Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV'de canlı yayınlanan Açıkça programının konuğu oldu. ESGROUP Genel Koordinatörü Ali Baş ve Muhabirimiz Meltem Karakaş'ın sorularını yanıtlayan Kesikbaş, URAYSİM'i ve Eskişehir sanayisindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

BİR VİZYON PROJESİ
URAYSIM'in bir bilim parkı oldugunu ifade eden ESO Başkanı Kesikbaş, 'Eskişehir'de nasıl Sazova Parkı varsa Kent Park varsa burası da bir bilim parkı' dedi. Daha önce URAYSİM'in ne kadar önemli olduğuna ilişkin kamuoyunu aydınlatmak için paylaştığı yazılı basın açıklamasından bahseden Kesikbaş, 'URAYSIM'i insanlar yanlış da anlıyor olabilirler. Belki hiç bilmeyen de olabilirler, Eskişehir'de 900 bin tane insan var. İlgi alanı değilse nereden bilsinler. Benim de Eskişehir'de birçok olup bitenden haberim yok ama Eskişehir'de URAYSİM bir vizyon projesidir. Bu nasıl? Diyelim ki söyle ben bir soru sorayım size. Eskişehir'de sivil havacılık ile ilgili bir eğitim merkezi açıldığında Türkiye'de bu kadar sivil havacılığa ihtiyaç mı vardı? Var mıydı? Yoktu. Uçaklar aldık değil mi, oraya üniversiteden. Peki var mıydı o zaman dünyada böyle bir sivil havacılığın patladığı Türkiye'de köyden köye neredeyse uçakla gittiğimiz var mıydı? Yoktu ama bu bir vizyondu değil mi? Bu vizyon konuldu. Bu ihtiyaç 10 yıl sonrasının ihtiyacıdır diye görüldü, konuldu, uygulandı ve 10 yıl sonra da bu vizyon aslında ne kadar da doğruymuş dedik değil mi hepimiz?' ifadelerini kullandı.

TEST KONUSUNDA BAĞIMLIYIZ
Raylı Sistemler Okulunun kurulduğunun hatırlatılması üzerine ESO Başkanı Kesikbaş, 'Raylı Sistemler Okulu, yüksek okul bazında var tabi ki ama ikisi birbirinden farklı şeyler. Diyelim ki cumhuriyetin ilk yıllarında, Behiç Erkin'lerin savaş yılları halini düşünün ve sonrasında okumuşsunuzdur iste Onuncu Yıl Marşını hepimiz biliriz değil mi? Demir ağlarla ördük diyor. Baktığınız zaman onuncu yıla gelen bir Türkiye'de demiryollarının daha cumhuriyetin ilk yıllarında ortaya koyarak bu isin ne kadar potansiyel bir büyüklük olduğunu gören bir vizyon var. 1923'ten 1933'e; 10 yıl sonrasının vizyonu aslında bu. O yüzden URAYSİM de bir vizyon projesidir. Neden vizyon projesidir? URAYSİM; Raylı Sistemler Test ve Araştırma Merkezidir aslında. Burada gençlerimiz yetişecek, ürettiğimiz ürünler. Herkes diyor ki simdi hızlı treni üretiyoruz ki test edelim?Ya kardeşim hızlı tren üretmeyebilirsin ama hızlı tren üreteceksin. Bu da bir vizyon. 10 yıl sonra mesela bana diyebilir misiniz ki hızlı tren Türkiye'de üretilmeyecek. Bence diyemezsiniz, bugünden hazırlanmamız lazım. Nasıl Eskişehir'de sivil havacılık okulu açıldı, 10 yıl sonra bunun ihtiyacını gören bir beyin bunun vizyonunu koyduysa. Raylı sistemler de böyle bir şey zaten üniversitenin projesi. Neticede bir bilim parkı ve söyle bir şey söyleyeyim, burası bir test merkezinin ötesinde bir ARGE merkezi. Ve Türkiye'de bu ekosistem var. Simdi diyoruz ki biz kendi trenimiz üretiyoruz, elektrik üretiyoruz, vagonun üretiyoruz. Bunun yanında boş verin bunları hadi hiçbir şey üretmeyelim ya biz çok ülkemizde bu isle ilgili hani çok dramatik durumlardayız, sıkıntılı problemli halimiz var falan hadi çok aşağılayalım durumu. Ama bizim önemli sanayicilerimiz dünyanın birçok firmalarına çok üst düzey firmalarına komponent üretiyorlar. Klima sistemlerinden tutun da koltuğuna kadar. Yani raylı sistemlerle ilgili ciddi bir ekosistemimiz var. Ve iyi ihracatlar yapıyoruz ve yaptığımız bu ihracatların önemli bir kısmını buradan test etmeden gönderiyoruz ya da gönderiyoruz nereye?
Çek Cumhuriyeti'ne. Yaklaşık olarak yıllık yurtdışına 10 milyon Euro civarında bir para harcıyoruz. Ne için? Türkiye'de ürettiğimiz ürünlerin testleri için. Bizim bile şirketimizin yıllık 250- 300 bin Euro yurtdışına ödediği testler paraları var. Burada bağımlıyız. Simdi biz kendi teknolojimizi üreteceksek, bu insanların da önünü açacaksak ve bu isle ilgili geleceğe dönük bir vizyon koyacaksak eğer ve raylı sistemlerle ilgili de devletin Türkiye Cumhuriyeti Devletinin açıkladığı önemli bir vizyon var. Diyor ki, 2035 yılına kadar ben 19 milyar dolarlık yatırım yapacağım diyor. Eskişehir'de bizim iste bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Eskişehir 1894 te başlayan ne sürecimiz var? Bizim bir raylı sistemler, demiryolu kültürümüz vardır. Buraya vizyoner bakmak gerekiyor. Tekrar söylüyorum, bunlar vizyon projeleri, bunlar bilim parkları. Osmangazi Üniversitesi havacılıkla ilgili Test ve Araştırma Merkezi kurmuş ne yapacağız? Şimdi kurmayalım mı? Kuracağız. Buradaki gençlerimiz de yetiştireceğiz. Türkiye'de bu çok üretilmiyor, üreteceğiz abi biz bir gün geleceğiz üreteceğiz. Bunu niye üretmeyelim ki iste bugün Türkiye'nin IHA'ları, SIHA'ları, şunları bunları bunlar hep vizyon. Bundan 20 sene önce kurulmuş, kurgulanmış bir vizyon iste bugün sonuç vermeye başlıyor. Hemen yarının hikayesi değil, bu hayaller geleceğin hayalleri' diye konuştu.

