Eskişehir Bilecik Tabip Odası (EBTO) Başkanı Mehmet Akif Aladağ, ES TV'de canlı yayınlanan Vaziyet programında ESGROUP Genel Yayın Yönetmeni Ali Baş ve Anadolu Gazetesi Köşe Yazarı Arif Anbar'ın konuğu oldu.
DÜŞÜK GÖRÜLÜYOR
Tüm ülkeye yayılan koronavirüs salgınının Eskişehir'deki durumunu değerlendiren EBTO Başkanı Aladağ, 'Resmi rakamlara göre hala kontrol edilebilecek düzeyde görünüyor. Bu seviyelerde kalmasını ümit ediyoruz ama şu var tabi, resmi rakamlar test yapılarak testi pozitif çıkan kişi sayısını gösteriyor. Bunlara kesin vaka diyoruz ve bakanlık kesin vakaları açıklıyor. Bir de testi yapılmamış, yapılmış negatif çıkmış ya da sonucu henüz gelmemiş olası vaka dediğimiz bütün klinik laboratuvar bulgularını hasta olduğuna dair bulguların pozitif olduğu ama testlerin olmadığı olası vakalarımız var. Bir de hastalığın olabileceğinden şüphelendiğimiz bir takım bulguları gösteren kişiler var. Olası vakayı koyduğunuz zaman testi yapılmamış vakaları koyduğunu zaman rakam 3 katına çıkıyor. Bunlara da Kovid pozitif tedavisi yapıldığı için Kovid kabul ediyoruz ama şöyle de bir şey var resmi rakamlar bizde yüzde onlarda gösterirken normal hastanelerde yatan 300-400 vaka olduğunu, bunların test pozitif olmadığı için ölümleri de Kovid kabul edilmiyor. Ölüm rakamları da düşük görülüyor' dedi.
YALANCI NEGATİF
Resmi açıklanan rakamla yaşamını yitiren vaka sayısının örtüşmediğini belirten Aladağ, 'Yani gerçeği açıklamıyorlar da o sadece devlet resmi yapabildiği ve pozitif bulunan vakaları ayırıyor. Testin güvenilirliği önemli, biliyorsunuz Bakanlık hızlı test kiti getirdi ama güvenilir olmadığı için anlaşılınca göndererek doğrusunu yaptı. O teste göre biz 'PSR' dediğimiz bir yöntem kullanıyoruz ama bu testin de duyarlılığı ne kadar onu her yerde aynı çıkıyor, spesifike ve sensitive dediğimiz testlerin değerlendirme olayı, özgül bir test ama sensitive testi düşük olabiliyor çünkü nereden alıyorsunuz sürüntüyü, doğru transport ediyor mu, doğru çalışıyor mu gibi yani birçok faktör bunu etkileyebiliyor. Ağız burunla başlıyor duyarlılığı daha düşük ama direk balgamdan ya da akciğerden alınan bir sıvıdan ya da biyosi materyalinden aldığımız zaman çok daha yüksek olabiliyor. O yüzden diğerlerinde yalancı negatif çıkma olasılığı var aslında pozitif olduğu halde test negatif çıkabiliyor. Bunu da göz önüne aldığınızda test yapıldığı halde pozitif çıkmayan vakalarla ilgili daha fazla, bunu her zaman böyle kabul etmek lazım. Normal salgınlarda da bu böyledir' diye konuştu.
BORCUMUZ VAR
Bu durumun sadece Türkiye için geçerli olmadığını söyleyen Aladağ, 'Dünyanın her yerinde bu böyledir ama bir de olası vakalar var biz onları hastanelerde yatırıyoruz tedavi ediyoruz. Onların testi negatif çıkabiliyor ama bu Kovid diye tedavi ediyorsun o yüzden onları da dahil etmek lazım, öyle olunca vaka sayıları çok artıyor tabi. Eskişehir'de süreç nasıl yönetiliyor? Biz biliyorsunuz Eskişehir Sağlık Meslek Örgütleri ve emek örgütleri olarak bir eşgüdüm kurulu topladık. Aslında bu geçmişte de vardı akademik odalar faaliyet gösteriyordu fakat uzun süredir çok bir araya gelemiyorduk. Şimdi bunu yeniden canlandırma ihtiyacı duyduk çünkü yaşadığımız bu kente olan borcumuzdan dolayı meslek örgütleri bir araya gelerek bir şeyler söyleme ihtiyacı duyduk' ifadelerini kullandı.
