Kahramanmaraş depremlerinin birinci yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yapan TMMOB Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu, Eskişehir’in olası bir depreme karşı hala hazır olmadığını belirtti. 

HALA AÇIKLANMADI

Resmi rakamlara göre 50 bin 783 yurttaşımızın hayatını kaybettiği, 107 bin 204 yurttaşımızın ise yaralandığı hatırlatılan açıklamada, “Yine Bakanlığın verilerine göre 35 bin 964 binanın deprem anında yıkıldığı, 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin binanın ise aldıkları hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale geldiği belirtildi. Depremde yaşanan kayıplara ve yıkımlara ilişkin tüm veriler aradan geçen 1 yıl sonunda henüz tam anlamıyla açıklanabilmiş değildir” denildi.

ACILARI AZALTABİLİRDİK

“Geçen 1 yılın ardından depremden en fazla zarar gören illerimize baktığımızda aradan geçen onca zamana rağmen temel sorunların henüz giderilememiş olduğu görülmektedir” denilen açıklamanın devamında, “Barınma, sağlık, gıda, su gibi en temel ihtiyaçların tam anlamıyla karşılanamaması felakete dönüşen afetin etkisini artırmıştır. Enkaz ve yıkım çalışmaları ise tam bir kaos yaratmakta ve yeni sorunlara sebebiyet vermektedir. Bu durum depremden etkilenen tüm illerde neredeyse aynı düzeydedir. 6 Şubat depremleri, bugüne kadar yaşadığımız pek çok büyük depreme karşın ülkemizin, şehirlerimizin, binalarımızın, kurumlarımızın ve halkımızın depreme hazır olmadığı gerçeğini çok acı biçimde ortaya çıkarmıştır. Ülkemiz bir deprem ülkesidir ve hiçbir göstermelik adım, propaganda şovu depremlere karşı bizi korumayacaktır. Yıllar içerisinde, akıl ve bilimi dışlayan anlayışlar doğa olaylarının afete/felakete dönüşmesini sağlamıştır. Kentsel dönüşüm adı altında yürütülen süreç rantsal dönüşüme kurban edilmeseydi ve deprem tehdidi altındaki yerleşimlerimizin dönüşümü doğru bir şekilde sağlanabilseydi yaşadığımız acıların boyutunu en aza indirebilirdik. Kentleşme ve barınma politikaları kamucu bir anlayışla oluşturulsaydı, evlerimiz, iş yerlerimiz, kamu binalarımız depremler ile yıkılmazdı” ifadelerine yer verildi.

MÜCADELE ÇAĞRISI

Geleceğe dönük bilimsel çalışmalar yapılması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Yaşadığımız büyük kayıplar ve derin acılar bizlere bir kez daha göstermiştir ki aklı, bilimi, planlamayı ve denetimi dışlayan yönetim anlayışı, ülkemizin geleceğine yönelik en büyük tehdittir. Benzer felaketlerin tekrar yaşanmaması için ranta dayalı, piyasacı, kamusal denetimi ve kamu yararını hiçe sayan politikaların terk edilmesinden başka yol yoktur. Herkesi doğa, kent ve yaşam odaklı bir ülke için mücadele çağırıyoruz. Yaşamlarımız için bu yıkımı ve talanı durduralım, bilime ve tekniğe sahip çıkalım” denildi.

Kaynak: Haber Merkezi