SANAYİNİN ÖNÜNÜ AÇIN
URAYSIM Projesinin Alpu Ovası yerine Hazine'ye ait kıraç alanlarda yapılabileceği hakkındaki görüsü sorulması üzerine Kesikbaş, 'Yapılabilir, olabilir. Ben bilmiyorum. O kısmıyla ilgili ancak söyle fikir yürütebilirim, ben bu konunun dediğim gibi ne savunucusuyum ne de baktığınız zaman hani olup bitenle falan… Ben sadece ise bilim kısmıyla bakıyorum. Bizim Eskişehir'imiz için, Eskişehir sanayisi için ve bölge coğrafyasındaki bu ekosistemdeki şirketler için böyle bir test merkezine ihtiyaç var. Ama tren raylarını orada döşenmiş ama tren raylarını burada döşenmiş. Ben müşteriyim arkadaş. Yani siz nereye istiyorsanız oraya döşeyin. şuna bakıyor olmak gerekiyor; 2016 yılında kabul görmüş bir proje bu. Belediye Meclisinden de geçmiş' dedi. Belediye meclisinde kabul edilen projeyle mevcut projenin aynı olmadığının söylenmesi üzerine ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, '2016'daki projenin aynısı 2016 belediye meclisinden geçtikten sonra yer değişikliği öyle kafanıza göre nasıl yapacağınızı öyle bir şey mümkün değil. Yani bu bilirkişi raporlarında da yazıyor. Ben o polemiğe girmek istemiyorum. Tren raylarını oradan alırsınız buraya koyarsınız. Buradan alamazsınız oraya koyarsanız ama koyun kardeşim nereye istiyorsanız oraya koydu da bizim sanayinin önü açın. Benim uzlaşacak halim yok. Ben burada çok uzlaşacak bir durumda değilim. Yargıya intikal etmiş kamulaştırmaları var, bilirkşi raporu var. Üniversitede muhtemelen bir şeyler söyleyecektir' diye konuştu.