BİR ŞEY KONUŞULMUYOR
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıkladığı verilerin kendisi için önemli bir istatistik olduğunu belirten Aladağ, 'Eskişehir'de Türkiye içerisinde bir bölgede birileri ölmüş kalmış falan Eskişehir'i ilgilendiren bir şey yok gibi algılanabiliyor. Halbuki bunu nasıl algılamak lazım, Eskişehir yerelinde ne kadar hazırızı bilmiyorum. Pandemi kurulunda biz tabip odası olarak, yokuz çağırmadılar ama aslında pandemi kurulları Dünya Sağlık Örgütü'nün önerileriyle kurulmuş bir şey, Bilim Kurulu'nun da tavsiyesi' dedi. Pandemi kurulunda konuşulanlardan dışarıya yansıyanları duyduklarını belirten Aladağ, 'En son katılanlar pandemi sağlık müdürü, 112, halk sağlığı müdürü, jandarma genel müdürü, hava kuvvetleri, emniyetten arkadaşlar belediyelerden arkadaşlar katıldılar. Aslında bir şey konuşulmuyor işin kötü yanı o' diye konuştu.
ÖNERİ SUNAMIYORUZ
Pandemi kurulunda vefat sayılarının açıklanmadığını belirten Aladağ, 'Benim bilmediğim bir toplantı yapıyorsa onu bilmiyorum ama pandemi kurulu olduğu zaman o kurulda kim olur? Halk sağlığı uzmanı, fakültemizde vardı halk sağlıkçılarımız var. Bir aile hekimlerinden olur sayın müdürümüz aile hekimi zaten o katılır. Epidolomoji ya da salgın bilimi uzmanı varsa kentimizde bir epidemiyolog katılıp, bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı fakültede, şehir hastanesinde var. Bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı bir göğüs hastalıkları uzmanı, meslek odalarından Tabip Odası, Eczacı Odası, Veteriner Odası, Diş Hekimleri Odası ve meslek sendikalarından temsilciler oturup konuşurlar. Derler ki kentimizde sorunlar şunlar bu sorunları aşmak için önerileriniz nelerdir diye bize de soralar, biz sahada çalışan, emek veren hastalıkla hastalarla direkt karşı karşıya olan meslektaşlarımızın temsilcisiyiz. Onlardan bize bilgi geliyor zaten neler olduğunu, nelerin yetersiz olduğunu, mücadelede nasıl hatalar yapıldığını nelerin yapılması gerektiği konusunda bizde zaten bir birikim oluşuyor. Bunu o pandemi kurulunda ben dile getireceğim ve önerileri de sunacağım ama sunamıyorum. Açıklamalar yapıyoruz sadece' ifadelerini kullandı.
KOVİD BÖLÜMÜ VAR
Koronavirüsle mücadele kapsamında kentte nelerin eksik olduğunun açıklanmadığını belirten Aladağ, 'Güven ilişkisi hem il yöneticilerinin topluma karşı olan sorumluluklarını yerine getirip şeffaf olmaları, sundukları hizmeti açık olarak götürmeleri, bu kurdukları iletişimi güçlendirmeleri halkın sağlığı açısında önemli. İkincisi, biz şunları biliyoruz, hastanelerimizde kişisel koruyucular açısından yetersizlikler var bunlar karşılanması için defalarca söylüyorlar. Hastane müdürlerine, sağlık müdürlüklerine soruyorsunuz yeterli diyorlar ama dönemsel olarak yeterli. Kovid-19 bir hasta yatıyorsa eğer ben buraya gelirken kıyafetimi giyeceğim. Girip bakacağım, hastayı kontrol edeceğim, muayenesi yapılıp çıkacağım, çıkınca da o kıyafetleri atacağım aslında. Ya bütün gün o kıyafetle benim o alanda gezip akşam atmam lazım ya da oradan çıkıp başka bir yere gidiyorsam o kıyafetleri bir daha kullanmamam lazım. Yani bu kişisel koruyuculuğu sürekli ve sınırsız, devamlı olarak elde edilebileceği bir çalışma ortamı sağlamaları gerekiyor. Bunlar zaten Kovidliyle temas eden hekim, sağlık çalışanları sadece hekimler de değil ama onun yanında Kovid Polikliniklerine bakan hekimler var onlara da bakın hastanelerimizin hepsinde Kovid Polikliniklerimiz açıldı, bölüm olarak ayrıldı hastaneler, triyaj yapıyorlar doğrusu da bu zaten. Önce Tıp fakültesinde geçildi sonra diğer hastanelerde geçildi, şu anda bütün hastanelerde Kovid bölümü ayrıldı' dedi.
