RÖPORTAJ: GENCER AYTÜRE

Şiire başladığınız dönemdeki şiiriniz ve şimdiki şiiriniz arasındaki benzerlikler ve farklar nelerdir?

-Şair tek bir şiir yazar derler, bu hem doğru hem yanlış sanırım. Asıl şiir yazma nedenleriniz, içinizdeki yara, o çıkış noktanız ve ona bağlı izlekler ile kaynaklar baki kalıyor. Ancak şiirinizde değişimler de oluyor tabii. Deneyimleriniz çoğalıyor bir defa ve birçok açıdan. Kendi açımdan buna bir çoğullaşma diyebilirim. Şiirin sesi, çağrışım ve göndermeleri, izlek içindeki izlekleri çoğullaşıyor. Üstelik daha çok insanla konuşuyorsunuz, hem Türkçede hem öteki dillerde...

Sizce şiirin tarihsel ve devam eden süreç anlamında devinimi nasıl gerçekleşir?

-Şiirin bittiğine, artık yok olacağına dair endişelere pek katılmıyorum. Bugüne kadar diğer akraba sanatlarla etkileşim içinde nasıl yoluna devam etmişse bundan sonra da yeni teknolojik gelişmelerle, dijital, görsel alanlardaki dönüşümlerle baş ederek, onları kendi içine alarak şiir, şiir olmaya devam eder diye düşünüyorum.

Sizce şiir bireysel ve toplumsal diye ikiye ayrılır mı?

-Benim öyle bir deneyimim yok, yoksa sorunsalım olmadı mı demek lazım. Yazdığım şiir kendi bireysel deneyimlerimle, kişisel dünyamla son derece alakalı. Öte yandan bir birey olarak ben de belli bir toplumsal ürünüm ve deneyimlerimde toplumsal bir yan ister istemez var. Dolayısıyla yazdığım şiirlerde bireysel ve toplumsal olan iç içe geçiyor. Bence buradaki esas konu, şairin gizlenmek, bir başka deyişle ses ve söz oyunlarıyla, birbirinden ayrık dizelerin yarattığı bağlantısızlıkla ya da soyut imgelerle örtünmek isteyip istememesine bağlı ki orada bile büsbütün bireysel-toplumsal ayrımı yapmak zor görünüyor.

Şaire en çok şiirsel yol açan ve gösteren tema hangileridir? (Aşk, özgürlük, vs.)

-Bu her şair için aynı tema değil sanırım. Bazen şair bile tam olarak bunun farkında olmayabilir. Bakın sizin sorularınızı gönderdiğiniz sırada Yunanca seçme şiirler kitabım nedeniyle düzenlenen bir panelde Yunanlı bir edebiyat eleştirmeni ve öğretim üyesi benim şiirlerimdeki asli temanın 'kayıp' olduğunu söyledi. Bana sorsanız, kayıptan önce belki başka şeylerden söz ederdim, aidiyetsizlik ya da çoğul aidiyetler, aile kurumu çerçevesinde insan ilişkilerinin sorgulanması, sıradışı serüveni olan aşklar, mistik ile erotik olanın birleştiği duygulanımlar, o ülkeden bu ülkeye yolculuklar, tabii savaşlar ya da düşmanlıklar, vs. Aslında son derece kişisel bir temadır şairinki. Yani 'aşk ve özgürlük' dediğiniz şeyi de bir tema olarak her şair aynı biçimde algılamaz ve yansıtmaz.

-Şiirin, şairin kendisiyle ve toplumla; özgürlükle barışla olan yolculuğunda ev sahipliği hangi renkleri, kavramları içerir?

-Bu zor bir soru! Bence okurlar, 'Dokuz Şiir Kitabı: 1975-2013' adıyla yayımlanan toplu şiirlerimi okuyup kendileri karar vermeliler. Daha genç yaşlardayken, böyle soru sorulduğu zaman kendi şiirimi tanımlamaya kalkıştığımı hatırlıyorum. Ama o zaman da okurları o an aklınıza gelen görüşlerle sınırlamış, kendi şiirimi okumaları için mecburi bir çerçeve çizmiş oluyordum. Oysa okurların okuma biçimlerinden şairlerin de öğreneceği çok şey var.

Kendinizle özdeşleştirdiğiniz bir ülke ya da bir şehir var mı?