BU KONUDA UZLAŞILIR
Uzlaştırma konusunda aracı olamayacağını ifade eden Kesikbaş, 'Benim hatim değil. Taraflar son derece net. Biz sadece müdahil olduk Eskişehir Sanayi Odası olarak. Sadece olayların dışında kalmamak için sürekli yakından takip edebilmek açısından biz müdahil olduk. Hatta müdahil olan da tek kurumuz. Müdahil olduk çünkü anlamak istiyoruz. Ucu bizim sanayimize dokunuyor. Bu sanayi bizim geliştirmemiz gerekiyor. Raylı sistemlerle ilgili bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Üniversite kafasına göre girip suraya ban çevireceğim, söyle yapacağım falan olabilir mi ya mümkün böyle bir sey mutlaka bu bir yerlerde onaylanmıştır, bir yerlerde konuşulmuştur, görüşülmüştür. Tekrar söylüyorum bunlar çözülür kent bu konularda uzlaşır' dedi.

SADECE ALPU'DA MI TARIM YAPILACAK?

Tarımla ilgili endişelere değinen Kesikbaş, 'Neticede sırf belediye değil, tarımla ilgili benim de endişelerim çok. Yani sadece bu belediyeye kalmış bir şey değil ki, belediye mi kalmış Eskişehir'in tarım? Bana da kalmış bir durum yani benim de bireysel olarak Eskişehir tarımı ya da Türkiye tarımı ile ilgili söyleyeceğim herhalde 2 çift laf vardır. Ben de burada Alaca köyünde ekip biçen bir adamım. Ne yapalım yani Alpu Ovasında ekim ekilecek diye ne yapalım Alınca köyünde etmeyelim yani nasıl yani anlamadım. Ona bakarsan her taraf tarım arazisi. Alpu ovası 510 bin dönüm. Yaklaşık olarak 220 bin dönümü mera çayır gibi gözüküyor. Yani simdi orası da ekilecek, Seyitgazi ekilecek, Mihalgazi ekilecek, burası da eklenecek. Eskişehir'de bos gördüğün her yer ekilebilecek durumda. Yani simdi sadece Alpu'da tarım yapılır başka yerde tarım yapılmaz mı demeliyiz yani ben anlamadım bunu' diye kaydetti.

SİYASET ZARAR VERİYOR

Konunu yargıya intikal ettiğini yeniden vurgulayan Kesikbaş, şunları söyledi: 'Bunun kararını verecek merci ben değilim, o anlamda söylüyorum. Bunu ulaştıracak mercii ben değilim. Sunu söylemek istiyorum, üniversite kafasına göre girip buraları ben tren yolu yapacağım diyecek hali yok. Mutlaka bir dayanağı ya da bir planı vardır. Bu onaylanmıştır bir yerlerde. Belediye meclisinden de geçmiş sonradan belediye itiraz etmiştir. Evet o günkü konjonktür ile bugünkü konjonktür farklı itiraz etmiştir, anayasal hakkını kullanmıştır. Simdi üniversite diğer anayasal hakkını kullanır ama elbet bir yerde buluşulur. Ben sunu önemsiyorum, bizim URAYSIM projemiz pırıl pırıl bir proje Eskişehir'in bu projeye sahip çıkması lazım. Niçin? Gençleri için sahip çıkması lazım. Suna çok üzülüyorum bunlar hayal. Simdi geçmişte vizyon koyan insanların özellikle yaptığı her şey aslında bir hayal ile başlıyor değil mi? Bir hayal arkasından bir fizibilite bir öngörü. Ee bugün açık öğretim üniversitesi hayal miydi? Hayaldi gerçek oldu. Her şey böyle başlıyor. Sazova Parkı kurulacak deseydi inanır mıydınız? Bataklıktı ama simdi gerçek. Bu konuda Eskişehir'in kazanımları çok yüksek. Ben hep onu anlatıyorum. O yüzden de kamuoyunu aydınlatmak için bu isi siyasileştirmeden… Siyaset zarar veriyor böyle islere. Bu bilim islerine, fen islerine siyaset girmeyecek.