İZOLE ŞART
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in pandemi hastanesi önerisini değerlendiren Aladağ, 'Pandemi hastanesi dediğiniz zaman sanki hasta pandemiler oraya gidecek diğer hastaneler normal olacak gibi bir algı oluşabilir ama öyle değil. Salgınlarda herkes enfekte olabilir. Bu şehirdeki toplumun zaten ciddi bir tedbir alınmazsa, genelde salgınlarda mevcut bir arada yaşayan toplumun yaklaşık üçte 1'i kadarı mikroba yakalanıyor. Bizde bir hastaneyi pandemi hastanesi ilan ettiğiniz zaman oraya gelen hasta Kovid, diğer hastaneye gelen hasta Kovid olup olmadığını nereden bileceksiniz. Onu önce Kovidli mi acaba diye bir triyaj yapmak, Kovidliyse ondan sonra pandemi hastanesine göndermek, hastaneyi anca o şekilde izole etmek gerekir. Bunun için bir ön elemeden geçirmek gerekir tüm insanları. Bir triyajdan geçireceksiniz, hasta olduğundan şüphelendiklerinizi ayıracaksınız ki yüzde 80'i bulgusuz ya da önemsiz bulgular verdiği için birçok kişi taşıyıcı olarak diğer hastanelere de gidecek. Diğer hastanelerde de bulaşma olacak, sonuçta bütün hastanelerin kendi içinde triyajla bölünmeleri daha mantıklı, daha akılcı bir yöntem. Ama tabi şu var, keşke devlet hastanemiz kapatılmasaydı. Biz hatırlarsanız devlet hastanesi hizmet dışı kalacağı zaman şunu söyledik; bu şehrin bir palyatif bakım merkezine ihtiyacı var' diye konuştu.
DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
AK Parti Milletvekili Nabi Avcı'nın kapatılan Devlet Hastanesi'nin palyatif bakım merkezi olması açıklamasının hatırlatılması üzerine Aladağ, 'Tabi öyle olsaydı aslında bir palyatif bakım merkezi, uzun süreli kronik yatacak yanıktan dolayı uzun süre yatması gereken, evde bakılamayacak hasta için olsaydı Eskişehir'imizin böyle bir şeye ihtiyacı var. Böyle bir şey yapalım ileride de eğer gerekirse ülkenin ihtiyacı olursa savaş durumunda da kullanılır demiştik o zaman. Tabi birçok teknik donanımı alındı personeli yok, bakımsız muhtemelen harabe haline geldiğini tahmin ediyorum çünkü ben 20 yıl o hastanede çalıştım. Şimdi ne yapılabilir ama? Sahra hastanelerini konuşuyoruz değil mi yarın öbür gün oranın bir yoğun bakımı var zaten hazır, oksijen tüpünü bağlarsınız yoğun bakım hazır. Orası sadece ileri derecede Kovidli vakaları bulunacağı, çok acil yoğun bakım ihtiyacı olan, Kovidli hastaların bakılacağı bir merkeze dönüştürülebilir. Dönüştürülebilir mi? Dönüştürülebilir. Gerekli teknik alt yapı sağlanması gerekiyor, bir de personel tabi bakın personel çok önemli. Aile sağlığı merkezlerinden tutun da hastanelere kadar bir planlama yapıldı mı bunu bilmiyoruz. Pandemi kurulunda olsak soracaktık diyecektik ki, hekim ve sağlık çalışan planlamasını nasıl yaptınız? Şimdi siz özel hastanemizi pandemi hastanesi ilan ettiniz, yoğun bakımda 10 tane hasta yatıyor 2 tane anestezi var. Bu 2 tane anestezi 10 tane entübe hastayla ilgilenip hiç eve gitmemeleri lazım. 24 saat 7 gün salgın bitene kadar çalışması lazım, insani değil. Nasıl başka türlü olacak?' diye sordu.