-Rahatça yaşayabileceğim şehirleri söyleyeyim: Atina, İstanbul, Lefkoşa, Marsilya, Londra. Bu şehirlerin hepsinde yaşadım uzun ya da kısa sürelerle. Londra en uzun yaşadığım, şehir olarak sevdiğim, ait sayılabileceğim bir yer olmakla birlikte o gri boğucu havası, hiç dinmeyen yağmurları yüzünden orada duramıyorum artık. Herhalde en rahat edeceğim yer Atina'ydı, ama vakti zamanında oraya yerleşmekte tereddüt ederek şansımı kaybettim. Neyse, belki de isabet olmuştur, yani Atina'nın bugün içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çalkantıya bakarsak...

Eskişehirli edebiyat ve sanatseverlere ne söylemek istersiniz?

-Eskişehir şiir, edebiyat ve sanat açısından en dinamik şehirlerden biri. Birçok Eskişehir kökenli edebiyat ve sanat insanı var. Oradaki etkinlikleri ilgiyle izliyorum. Ben ilkgençlik yıllarımdan beri Eskişehir'e gelemedim ne yazık ki, umarım gelebilirim yakın zamanda. Eskişehirli edebiyat ve sanatseverlerle buluşmak benim için de yeni, tazeleyici bir deneyim olur.

/////

MEHMET YAŞIN KİMDİR?

1958 yılında Lefkoşe'de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Kıbrıs'ta tamamladı.Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. Bir süre Kıbrıs'ta gazeteci olarak çalıştıktan sonra bir Kıbrıs gazetesinin Türkiye temsilcisi göreviyle Ankara'ya döndü. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde başladığı (1982) yüksek lisans

eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde 'Kıbrıs Kilisesi'nin Tarihsel Rolü' başlıklı teziyle tamamladı. İngiltere'de Birmingham ve Middlesex üniversitelerinde de 'Şiir ve Kimlik' konusunda doktora çalışması yaptı. Daha sonra Middlesex Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev aldı. Şiirlerine 1970'li yıllarda Kıbrıs'ın Türkçe yayımlanan dergi ve gazetelerinde rastlandı. Türkiye' de de ilk şiiri Sanat Emeği'nde çıktı (Temmuz, 1979). İlk kitabıyla da Akademi Kitabevi Şiir Birincilik Ödülü'nü kazanarak (1985) dikkati çekti. 'Yalın bir dil kullandığı lirik şiirlerden giderek Akdeniz'in mitolojik ve dinsel fantezileriyle yoğrulan bir şiire doğru yöneldi. İktidar konumu ve milli duygularla hesaplaşmaya yönelen son şiirleri bir yandan da marjinal ve 'Kıbrıslı' bir kimliğin inşasını amaçlamaktadır. Poeturka adlı denemelerinde Türk şiirinde artık klişeleşmiş bazı yaklaşımları eleştirmekte ve yeterince açıklayıcı bulmadığı 'Türk şiiri', 'Akdenizli kimliği' gibi gelişigüzel kullanılan nitelemeleri eleştirel bir analize tutmaktadır.' (TBEA)

MEHMET YAŞIN'IN ESERLERİ

Şiir:

Sevgilim Ölü Asker (1984, 3. basım 1997, Adam)

Işık-Merdiven (1986, 2. basım 1997, Adam)

Pathos (1990, 2. basım 1997, Adam)

Sözverici Koltuğu (1993, Adam)

Hayal Tamiri (1998, Adam)

Adı Kayıplar Listesinde (2002, YKY)

Toplu Şiirler: 1977-2002 (2007, Everest)

Turuncu Kuş (2007, Everest)

Kalbi Durmuş Zamanda (2009, Everest)

Evden Kaçan Çocuk (2013, YKY)

Dokuz Şiir Kitabı – Toplu Şiirler: 1975-2013 (2014, YKY)

Roman:

Soydaşınız Balık Burcu (2003: 4. Basım 2014, YKY)

Sınırdışı Saatler (2003; 2. basım 2007, Everest)

Sarı Kehribar (2014, YKY)

Deneme:

Poeturka (1995, Adam)

Kozmopoetika (2002, YKY)

Toplu Yazılar: 1978-2005 (2007, Everest)

Antoloji-İnceleme:

Kıbrıslı Türk Şiiri Antolojisi (1994, YKY)

Eski Kıbrıslı Şiiri Antolojisi (1999, YKY)

Diller ve Kültürler Arası Bir Edebiyat İncelemesi: Kıbrıs Şiiri Antolojisi: MÖ 9. yy.-MS 20. yy. (2005, Adam)

Ödülleri:

1985 Akademi Şiir Birincilik Ödülü / A. Kadir Ödülü.

1995 Cevdet Kudret Roman Ödülü.

2005 Memet Fuat Eleştiri ve İnceleme Ödülü.

Editör: TE Bilisim