ESKİŞEHİR PASTADAN PAY ALSIN

Anadolu Üniversitesi'nin URAYSIM Projesi konusunda neden sessiz kaldığını kendisin bilmediğini ifade eden Kesikbaş, 'Her ne olursa olsun ben Eskişehir Sanayi Odası olarak, yönetim kurulu olarak ve arkadaşlarımız olarak bu projeye sahip çıkıyoruz. Çünkü bu proje Eskişehir'e ileride üretimi yapılabilecek olan hızlı tren setlerinin üretiminden tutun da vagon üretimine kadar hatta komponent üretimine kadar bir öne açar. Bunun hayalle gerçekle yok. Bu konuyla ilgili pırıl pırıl şirketlerimiz Eskişehir'de mevcut. Bunun haricinde Eskişehir bir kere raylı sistemleri ve demiryolu kültürüne sahip olan bir kent bunu da hepimiz kabul ediyoruz. Bununla birlikte yurt dışına ciddi paralar ödüyoruz 40'a yakın test var. Tamam bunların hepsini yurtdışına götürüyoruz. Eyvallah götürelim. Türkiye'de önümüzdeki 10-15 yıl çok gelişecek sivil havacılık. Bunun nerede etkisini gördük biliyor musun, pandemide. Hatırlayın tırları gümrükte almadılar. Türkiye'nin vagon kapasitesi yetmiyor. Biz sevkiyat yapamadık. O yüzden bu raylı sistemler mutlaka gelisecek. Bu islere iyi paralar harcanacak. 19 milyar dolarlık pastadan Eskisehir olarak söyle 4-5 milyar dolar alsak fena mı olur? Olmaz bence' dedi.

AKREDİTE OLMASI GEREKİYOR

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in tren testlerinin mevcut demiryolu hatlarında yapıldığı yönündeki açıklaması hatırlatılması üzerine Başkan Kesikbaş su ifadeleri kullandı: 'Öyle bir şey yok. Akredite olmanız gerekiyor. Yani mevcut demiryolu nasıl akredite edeceksiniz? Ben Yılmaz hocamı çok severim, saygıyla karşılıyorum ama bu fikrine de katılmıyorum. Türkiye'de siz hangi testi yaptırırsanız yaptırın önce laboratuarınızı akredite ettireceksiniz. Ondan sonra bu akredite olmuş laboratuvar, test koşullarını sağlayarak size yapıp getirdikleri üretimlerini test ettirecekler. Normal konvansiyonel mesela bunları hadi yapalım; tamam. Zaten hızlı tren saat bası gidiyor geliyor.'

AŞAMA AŞAMA İLERLEYECEK

Avrupa'da 3 tane akredite test merkezi olduğunu belirten Kesikbaş, 'Çek Cumhuriyetinde var, İspanya'da var, Almanya'da var. Yani daha böyle ufak tefek olanları da var ama tekrar söylüyorum bakın bu islere aşama aşama bakmak lazım. Biz bir kere öncelikli olarak bir kere daha komponent testlerinden başlayacağız. Su anda mevcut binalar orada var zaten oralara engel bir durum yok. Ha ondan sonra bunun yeri değişir, değişmez bunu bilemem. Belki yerini değiştirirler. Öncelikli olarak daha kısa bir hat sonra daha büyük bir hat. Bunlar proje evreleri zaman içerisinde evrilecek olan konular. Önemli olan bugünden insanlara URAYSIM'i tu, kaka, öcü, hayal; bunlar doğru laflar değil. Bilime inanıyorsak eğer, bilimden sapmamız lazım' dedi.

YERİ YANLIŞ OLABİLİR PROJE DOĞRU

Bilirkişi Raporunda yer alan isimlerin de bilim insanı olduğunun vurgulanması üzerine Kesikbaş, 'Yarın başka bilim insanı çıkar 8 tane. Onlar da kamu yararı böyledir der. Tekrar söylüyorum bunu konuşarak boşa vakit harcarız. Bunlardan bir sey çıkmaz. En güzel kararı yargı verir. Derki burası olmamış, buraya götürün ya da burası dogru burası yanlış. Buradan projeyi yok etmeye çalışmak veya bu projeye hırpalamak ya da projeyi isim olarak insanlara yanlış olarak empoze etmek doğru değil. Ben buna karsıyım o yüzden açıklama yapıyorum. Test merkezinin yeri yanlış olabilir, proje dogru. Ben bu projeye çok inandım. Çünkü bu proje bir vizyon projesi, gelecek açacak olan bir proje. Raylı sistemleri Eskişehir'i Türkiye'de ve dünyada üst seviyeye üst lige taşıyacak olan bir proje' seklinde konustu.

