesiminin ara eleman sıkıntısı var; bizden böyle talepleri var.” Bir eğitim düzenlemesi yapılırken, sermaye kesiminin bazı istek ve arzuları düşünülerek bir düzenleme yapılmaması gerekiyor. Eğitim biliminin eğitim bileşenlerinin görüşü alınarak çocuğun üstün yararına göre yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz şundan endişe duyuyoruz, çocuklarımız 2 yıl liseyi okuduktan sonra diploma alacaklar, diploma aldıktan sonra eğitimde kopuşlar başlayacak. Gençlerimiz, çocuklarımız kendi ayakları üstünde durma becerisini elde edememişken, bir şekilde gidip tezgahlarda veya işte fabrikalarda ucuz iş gücü olarak bir şekilde sürece katılacaklar. Bir başka boyutu da erken yaşta çocuk evliliği, özellikle kız çocukları eğitimden koparılarak erken yaşta evliliklerin yolu biraz daha aralanacak.” dedi.




