2022 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Merkezi Sınav sonuçları açıklandı.
1 milyon 236 bin 308 öğrencinin doğrudan başvurusunun yapıldığı sınava 1 milyon 31 bin 799 öğrenci katıldı. Katılım oranı %83,46 olarak belirlendi.
Merkezi Sınavda 48 ilden 193 öğrenci soruların tümünü yaparak tam puan aldı. Eskişehir'den iki özel okul öğrencisi tam puan alanlar arasında yer aldı.
Merkezi Sınavın açıklanan sonuçları bu sistemin adaletsizliğini ve eşitsizliği körükleyici,ayrıştırıcı niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
BİRİNCİLERİN KAÇI DEVLET OKULU ÖĞRENCİSİ?
MEB,yayımladığı sonuç raporlarında tam puan alan 193 sınav birincisinin devlet mi yoksa özel okullardan mı çıktığını açıklayamıyor.
Bu veriler en son sınavın uygulanmaya başladığı 2018 yılında açıklanmıştı.
Paylaşılmayan ya da gizlenen bir başka veri de,özel okullar ile devlet okulları arasındaki puan farkı. 2018'de bu fark 82 olarak açıklanmıştı.
Daha sonraki yıllarda paylaşılmayan bu farkın salgın sonrasında devlet okullarının aleyhine daha da açıldığı düşünülüyor.
Bu verilerin gizlenmesinin nedeni'özel okulların reklamını yapmaktan kaçınmak' olarak açıklansa da; asıl gerçeğin son yıllarda ihmal edilen ve nitelikli/niteliksiz ayrımcılığı ile örselenen kamusal eğitimin başarı grafiğinin giderek düştüğünü gizlemek olduğu çok açık. Zaten özel okullar tam puan alan öğrencilerini hemen açıkladıkları için reklam gerekçesinin geçerliliği ilk günden ortadan kalkıyor.
ANNE/BABANIN EĞİTİMİ NASIL ETKİLİYOR?
Merkezi Sınav sonuçları, anne/babanın sosyoekonomik düzeyinin çocuklarının başarılarında doğrudan etkili olduğunu gösteriyor.Sınav raporunda,anne/babaeğitim düzeyi arttıkça ortalama MSP'nin de (Merkezi Sınav Puanı) artış gösterdiği belirlendi.
Öğrencilerin MSP ortalamaları anne ve baba eğitiminin en düşük ve en yüksek düzeyleri arasında yaklaşık 120 puanlık bir değişim gösteriyor.
Sınava giren öğrencilerin yüzde 64,07'si 300'ün altında puan alırken sadece matematik testinde 84 bin 710 öğrenci bir soruya bile doğru yanıt verememiş. (Sınavın ders başarıları, okul kontenjanları ve Eskişehir analizini bir sonraki yazımda paylaşacağım.)
KONTENJANLAR VE ÖRTÜK HEDEFLER!..
Bu yıl Türkiye genelinde 2 bin 323 liseye merkezi sınav puanına göre 192 bin 962 öğrenci alınacak.
Liselere geçiş sistemleri tarihinde ilk kez imam hatip liselerine ayrılan kontenjan (40 bin) fen liselerine ayrılan kontenjanın (38 bin ) üzerine çıkarıldı.
1 milyondan fazla öğrenci ise, MEB tarafından 'niteliksiz' olarak tanımlanan okullara yerel yerleştirme ile kayıt yaptıracak. Üstelik bu grubun önemli bir bölümü tercih dayatmaları ile imam hatiplere ya da meslek liselerine gitmek zorunda kalacak.Bu okullara gitmek istemeyenlerin 'açık lise, çıraklık eğitim merkezi veya özel okul' kapısından başka seçenekleri kalmıyor.
Bu sistem, öğrencilerin yüzde 85'ini başarısız olarak damgalayarak yıkıma uğratan;sayıları hızla artan ve öğrenci bulmakta zorlanan özel okullar ile imam hatiplere öğrenci kazandırma amaçlı kurgulandığı düşünülen, çocuklarımızı iyi eğitimli azınlık ve nitelikli eğitime ulaşamayan çoğunluk olarak ayrıştıran ucube bir sistemdir.
TONGUÇ BABA'YI ANDIK…
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Eskişehir şubeleri, Köy Enstitülerinin öncüsü ve eğitimci İsmail Hakkı Tonguç'un aramızdan ayrılışının 62.yılında geçen hafta bir anma etkinliği düzenledi.
Etkinlik, ADD Eskişehir Şube Başkanı Cihan Taşar'ın açılış konuşması ile başladı.Daha sonra, Köy Enstitüsü mezunu kadınların okula geliş öyküleri ve okulda aldıkları eğitim anılarına dayanarak hazırlanan 'Mandolinli Kız' belgeseli izlendi.
Emel Hacer, Tonguç'un özgeçmişini okurken; 'canlandırılacak köy anlayışıyla devrimci eğitim imecesiniyaratan ve çağdaşlaşmaya dönük gayretleri tabana yayan adamın'; halkın haklı değerlendirmesiyle: Tonguç Baba'nın zor ama onurlu yaşam öyküsünü bir kez daha anımsadık.
Anma toplantısının son bölümünde 1948-49 öğretim yılında Çifteler Köy Enstitüsünden mezun olan,13 yıl köy öğretmenliğinin ardından Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat ve Eğitim bölümlerini dışarıdan bitiren değerli eğitimci-yazar ağabeyimiz İlyas Küçükcan'ın 'Tonguç'un Eğitim anlayışı ve Köy Enstitüleri' başlıklımükemmel konuşmasını büyük bir ilgiyle dinledik.
İlyas Öğretmenim,Köy Enstitüleri sürecinin 'fideliği ve laboratuvarı'olarak nitelendirdiği Çifteler Köy Enstitüsü'nün tarihsel sürecini, eğitmenlerin, öğrencilerin eğitim tarihine katkılarını sunarken ve yaşanmışlıkları aktarırken,'öğretmenlikten emekli olunmaz..' sözünü adeta bizlere kanıtladı.
Bu anlamlı etkinliğin düzenlenmesinde katkısı bulunanlara,ADD ve YKKED'yeve özellikle İlyas Küçükcanöğretmenimize teşekkür ederim.