Etkinlik İki Elin Sesi Var Gençlik Senfoni Orkestrası ile sevilen grup Yeni Türkü’nün konserleriyle renklendi. Açılış Töreni'nde konuşmalarını Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, "Bu küçük toprak parçası gerçekten bir vefa projesine dönüştü. Sempozyumların dördüncüsünden itibaren birçok değerli insanı kaybettik. Onları her yıl rahmetle anıyoruz" dedi.
Eskişehir’de Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 17’ncisi organize edilen Uluslararası Pişmiş Toprak Sempozyumu, geniş katılımla açıldı. Kılıçoğlu ana sponsorluğunda, Anadolu Üniversitesi ve birçok kurumun desteğiyle gerçekleşen sempozyumun açılışı, Eskişehir’in kurtuluş yıl dönümüne özel kortej yürüyüşünün ardından Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda yapıldı. Açılış törenine CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP İl Başkanı Talat Yalaz, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve yüzlerce vatandaş katıldı.
"AÇIK HAVA MÜZESİNE DÖNÜŞTÜ"
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir’in Cumhuriyetle birlikte tuğla ve kiremidin başkenti olduğunu hatırlatarak, "Bu yıl sempozyumun 17.’sinin düzenleniyor olması çok kıymetli. Ancak bu yılki sempozyumun bir diğer önemli değeri, Yazılıkaya’yı ve Frig Vadisi’ni konu alacak olmasıdır. Uzun yıllardır devam eden bu sempozyum sayesinde Eskişehir adeta bir açık hava müzesine dönüştü. Bugüne kadar 219 sanatçının ürettiği 243 eser, şehrimizin sokaklarında, caddelerinde, galerilerinde ve müzelerinde sergileniyor. Eminim ki bu yıl da kolektif bir çalışmayla, Eskişehir’imizin en önemli değerlerinden biri olan Yazılıkaya’yı, Frig kültürünü ve Bilgehan Hocamızın da ifade ettiği gibi kadını, Kibele’yi simgeleyecek olan çok değerli bir eser ortaya çıkacaktır. Bu nedenle şimdiden heyecan duyduğumu belirtmek istiyorum. Sanatçılarımıza emekleri için teşekkür ediyor, “Hoş geldiniz, iyi ki Eskişehir’desiniz” demek istiyorum. Özellikle Almanya’dan katılan sanatçımızın Frigler, Kibele ve Yazılıkaya üzerine yaptığı şiirsel anlatıma hayran kaldığımı da buradan ifade etmek isterim. Berlin Belediye Başkanımıza da selamlarımı iletiyorum. Bu sempozyumun hem Eskişehir’e hem ülkemize çok büyük değerler katacağına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, Eskişehir’e değer katan Tepebaşı Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Ataç’ı, değerli büyüğümüzü ve Tepebaşı Belediyesi’nin fedakâr, cefakâr çalışanlarını gönülden kutluyorum" şeklinde konuştu.
"TEBRİK EDİYORUM"
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt,"Çok önemli bir zamanda, bu topraklara kalıcı bir eser kazandıran sanatçı arkadaşları kutluyorum. Tepebaşı Belediye Başkanımızı, Tepebaşı Belediyesi’ni, çalışanlarını ve organizasyon komitesini tebrik ediyorum. Ayrıca sponsorlara da teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"ÖZEL BİR ŞEHİR"
Konuşmasına, İstanbul İl Başkanı’nın görevden alınması nedeniyle ivedilikle alınan karar gereği Ankara’daki olağanüstü toplantıya katılmak zorunda kalan CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın’ın selamlarını ileterek başlayan CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, "Bugün 17.’sini gerçekleştirdiğimiz Pişmiş Toprak Sempozyumu, ilk olarak 25 yıl önce hayata geçirilmişti. Daha sonra bir dönem ara verilmiş, Ahmet Başkan’ın göreve gelmesiyle birlikte kaldığı yerden devam edilmiştir. Bu yönüyle, Frigler döneminde temeli atılan ve unutulmaya yüz tutmuş bir sanat dalı, bugün ısrarla sürdürülerek Tepebaşı’nın kültürel mirasının kalbi haline gelmiş, çok önemli bir etkinlik kimliğine kavuşmuştur. 17. Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun açılışında bulunmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyorum. Bugün Eskişehir, bugün Tepebaşı, sadece bina yığınlarından oluşan bir şehir değildir. Burası, içinde yaşayan insanların sanatı doyasıya yaşadığı, mutlu, huzurlu ve gururlu bir şekilde hayatlarına devam ettikleri özel bir şehirdir. İşte bu da vizyon sahibi belediye başkanlarımızın ve böylesi sempozyumların, etkinliklerin bir sonucudur. Bu vesileyle, bu etkinliği ısrarla hayata geçiren ve sürdürmeye devam eden Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Ataç’a ve ekibine, ayrıca katkı sunan ve sunmaya devam edecek olan değerli sanatçılarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Özgür yarınlarda, mutlu geleceklerde daha nice Pişmiş Toprak Sempozyumlarında buluşmak dileğiyle" diye konuştu.
