MEB gastronomik lezzetleri ödüllendirdi MEB gastronomik lezzetleri ödüllendirdi

Eğitim-Sen Eskişehir Şubesi üyeleri, Hamamyolu Yediler Parkı’nda bir araya geldi. MESEM ve ÇEDES projelerinin iptal edilmesi çağrısında bulunan üyeler, uygulamaların temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu dile getirdi. Üyeler adına açıklama yapan Sendika Başkanı Sertaç Durdu, sendika olarak duruma tepkisiz kalmayacaklarını belirterek herkesi birlik olmaya davet etti. MESEM uygulamasının öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açtığını dile getiren Durdu, “Yüz binlerce çocuk ve gencimiz MESEM’in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır. MESEM kapsamında çalıştırılan yoksul ailelerin çocukları, okumak yerine zorunlu olarak çalışmaya zorlanmaktadır. Ekonomik sorunlarla ve ağır borç yüküyle boğuşan yoksul emekçi aileleri, asgari ücretin yüzde 30’u ila yüzde 50’si arasında ücret ödenmesi nedeniyle MESEM gibi uygulamalara mecbur bırakılmıştır. Çocukların yasal olarak tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasak olmasına rağmen, MESEM bünyesinde çalıştırılan çocuklar ve gençler iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan MESEM uygulaması nedeniyle sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuk çalışırken hayatını kaybetmiştir. MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.

PROJELER DERHAL DURDURULMALI

Çocukların tehlike ile karşı karşıya olduğunu belirten Durdu, “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı dinselleşme uygulaması olarak karşımıza çıkan ÇEDES Projesi, çocukların zihinsel gelişim süreçlerine ve pedagoji bilimine tamamen aykırı bir içerikte hazırlanmış ve 81 ildeki bütün okullarda uygulanmaya başlamıştır. Öğrencilerimizin iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda okul içinde ve dışındaki etkinliklere katılmasına izin verilmesi çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre doğrudan çocuk istismarı anlamına gelmektedir. Eğitim sisteminin belli bir dinin ve belli bir mezhebin kurallara göre biçimlendirilmek istenmesi, çocuklarımızın dini etkinlikler üzerinden istismar edilmesi kabul edilemez bir durumdur.  Bu nedenle eğitim kurumları dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekânları olmak zorundadır. MESEM ve ÇEDES projeleri uluslararası sözleşmelerde yer alan çocukların hakları ve eğitimi ile ilgili temel haklar ve özgürlüklere temelden aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır. Projenin sonuçları, öğrencilerimizin ve çocuklarımızın nasıl tehlikeli bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu göstermektedir” dedi.

Kaynak: Berivan Halis