Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı" unvanına layık görülen 53 yaşındaki Dikmen, şimdi Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi’nde açtığı atölyesinde çocuklara geleneksel cam sanatını tanıtıyor.
Sağlık Sorunu Hayatını Değiştirdi
24 yıl süren mali müşavirlik kariyerine sağlık nedenleriyle veda eden Dikmen, doktorunun tavsiyesiyle hobi arayışına girdi. Cam sanatına olan ilgisi, onu bu alanda derinleşmeye yöneltti. 2016 yılında çeşitli atölyelere katılarak cam işçiliğiyle ilgili teknik bilgi ve becerilerini geliştirdi.
Alevde Şekillenen Bir Tutku
Camın ateşle buluştuğu yaratım sürecinden etkilenen Dikmen, kısa sürede bu sanatta ustalaştı. Geleneksel cam sanatını yaşatmak amacıyla 2017 yılında Odunpazarı’nda bir atölye açarak çocuklara eğitim vermeye başladı. Atölyesinde 6 yaş ve üzeri çocuklara cam sanatının temel tekniklerini öğretiyor.
Binlerce Çocuğa Ulaştı
Bugüne kadar yaklaşık 5 bin çocuğa cam sanatını öğreten Yasemin Dikmen, özel gereksinimli çocuklara da gönüllü olarak dersler veriyor. Cam sanatının büyüsüne kapılan öğrencilerinin çoğu bu alana tutkuyla bağlanıyor. Dikmen, "Çocuklar bana enerji ve umut veriyor" diyor.
Türkiye’nin En Genç Cam Sanatçısı Oğlu
Kendi oğlu üzerinden bu yolculuğa başlayan Dikmen, 8 yaşında cam sanatına adım attırdığı oğlunun bugün 16 yaşında Türkiye’nin en genç cam sanatçısı olduğunu belirtiyor. “Ona öğrettim, sonra neden diğer çocuklara da öğretmeyeyim dedim” sözleriyle bu kararının temelini açıklıyor.
Alevle Sanat: Tehlike ve Tutku Bir Arada
Camın ateşle buluşmasının zaman zaman tehlikeli olabildiğini, yanıkların işin doğasında olduğunu belirten Dikmen, bu sanatın bir “aşk işi” olduğunu vurguluyor: “Camı sevmeli, aşık olmalısınız. Bu büyüye kapıldığınızda bir daha bırakamıyorsunuz.”
Kadınların Yoğun İlgisi
Cam sanatına ilginin her geçen gün arttığını belirten Dikmen, kursiyerlerinin büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğunu söylüyor. Halk eğitim merkezlerinde ve çeşitli atölyelerde açılan cam kurslarının yoğun ilgi gördüğünü ifade ediyor.
1200 Derecede Şekillenen Sanat
Atölyede genellikle “yumuşak cam” kullandıklarını belirten Dikmen, bu camların 1200 derecelik alevde maşa ve bistüri benzeri aletlerle şekillendirildiğini anlatıyor. Ayrıca “borosilikat cam” adı verilen, üfleme tekniğiyle işlenen camlarla da özel çalışmalar yaptıklarını söylüyor. Nazar boncuğu gibi kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel ürünleri yaşatmaya çalıştıklarını da ekliyor.
Odunpazarı’nın Sanata Açılan Kapısı
Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi’nin sanatseverler için çok özel bir alan olduğunu vurgulayan Dikmen, ateşin başında çalışırken etrafında toplanan yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisinden memnun olduğunu ifade ediyor.
Camlar Dünyadan, Sanat Eskişehir’den
Kullandıkları camların büyük kısmını yurt dışından temin ettiklerini belirten Dikmen, ABD, Çekya ve İtalya’dan gelen camlarla çalışmalarını sürdürüyor. Küresel malzeme ile yerel mirası buluşturan bu özel atölye, camın ateşle dansını Eskişehirli çocuklarla tanıştırmaya devam ediyor.