Dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle hazırlanan 'Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi' TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Teklifin dezenformasyon suçunu düzenleyen ve Türk Ceza Yasası'na 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunun eklenmesini öngören 29. Maddeye dikkat çeken Eskişehir Baro Başkanı Avukat Mustafa Elagöz, basın mensuplarının haber yapmasının tehlikeye gireceğini ve sıradan vatandaşların da sosyal medyada haber paylaşması ya da düşüncesini ifade etmesinin mümkün olmayacağını belirtti. Demokratik ülkelerde bu tarz uygulamaların hayata geçmesinin mümkün olmadığını kaydeden Elagöz, 'Sosyal medyada kendini ifade etmek isteyen, düşüncesini ortaya koyan kişiler dahi tehdit altında. Böyle ortamda kimse sosyal medyada ne yorum yapabilir ne de bir haber paylaşabilir' diye konuştu.
YENİ YASA SANSÜRE SEBEP OLACAK
Yasanın sansüre sebep olacağını söyleyen Elagöz, 'Türk Ceza Kanunu'na yeni bir madde ekleniyor. Yanıltıcı bilgiyi yayma suçu diye. Bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası var bunun. Yine bunun örgütlü bir şekilde yapılması dahilinde artırım oranı uygulanmış. En kritik konulardan biri bu ceza maddesi. Bu çıkan yasada düzenlemeye uymayanlara bir yaptırım ön görülmüş. Toplumdaki baskıyı artıran şey de bu ceza maddesi. Yani 29. Madde. Bu sansür yasasının getirdikleri amaç topluma ciddi bir baskı uygulamak. Aleyhte hiçbir ifadede bulunulmasını istemiyorlar. Sosyal medyayı kapatamıyorlar ama bir nevi aslında sosyal medyayı etkisiz hale getirecekler bu düzenleme ile. Ve basın kartını da İletişim Başkanlığı'na verdirecekler. İletişim Başkanlığı kim? Taraflı ve partili ve cumhurbaşkanına bağlı bir birim. Burada siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen haber yapanların basın kartı alması mümkün olmayacak. Basın kartları iptal edilebilecek. Muhalif gazeteci diye bir şey kalmayacak' şeklinde konuştu.
İNSANLAR PAYLAŞIM YAPAMAYA KORKACAK
İnsanların sosyal medyada haber paylaşmaya korkacağına dikkat çeken Elagöz, 'Ucu açık maddeler var. İnsanlar böyle bir durumda nasıl düşüncesini ifade edecek? Gazeteciler nasıl haber yapacak? Kamu düzenine aykırı davranma yaptırıma bağlanıyor. Bunu neye göre belirliyorsun? Bunun şartları ne? Hukuki ön görülebilirlik var mı? Kime göre, neye göre kamu düzenine aykırılık var burada?Sosyal medyada kendini ifade etmek isteyen, düşüncesini ortaya koyan kişiler dahi tehdit altında. Böyle ortamda kimse sosyal medyada ne yorum yapabilir ne de bir haber paylaşabilir. Halkın kendisini sosyal medyada ifade ettiği bir ortamdayız. Bu da ortadan kalkacak. Tehlike burada. Ne ifade özgürlüğü kalır burada ne basın özgürlüğü kalır ne de halkın haber alma özgürlüğü kalır. Bütün hak ve hürriyetler ortadan kalkar. O anlamda tehlikeli bir düzenleme bu. İktidarın kendisine aykırı düşüncenin ortaya çıkmaması adına yapmış olduğu bir düzenleme' dedi.
MUHALİF SES İSTENMİYOR ARTIK
Elagöz konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 'Önümüzde seçim var. Muhalif ses istenmiyor artık ülkede. Kimse konuşmasın diyorlar. Bu halk üzerinde ciddi bir baskı. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü yıllardır baskı altında ülkemizde. Muhalifseslerin hepsi soruşturmaya maruz kaldı, cezaevine girdi. Bu haber alma ve ifade özgürlüğünün önüne konulan engeldir. Demokratik hukuk devletinde bu tür düzenlemelerin olmaması gerektiğini düşünüyorum ben. Bu düzenlemede iyi niyet yok. Siyasal iktidarın toplumu baskı altına alma girişimidir. Anayasaya da aykırıdır. Çünkü başta basın mensupları olmak üzere, sosyal medyayı kullanan veya gelen bir haberi paylaşan kişiler bile tehdit altında. Bu tehdidi hisseden herhangi bir yurttaşımız haber bile paylaşmaz. Ben gerçekten bu noktaya gelinmiş olunmasına ülkem adına üzülüyorum.' MELTEM KARAKAŞ
Editör: TE Bilisim