Kongreye Vali Erol Ayyıldız, AK Parti Milletvekili Harun Karacan, İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Ticaret Odası Başkanı Metin Güler,Anadolu Üniversitesi Rektörü Fuat Erdal, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Tuncay Döğeroğlu, ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, EOSB Başkanı Nadir Küpeli, Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan başta olmak üzere çok sayıda iş insanı katıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, pandemi sürecinde TOBB ile sürekli iletişim içerisinde olduklarını, sanayicilerin problemlerini aktardıklarını,Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu ve TOBB'un her zaman destek olduğunu vurguladı. Sanayicilere de teşekkür eden Kesikbaş, konuşmasını kısa kesmek istediğini söyleyerek, 'İçerisi biraz sıcak. Klimalarımız yetmiyor. Elektrik maliyetleri çok yüksek. İnşallah bu enerji maliyetleri biraz daha aşağılara geldikten sonra bunların hepsini yapacağız' ifadelerini kullandı.
ESKİŞEHİR İLE İFTİHAR EDİYORUZ
Ardından kürsüye çıkan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 'Hem ülkemizin, hem de dünyanın gündemi yoğun, ama çoğunlukla kısa döneme odaklı. Önce pandemi, sonra arz ve tedarik sıkıntıları ve şimdilerde Rusya-Ukrayna savaşı, gündemi işgal etmekte. Ama sanayiciler olarak, ehem ile mühimi ayırmamız gerekli. Eskişehir Sanayi Kongresi de, bugüne odaklı bakıştan sıyrılmak ve geleceğe odaklanmak için, bizlere önemli bir imkan sunmakta. Batı Anadolu'da, sanayinin ve teknoloji şehri Eskişehir'e de zaten bu yakışırdı. 3 OSB'si ve Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içindeki 13 firmasıyla Eskişehir'in sanayideki başarılarıyla, iftihar ediyoruz. Burada, 849 farklı sanayi mamulü üretilebilmektedir. Üretim kapasitesi itibariyle Eskişehir; 54 üründe Türkiye'de birinci sırada, 176 üründeyse ilk 3 il arasındadır. Ve Eskişehir'de, şimdi sanayinin geleceğini konuşma zamanıdır. Şu an geleceği şekillendiren başlıca konu, dijital ve yeşil dönüşüm sürecidir. Bunlar, tüm şirketlerimiz için riskler ve fırsatlar barındırıyor. Doğru kullanırsak, özellikle AB pazarında rakibimiz olan diğer ülkelerin önünde geçebiliriz. Ama gerekli dönüşümler sağlanmazsa, AB ile aramızdaki Gümrük Birliği avantajlarını da kaybedebiliriz' dedi.
ÇOĞU FİRMADA KARBONSUZLAŞMA POLİTİKASI YOK
Araştırmaların 2026 yılında tamamen uygulanmaya başlanacak sınırda karbon uygulamasında, Çin ve Rusya'nın ardından, Türkiye'nin en olumsuz etkilenecek üçüncü ülke olacağını gösterdiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 'Özellikle alüminyum, çimento ve demir-çelik sektörlerinde, bu etkinin daha fazla görüleceği de beklenmektedir. Geçtiğimiz ay, düşünce kuruluşumuz TEPAV, firmalarımıza yönelik bir anket yaptı. Çıkan sonuçlar maalesef pek olumlu değil. Halen 4 şirketten yalnızca 1'i karbon ayak izi hesabı yapabilmekte. Çoğu firmada karbonsuzlaşma politikası bulunmamakta. Hem firmalarımız ve hem de ilgili bakanlıkların, bu konuları daha çok dikkate alması ve bu dönüşüm sürecine nasıl dahil oluruz diye düşünmesi gerekiyor.İşte bu sebeple Türk iş dünyasının karbon ayak izini hesaplayabilecekleri bir portalı yakın zamanda kullanıma açacağız' ifadelerini kullandı.
YENİ DÜNYANIN FARKINDA OLMALIYIZ
Hisarcıklıoğlu, 'Özetle, kapımızın önünde doğmakta olan yeni dünyanın farkında olmamız lazım. Pandemiyle birlikte, uzun tedarik zincirlerinin etkinliği de azaldı. Ve nihayet Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte, tedarik zincirlerinin geçtiğimiz 40 yıldaki gibi, dünyanın her yerine rahat rahat yayılmasının artık mümkün görülmediği anlaşıldı. Böylece, Amerika'da yeni bir kavram ortaya çıktı: Friend-shoring. Yani artık tedarik zincirlerinin güven duyulan ülkelerde olması isteniyor. Önce ABD ve şimdi Avrupa ülkeleri diyorlar ki, amacımız artık sadece serbest ticaret değil, güvenli ticaret. Bu politikaları da, ikili ve çok taraflı ticaret anlaşmalarıyla uygulamaya koyacaklar. Dijital ekonomi, veri paylaşımı, karbon fiyatlaması ve iklim değişikliği gibi konularda, aynı yaklaşıma sahip ülkelerle tedarik zincirlerini geliştirecekler. Yani tedarik zincirlerinin içinde kalmak istiyorsan, hazırlanan yeni kurallara uyman lazım diyorlar. Bizim de esasında, pasif bir şekilde bu kurallara uymak yerine, kuralların şekilleneceği bu masada yer almamız gerekiyor. Zira mesela AB ile Gümrük Birliği'miz maalesef dijital ekonomiyi kapsamıyor. Avrupa Birliği ve ABD ise transatlantik veri paylaşımı çerçevesi üzerinde çalışıyorlar ve yakında anlaşacaklar. Dolayısıyla, başlamakta olan 'friend-shoring' çağında kuralların belirleneceği masada yer almamız lazım. Yoksa aynı gümrük birliğine girişte göz ardı ettiğimiz serbest ticaret anlaşmalarının bugün nasıl bir probleme dönüştüğünün benzerini yaşayabiliriz ve tek başımıza kalabiliriz' şeklinde konuştu.
TOGG 29 EKİM'DE YOLLARDA
Otomotivin Türkiye'nin en önemli sanayi sektörlerinden biri olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, 'Hem araba ve hem de parçalarını üretiyoruz. Bu alanda Avrupa'nın da en büyük tedarikçisiyiz. TOGG girişimini başlattık. İlk defa 5 farklı ve büyük grubu bir araya getirdik. İlk defa, fikri mülkiyet haklarının tamamı ülkemize ait olan bir otomobil üretiyoruz. İlk defa farklı alanlardaki start-up şirketlerle çalışarak, kendi tedarikçi ekosistemini kuruyoruz. İlk defa bu alanda beyin göçünü tersine çeviriyoruz. Nitelikli çalışanların ve mühendisleri biz istihdam ederek yurt dışına gitmesinin de önüne geçiyoruz. Özetle, TOGG ile teknolojik ve zihinsel dönüşümü yakalıyoruz. 60 sene önce Eskişehir'de başlayan ama yarım kalan hikayeyi tamamlıyoruz. Bir fabrikadan fazlasını inşa ediyoruz. Akıllı, çevre dostu bir üretim merkezi ve teknoloji üssü kuruyoruz. Ülkemizin yeşil ve dijital dönüşüm sürecine ve mobilite ekosistemine katkı sağlıyoruz. Aynı zamanda da, ülkemiz içinde yeni bir tedarik zinciri ve üretim sistemi meydana getiriyoruz. Bursa Gemlik'teki üretim tesisimizden ilk araç, 29 Ekim'de çıkıyor. Seneye de TOGG'u, yollarda görmeye başlıyoruz' ifadelerini kullandı.