CEVAP ALAMADIK
Pandemi hastanesi ilan edilen özel hastanelere giden hastalardan da para alındığına dair iddiaları yorumlayan Aladağ, 'Para alamaz. Şundan alıyordur, Kovid kesin tanısı almamıştır, başka bir viral enfeksiyon tanısı almıştır. Özel oda ücretini alır, sağlık sigortasından kalan artan alması gereken parayı alıyordur. Biz ne diyoruz aslında salgın dönemlerinde Türk Tabipler Birliği bunu da söyledi, bu salgında pandemide tüm özel sağlık kuruluşları kamulaştırılmalıdır. Özel hastasneler tıpkı kamuda çalışanlar gibi aynı şekilde ücretleri garanti altına alınıp, hiçbir hekimin ya da hiçbir sağlık çalışanının işine son verilmeden kamu hastanesi gibi geçici bir süre yürütülmelidir. Bu planlamayı yaptılar mı? Bundan bizim haberimiz yok. Mesela bir hastanemiz var SGK'yla anlaşması yok, 40 küsur tane yoğun bakım alanı var, 7-8 tane solunum cihazı var acaba bu hastane kullanılacak mı? Bunu sorup da cevap alacağım bir muhatap yok' diye kaydetti.
GERÇEKÇİ DEĞİL
Koronavirüs testinin herkese yapılamayacağını belirten Aladağ, '83 milyona test yapamayız zaten. Ne bunun mantığı var ne de ekonomik olarak gerçekçi değil. Kimlere yapalım ama önemli sorusu bu. Sağlık çalışanlarına özellikle sahada aktif olarak çalışan sağlık çalışanlarına, Kovid polikliniklerinde Kovidli olarak çalışan sağlık çalışanlarına da düzenli olarak, 3 günde bir 4 günde bir neyse o devamlılığı yapmak lazım. Sonra sağlık çalışanlarına, sonra şüpheli yurt dışından gelmiş, hastalık geçirmiş ya da Kovidli hastayla temas eden çevresine yapmak lazım. Test yapmaktaki amaç ne? Kişiyi tespit ederek ayırmak yani bir karantinaya alarak başkasına bulaştırmasını önlemek, test sayısı bu yüzden önemli ama Türkiye'deki her kişiye test yapmaya gerek yok' ifadelerini kullandı.
MASKESİZ ÇIKMAYIN
Dışarıya çıkan tüm vatandaşların maske kullanması hakkında konuşan Aladağ, 'Doğrusu bu tür salgınlarda sokağa çıkan herkesin maskesiz dolaşmaması gerekir. Bahsettiğimiz maskeler, ağzımızdan çıkan damlacıkları önlüyor. Böylece herkes kendi çevresinde kalmış oluyor, virüs yükü dediğimiz ortalıkta çok fazla virüsün dolaşmasına engel oluyor. Zinciri bir yerde kırmamız lazım' dedi.
SERVİS İSTİYORUZ
Risk grubunda olan sağlık çalışanlarının konaklama sorunlarına değinen Aladağ, şu ifadeleri kullandı: 'Öğretmen evi, uygulama oteli, konukevi bu personel için ayrıldı. Tasigo Otel'de tahsis etti fakat daha sonra yemek problemi ortaya çıktı. Bu sorunlar da çözüldü ama şimdi sorun şu, sadece onlar için değil pandemi günlerinde sağlıkçıların bir yerden bir yere gitmesi için bir servise ihtiyaç var. Bu servisi belediyemizden rica ettik görüştük, görüşüyoruz hala bir planlama yapmaya çalışıyoruz. Onlara günlük dezenfekte edilen bir araç istedik. Şehir hastanesi, fakülte, Yunus Emre, öğretmen evi, Tasigo hepsini içine alan ring hattı mı olur başka bir şey mi olur onun planlamasını inşallah Büyükşehir Belediyesiyle yapıp, gerçekleştireceğiz.' HM
Editör: TE Bilisim