ES TV ekranlarında yayınlanan Vaziyet programının bu haftaki konuğu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç oldu. ESGEROUP Genel Müdürü Ali Baş, Anadolu Gazetesi Köşe Yazarları Cihan Yıldırım ve Arif Anbar'ın sorularını yanıtlayan Başkan Ataç, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
HİÇBİR YERDE BANA OY VERİN DEMEDİM
Yerel seçimlerle ilgili konuşan Ataç, kendisinin sabırlı bir yapıya sahip olduğunu belirterek 'Benim seçimde yaptığım en iyi şey eleştiriyi hiç kullanmamak, tamamen yaptığım ve yapacağım projeleri anlatmaktır. Hakaret etmeden, kimsenin siyasi kimliği ile oynamadan, tepeden bakmadan, küçümsemeden siyaset söylemi yapıyorum. Seçmenin beklediği bu. Ben sabırlıyımdır. Gönüllülerimize de bunu anlatıyorum. Sabırlı olun diyorum. Vereceğiniz cevabı yutkunarak verin diyorum. Hakaret etmeyin, kimse ile uğraşmayın. Son derece sakin, efendi bir kampanya izleyin. Mesela fanatiklerle hiç uğraşmamalarını söylüyorum. Tabii herkes aynı görüşte olmuyor. Kararsız insanlarımız oluyor. Onları ikna etmemiz gerekiyor. Farklı farklı yerlerden pek çok insanı ikna etmişimdir. Şahsiyetimi tanıdı, kimliğimi gördü, ne olduğumu bildi onun üzerine kararını değiştirdi. İnan hiçbir yerde bana oy verin dememişimdir. Ben yaptıklarımı yapacaklarımı anlatırım, diyaloglar güzel olur, karşılıklı sorular olur. Artık gerisi seçmenin bileceği iş ama kararsızlar üzerinde yoğunlaşmak en doğrusu. Fanatiklerle uğraşınca iş ciddi bir tartışmaya gidiyor' diye konuştu.
SEÇİME YAKIN AÇIKLAYACAĞIM
Projelerini seçime yakın açıklamaya başlayacağını aktaran Başkan Ataç, 'Projelerimi son zamanlarda aktaracağım çünkü transfer edenler oluyor. Kendi projesi gibi anlatmaya başlıyor. Bizim ekibimizin yani Tepebaşı Belediyesi ekibinin olduğu yerde muhakkak en iyi projeler çıkar' diyerek ekibine olan güvenini de dile getirdi.
AK PARTİLİLER BORÇTA ZİRVEDELER
Belediye başkanlığı dönemi için belediyenin borç yükü ve kalıcı eser olmak üzere temel iki eleştirinin olduğunu söylemesi üzerine Başkan Ataç şu cevabı verdi: 'Onların kalıcı eser dediği bina. Bizim hizmet binasını kalıcı eser diye tabir ediyorlardı. Bina yapmak bir proje değildir. Müteahhit de apartmanları dikiyor, herkes yapıyor. O parayla, bütçe ile ilgili. Ama paranın olmadığı yerlerde böyle projeleri yapmak önemli. Niye Tepebaşı'ndaki montaj atölyesi bir AK Parti belediyesinde yok? İlla ki bina yapacaksın diye bir kural yok ki. Belde evleri var, yaşam köyü var. Diyorum Türkiye'de tek. Niye yapmadı AK Parti belediyesi. Çok üzülüyorum bazıları çıkıp diyor ki hiçbir şey yapılmadı. Biz mi yanlış yerde yaşıyoruz onlar mı? Lütfen bunları söyleyenler gelsin, ben onları gezdireyim. İşimi gücümü bırakır gezdiririm, onları da ikna ederim, kafası karışır. Bir tane kadın çıkmış internette Tepebaşı belediyesi bir şey yapmadı ben marka yapacağım falan diyor. Herkes marka yapıyor, kent yapıyor. Hani nerede bunlar? 