O RUH HALA YAŞIYOR
Son olarak kürsüye çıkan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç şunları söyledi;
"30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve ardından 2 Eylül Kurtuluş Günü’nü kutluyorum. Buradan Büyük Mustafa Kemal Atatürk’e ne kadar minnet duysak, ne kadar özlesek, ne kadar hasretini çeksek azdır. O ve silah arkadaşlarının ruhları şad olsun. Allah bir daha milletimize savaş göstermesin. Çünkü Mustafa Kemal’ler kolay yetişmiyor. Onun için Mustafa Kemal Atatürk’ü çok iyi anlamamız gerekiyor. Bu çalışmalarımız aslında 25 yıldır süregelen bir emeğin ürünü. 2001 yılında bir sempozyum yapalım diye düşündük. O süreçte sevgili Bilgi Han Hocam, rahmetli Veli ve diğer arkadaşlarımızla birlikte “Bir heykel sempozyumu yapalım” dedik. Malzeme olarak ne kullanalım diye tartışırken; demir mi, ahşap mı, mermer mi olsun diye konuşurken birden “kuru kiremit” fikri ortaya atıldı. Bu öneriye inanın para bulmuş gibi sevindik. Çünkü Tıbabaşı’nın en büyük özelliklerinden biri de buydu; 1926’da ilk kiremit orada üretilmişti.Gerçekten benzersiz çalışmalara imza attık. Örneğin, şu köşede duran “Sağlık Kulesi”ni Covid döneminde yaptık. O yıl sempozyum yapılamayınca, “Ne yapabiliriz?” dedik ve “Bir baca olsun, bizim simgemiz olsun” kararını aldık. 50’ye yakın sanatçıya çevrim içi çağrı yaparak, “Bu konuyla ilgili düşüncelerinizi bir seramik parçasına yansıtın” dedik. Sonuçta yaklaşık 50 sanatçıdan 450 parça geldi. O parçalarla ve 520 tuğla ile yapılan kolajdan çok değerli bir eser ortaya çıktı. Dünyada eşi benzeri olmayan bir eser oldu. Arkasından Cumhuriyet’in 100. yılı geldi. Bu kez de yine kolektif bir çalışma yapmaya karar verdik. Normalde beş yabancı, beş Türk sanatçıyı davet ederdik. Ancak yüzüncü yıl olduğu için sadece Türk sanatçılarını çağırdık. Yaklaşık 24–25 sanatçı geldi. Yarım küre şeklindeki çalışmayı 21–25 dilime böldük ve her sanatçı Cumhuriyet’in 100. yılına dair duygularını kendi parçasına işledi. Ortaya öylesine güçlü bir eser çıktı ki, bakmaya doyamıyoruz. Şimdi Yazılıkaya’da da benzer bir süreç yaşanıyor. İlk üç yıl Yazılıkaya’nın önünde konserler, tiyatro oyunları ve birçok etkinlik düzenledik. O ruh hâlâ yaşıyor. Ben sık sık gelip dostlarımızla, sanatçılarla buluşuyor, çalışmalarını takip ediyorum. Yine çok değerli bir iş çıkacağına inanıyorum. Bu, Eskişehir’imize yakışan önemli projelerden biridir. Bu sene yine Türk sanatçıları çağırdık. Ancak kardeş şehrimiz Almanya’dan Sebastian isimli bir sanatçıyı da davet ettik. Onlarla da hem sanat hem farklı alanlarda çok güzel ortak projeler yapıyoruz. Programlarımızı birbirimizle paylaşıp birlikte hayata geçiriyoruz.Yazılıkaya düşüncesi çok olumlu oldu. Belki ileriki yıllarda Yunus Emre ya da Nasrettin Hoca gibi değerlerimizi de anabiliriz. Bu küçük toprak parçası gerçekten bir vefa projesine dönüştü. Sempozyumların dördüncüsünden itibaren birçok değerli insanı kaybettik. Onları her yıl rahmetle anıyoruz. Bu sene de Fethi Hoca, Amigo Orhan, sevgili Firuz ve Koreli dostumuzun anılarını yaşatıyoruz. Bence onların orada anılması unutulmayacak bir vefa örneği oldu. Hepiniz geldiğiniz için çok teşekkür ederim. İnşallah daha nice sempozyumlarda buluşuruz"
YAZILIKAYA TEPEBAŞINA KAZANDIRILACAK
12 Eylül’e kadar devam edecek sempozyumda, 9 sanatçı kentin kültürel miraslarından Yazılıkaya’yı eserlerine yansıtacak. Bugüne kadar 68’i yabancı, 151’i Türk olmak üzere 219 sanatçının ürettiği 243 eser kente kazandırıldı.
KONSERLE SEMPOZYUM RENKLENDİ
Açılış töreni, Tepebaşı Belediyesi İki Elin Sesi Var Gençlik Senfoni Orkestrası ile sevilen grup Yeni Türkü’nün konserleriyle renklendi. Konserin ardından Tepebaşı Belediye Başkanı gruba çiçek taktim etti.