FAYDA SAĞLAYACAK

Vali Erol Ayyıldız ise, 'İlimiz geçmişten günümüze, kuruluştan kurtuluşa sahip olduğu mirası tüm sektörlerde geliştirip gelecek nesillere aktarmaya çalışan bir yapıya sahiptir. Yunus'un, Nasreddin Hoca'nın memleketi, Orta Anadolu'nun Batı'ya açılan kapısı olan Eskişehir tarih boyunca önemli medeniyetlerin güzergahı ve ticaret merkezi olmuştur' ifadelerini kullandı. Eskişehir sanayisinin köklü geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Ayyıldız, 'Eskişehir'de her 3 kişiden biri geçimini sanayiden sağlamaktadır. son yıllarda devletimizin yerli, milli atılımlarıyla, ve teknolojinin bun atılımlarla sanayiye entegre edilmesiyle bu sayılar daha da artacak, ilimiz hem kendi içinde hem ülke ekonomisinde önemli hamlelerde fayda sağlayacaktır' şeklinde konuştu.
DEMİRDAŞ'A PLAKET
Konuşmaların ardından meslekte 20'nci yılını doldurmuş üyelere plaket takdim töreni gerçekleştirildi. Eskişehir'in Duayen Sanayicisi Savaş Özaydemir ve Cemalettin Sarar adına Emre Sarar'a Yaşam Boyu Onur Plaketi verilirken, şehrimizin ve ülkemizin sanayisinin gelişimine çok büyük katkılar sunan medya kuruluşu temsilcilerine de plaket takdim edildi. Bu kategoride ESGROUP Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Fetih Demirdaş plaketini Başkan Hisarcıklıoğlu'nun elinden aldı.




Editör: TE Bilisim