20 senedir iktidardalar. İngiltere'de, Bristol'de bütün kıtalardan 100 tane belediye başkanı vardı. Türkiye'den ise tek Ahmet Ataç vardı. Bakın, para olunca bina yapılır. Bina yaptık diyorlar 22 milyon borcunu ben ödedim. Bir lira borç ödemediler. Altınsaray'ın parasını ben ödedim. Yaklaşık 6 buçuk milyon da ona verdim. Eserleri Ahmet Ataç ödedi. Borç var. Geçen belediyelerin borçlarını bir gazetede sıraladılar. Görmemişler mi? AK Partililer borçta zirvedeler. Borçsuz belediye olmaz. Benim bütçem küçük, 250 milyon bütçesi olan bir belediyeyim. Ama benim kafamda daha birçok şey var yapmak istediğim. Parasızlıktan yapamıyorum.' Sazova'daki kültür merkezi için de konuşan Ataç, 'Evet ki oraya düşündüğümü yapabilirsem dünyada tek olacak. 20 yaşından sonra engelli çocuğun gidebileceği hiçbir yer yok. Bir de Tepebaşı Belediyesi nerenin borcunu ödememiş? Kendi belediyelerine baksınlar' dedi.
CHP İYİ PARTİ'YE İYİLİK YAPTI
Yerel seçimlerde olası ittifak ile ilgilide görüşlerini aktaran Ataç, 'Seçim sürprizlerle dolu, kesin bir şey konuşmak çok zor. Hiçbir seçim garanti değildir. Ben bütün gücümü kullanacağım, çalışmalarımı yapacağım. O giden oyları geri çevirmeye çalışacağım. Benim yapacağım şey bu. CHP, İYİ Parti'ye gerçekten iyilikler yaptı. Ama seçim sonrası İyi Parti, CHP'nin hak etmediği davranışlar içerisine girdi. Bu beni üzdü. Ben yüreğimden söylüyorum, biz İYİ Parti hep iyi olsun istedik. Kemal Bey'in sayesinde parlamento çatısı altında daha çok parti ile oldu. İki veya üç parti olmaktan kurtuldu. Ben de çok sevindim, koalisyon tarafındayım. Cumhurbaşkanı koalisyonları kötülemesine rağmen şu an koalisyonlara muhtaç kaldı. O açıdan bir ittifak olursa sevinirim. Ama olmazsa da başımızın çaresine bakacağız' ifadelerini kullandı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINI YAPAMAZ
AK Partililer tarafından CHP'lilerin seçimi daha çok yaşam biçimi tartışmasına çekmeye gayret gösterdiklerine yönelik soruya Başkan Ataç, 'O da bir proje. Bence AK Parti'de bir gevşeme başladı. Bir geriye dönüş başladı. Şöyle ki bugüne kadar hiç Sayıştay raporları açıklanmazdı. Bir hakim yaptı deniyor, hakimi de görevden aldı deniyor. Ama demek ki hakim bunu cesaretle yapabildi. AK Parti'nin ne kadar batağın içine battığını gösteriyor bu. Yani Tepebaşı Belediye'sinin borcunu bıraksınlar, o pislikleri temizlesinler önce. Gevşeme var, dağılma var. Bana göre Eskişehir'de aday bulamadılar' diye konuştu. AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı için ise Ataç şu ifadeleri kullandı: 'Burhan senelerce belediye başkanlığı yaptı ama aynı vizyonla devam ederse Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapamaz. Burası er meydanı. Ben politikaya başlarken şu çıkarsa olmam, bu çıkarsa varım diye bir düşünce olmadı. Kim çıkarsa çıksın karşı taraf da ben de mücadele edeceğiz. Ama içlerine sindirerek aday çıkaramadılar. Ben Sakallı ile ilgili olumsuz bir şey söylemedim, söylemeyeceğim, söylemem de. Burhan Bey sevdiğim bir kardeşimdir. 2014'e dönersek orada Burhan Sakallı Odunpazarı için aday olmayacağım, Büyükşehir adayıyım dedi. Burhan'ı yapmadılar, Harun Karacan'ı yaptılar. Sen Odunpazarı'na geri dön dediler, dönmedi. Niye dönmedi? Deneyimli bir belediye başkanı, hiç belediye başkanlığı yapmamış bir büyükşehir belediye başkan adayının altına girmez. Ama şunu da biliyordu Odunpazarı'nda işi garanti değildi. Zordu. Hem dik durdu kendi adına onurlu bir iş yaptı hem Odunpazarı'nı sıyırmış oldu.'
