'BAKANLAR BAŞBAKANIN PEŞİNDE KOŞUYOR'

Ataç Kızılinler Projesi ile ilgili olarak, 'Kızılinler Projesi Kültür Bakanlığı'na tahsis edilmiş bir alan. 2009 yılında geldiğimizde oranın bakanlık tarafından 1/100 binlik plana daha sonra Eskişehir'de Vilayet alanında 1/25 binlik planları da gerçekleşmişti. Biz 2009'da bakanlığa biz buranın 5 binlik ve binlik planlarını yapmak istiyoruz. Yetki verin biz yapalım dedik, onlar da yetkiyi verdiler. Yaklaşık 2,5 yıllık çalışma oldu. Orası 11 bin hektar gibi çok büyük bir alan, üzerinde herhangi bir yapı olamamasına rağmen orman arazisi var, her noktasını çok iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Biz bu planları yaptık ve nasıl projelendirileceklerini de söyledik. Geçtiğimiz seçim öncesi 3 parçalı plan yaptık, iki notasını kabul ettiler bakanlık olarak, onlar o planı kabul edince bakanlıkta onlara 11 bin hektarlık alanın tahsisini yaptılar. Şimdi alan verilerinde bizim görüşümüz olan projelendirme bakanlığın elinde. Bakan sayın başbakanın peşinde koşuyor, pek uğrayamıyor. İşin espri tarafı ama doğru. Bakanlar hiç uğramıyor, müsteşarlar da bakanın izni olmayınca bir şey yapamıyor. Yapılacak tek bir şey var. İhaleye çıkacaklar. Bu planlama ve projelendirme ile tahsis ihalesine çıkacaklar. Birçok firma gelip, ne zaman açılacak diye soruyor. Bizim yetkimizde olmadığı için cevap veremiyoruz, bunun cevabını bakanlık verir diyoruz' dedi.

'TÜRKİYE DE ESKİŞEHİR DE PARA KAZANACAK'

Ataç Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar da bir şey olacağını zannetmediğini söyleyerek, 'Belki ondan sonra ihaleyi yaparlar. Orası önceliği kür merkezinin gelişmesi, suyun olduğu yerde hastane, otel ve buna benzer tesislerin olacağı bir alan orada olacak. Çünkü yurtdışında Almanya da olsun, İtalya da olsun, termal noktası olan yerde hizmet bu. Önce sağlık noktasında geçiyor, ona göre suyu kullanıp kullanmayacağı belli oluyor, su oralarda ilaç gibi satılıyor. Yani ilaç gibi özellik taşıyor. Bizde herkes altına bir şey geçirse suya dalıyor. Adam sıcak sudan ya bayılıyor, ya kanser, ya ortamın hijyenine dikkat etmiyor. Sağlık adına buna bir çeki düzen verilmesi gerekiyor. Onun için kür merkezi bunun ana noktası, kalbi. 6 bin yataklı olacak, ama sistem bittiğinde 12 bin yatağa geçilecek. İçinde her türlü etkinlik var. 18 delikli golfe kadar var. O kadar büyük alanda insanı termal su ile tutamazsınız. Orada diğer ikinci temel nokta Avrupa Sağlık Fonlarının Standartlarına uygun olacak. Türkiye'de bu kadar termal nokta var, bir tek Balçovadaki tesise Avrupa'dan insan geliyor. Afyon'daki, Gazlıgöl'deki başka noktada bir tane yabancı göremezsiniz. Hiçbir hijyen unsuru yok. Avrupalı oralarda otele bile girmez. Avrupa Sağlık Fonlar Standartlarına uygun olması lazım. Burada bakanlık hiçbir siyasi görüşe kapılmadan, tarafsız gözle ihalesini tekelden yapması lazım. Olumsuz söylemiyorum, çünkü parçalı olarak ihale ederse Afyon'daki tesislere döner. Orada tabi çok iyi tesisler de var. Bazı noktalarda kurguladığımız alanın dışında özel araziler için de yerler koyduk, burada hemen buradaki mülkü olan ne yapacak? Diye soruluyor. Bütün katmanları değerlendirerek bu plan yapıldı. Belediye olarak bir tek biz mücadele ediyoruz. Biz 2010 ya da 2011'di bu planı hazırladık, bitirdik. Dönemin valisine, büyükşehir belediye başkanımıza sunduk, parlamentoda milletvekillerine sunduk. Hemen akabinde AKP'li milletvekilleri Odunpazarı Belediyesi'ne sen neden hazırlamıyorsun, oda alternatif bir proje hazırladı. Biz sevindik öyle bir şey yapılmasına ama milletvekillerinden de bir şey çıkmadı. Biz dedik ki kendi bölgelerinde de böyle bir şey var hızlandırırlar dedik. Ama olmadı. Bu rakamlarla Türkiye, Eskişehir para kazanacak. Bu üç bin kişi de olsa bin kişi de olsa bu mantıkta yapılması lazım. Eskişehir'de çok önemli bir tesis açılıyor Bademlikte dilerim o yönde gelişsin. Yoksa ne döviz girdiniz olur ne de başka bir şey olur' diye konuştu.

'ESKİŞEHİR DEĞİL, ODUNPAZARI KÜLTÜR BAŞKENTİ OLDU'

Türk Dünyası'yla ilgili de konuşan Ataç, 'Sayın valimize de söyledik biz üvey evladız. Açıkça söyledim, bizi herhalde PKK belediyesi olarak görüyorsunuz pardon dedim PKK'da dostumuz oldu artık, belki Rum belediyesi olarak görüyorsunuz. Çok açıkça söyleyeyim, Sazova'da bir kültür merkezini dirilmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili destek istedik vermediler ama şimdi arkasında bir tane kültür merkezi yapıyorlar. Bu bana göre kara mizahtır. Odunpazarı Belediyesi'ndeki Migros'un üstündeki sinema salonlarını kültür merkezine dönüştürdüler. Pankart astılar bu iş Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından yapılmaktadır diye. Sen oraya para ödüyorsun, buraya yok. Zaten bu Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir'in değil, Odunpazarı'nın Türk Dünyası Kültür Başkenti oldu. Bizim tarafta hiç bir şey olmadı. Önemli değil olmaması ama ayrımcılık yapılması, böyle bir işi siyasete sokmaları hoş değil. Bizim bölgemiz zaten sanatın, kültürün merkezi ama biz de farklı bakışla o işin içinde olmak isterdik. Sanat Çalıştayı, Pişmiş Toprak Sempozyumu, Şiir Festivali var. Bunların hiçbirini programlarına almadılar. Bu benimsenmiş Eskişehirliler tarafından, ajansın bunu görmemesi işin siyasi bir boyutudur' dedi. (Tuğçe Mertler)

Editör: TE Bilisim