BUNLARI SİZ NASIL YAPTINIZ?
Kent Enstitüsü projesi hakkında bilgiler veren Başkan Ataç, 'Bu projeye Anadolu Üniversitesi'ndeki geçmiş dönem açık öğretimdeki dekanlar, hocalar, akademisyenler hatta yıllarca YÖK'de kalan Ekrem Hoca ile başladık. Aydın Hoca, Ekrem Hoca, araştırma görevlileri ve doçentler böyle bir düşünceleri olduğunu söylediler. Bana da en uygun belediye olduğumu söylediler. Ve bunun üzerine konuştuk, birkaç toplantı yaptık. İşin temeli online bir sistem. Bizim belde evleri örgün olacak, Kent Enstitüsü de bunun online kısmı olacak. Her şeyi konuştuk, anlaştık. Bir şartım var dedim, bu sistemin adı 'Kent Enstitüsü' olacak. Bu arada Adnan Menderes Üniversitesi'nde yanılmıyorsam Aydın Türkoğlu diye bir profesör 2010 yılında kent enstitüsü diye bir kitap yazmış. Bunu buldum, okudum. Aşağı yukarı benim düşündüklerimin hepsi orada vardı ama o valilik yoluyla düşünmüş. Valilik ve üniversite işbirliğini düşünmüş. Ama biz de belediye-üniversite işbirliği oldu. Hatta aydın hocayı davet ettik, geldi. Bir gün yaptığımız işleri gezdirdik ona. Aydın Hoca dedi ki: 'Ben şaşırdım kaldım, bunları nasıl yaptınız siz? Ne cesaret böyle bir iş.''
ENGELLEMENİN ANLAMI VAR MI?
Belediyecilikte CHP'li belediyelerin ilk onda yer almasını değerlendiren Ataç, 'Bu kadar kriteri araştırdıklarında demek ki bizim belediyelerimiz çıkıyor. Cumhurbaşkanı bir gün dikkat ederseniz CHP'nin belediyeleri hep kaymak tabakalar gibi bir şey söyledi. Mesela sahil belediyeleri, Kadıköy, Beşiktaş, Şişli, Eskişehir'deki üç ilçeye istinaden söylemiş olabilir. Eskişehir Türkiye'nin gözden kentlerinden bir tanesi. Bir de şu var sosyal hayata da bakıyor olabilirler. Üç-dört yerde sosyal kelimesi geçiyor. Adam belki geliyor, güneş battıktan sonra şehrin sokaklarında geziyor; sokakta kimse yok. Terkedilmiş gibi. Tepebaşı'na geliyor, cıvıl cıvıl. Sinemalar, alışveriş merkezleri, restoranlar, eğlence merkezleri var. Yani insanoğlunun ihtiyacı olan her şey var. Diğer belediyelerde bu yok ki. Kayseri'ye gidin, gün battıktan sonra bir tane adam bulamazsınız. Konya'da bulamazsınız. Şimdi dertleri içki içiyor, içki içmiyor. Otellerin olduğu bölgeye alkol ruhsatı verilecek. Dava açılıyor. Otelde alkol olmayacak da nerede olacak. Bunu engellemenin ne anlamı var.


Editör: TE Bilisim