BÜTÜNÜ MUHTEŞEM

Proje tamamlandığı takdirde çok kısa sürece akredite edileceğini kaydeden Kesikbas, 'Zaten şartnamelere uygun yapılacak. Hızlı hızlı baslar. Özellikle de seviyorum. Hani su andaki mevcut binalarda zaten komponent testleri şunlar, bunlar yapılır. Ayrıntı su; birkaç aşamalı bir şey binaların içerisindeki komponent testleri ve onun haricindeki saha testleri. Bir kere komponent testlerine hızlıca başlamak gerekiyor. Sadece oradaki tren yolunun geçeceği sebepten dolayı URAYSIM isminin kötülenmesi iyi bir şey değil. Bu suna benziyor; Eskişehir'de Kalabak suyuyla ilgili saçma sapan yorumlar çıktı değil mi? Ben o zaman da çıktım açıklamamı yaptım. Kalabak su değerlidir. Eskişehir'in Kalabak suyunu bilmeyen yoktur değil mi? Bir markadır bu bir değerdir. Her ne şartta olursa olsun bu değere kimden ne reaksiyon alacaksınız hiçbir önemi yoktur. Bu değere sahip çıkacaksınız. Bu URAYSIM de böyle iste. Bu URAYSIM'i 2 tane tren yolunun yeri sebebiyle kötülememek gerekiyor. Projenin bütünü muhteşem, keşke sonuna kadar yapabilsek. URAYSIM'i saçma sapan bir sebepten dolayı kalabaklastırmayalım. Kalabak da bizim bir değerimiz, URAYSIM de bizim bir değerimiz, TÜLOMSAS da bizim bir değerimiz Eskişehir'deki her fabrika, her üretim tesisi bir değerimiz' ifadelerini kullandı.

BENİM GÖREVİM SAVUNMAK

Yılmaz Büyükerşen'in yayın sırasında yönelttiği URAYSİM Projesi hakkındaki sorularına da yanıt veren ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, 'Bu konunun muhatabı ben değilim. Bu konuyla ilgili Yılmaz hocamız üniversiteyle görüşebilir, mesaj vermiş oldu. Onu ben bilemem. Ben bu konunun muhatabı değilim. Ben sadece sunu anlatmak istiyorum bütün Eskişehir'e; URAYSIM bir gelecek vizyon projesidir. Nasıl zamanında sivil havacılığın olmadığı dönemde bu kente uçaklar alınıp sivil havacılıkla ilgili bir gelecek vizyonu kurulduysa ve bunun gibi birçok proje de vizyoner insanlar tarafından ortaya konulup, yapıldıysa URAYSİM de böyle bir projedir. Bunun projesinin nerede olduğunu… Ben belediyeci falan değilim, belediyecilikle uğraşmıyorum. Ben sanayiciyim, üreten adamım. Benim açımdan önemli olan Eskişehir sanayisinin güçlenmesi, büyümesi, ARGE kabiliyetlerinin artması, Eskişehirli gençlerimiz is sahibi olması; ve bu konuyla ilgili şirketlerimizin ulusal mecralarda da üst seviyelere çıkan altyapılara sahip olması. Bugün neden mesela havacılık sektöründe Eskişehir söz sahibi olmaya başlıyor? Çünkü bu altyapı var. Bu raylı sistemlerle ilgili de bu altyapının güçlendirilmesi lazım. Diğer konuların muhatabı ben değilim, onları da ben bilmiyorum. Ben sadece Eskişehir'in gelecek kurgusunun içerisinde raylı sistemlerin demiryollarının önemli olduğunu ve bu önemi sürekli sürekli anlatmaya da devam edeceğim. Benim de çünkü görevim bu; Eskişehir Sanayi Odası başkanıyım ya ben öyle bir titrim var. Doğal olarak sanayide uğraşacağım. Yani tarımla uğraşacak halim yok. Kadastrocu da değilim onunla uğraşamam. Belediyeci de değilim, bununla uğraşamam. Neticede benim görevim başka bir konum savunmak' dedi.

ÖNEMLİ BİR YATIRIM
Eskişehir'e yapılması planlanan 45 milyon dolarlık vagon fabrikası hakkında konuşan Kesikbaş, Eskişehir'in demiryolu kenti olarak bilindiğini vurgulayarak 'Eskişehir'in bütününde bir demiryolcu kültürü var bir. iki bir yan sanayi kültürü var. Eskişehir'de önemli şirketlerimiz var; yurtdışına ciddi şekilde ihracat yapıyorlar. Bir de havacılık sistemine çalışan şirketlerimizin önemli bir kısmı aslında potansiyel olarak da raylı sistemlerde çalışabilecek olan şirketler. 100'e yakın raylı sistemlere yan sanayi çalışabilecek bir altyapı var bu kentte. Doğal olarak yatırımcı da buraya geldiğinde böyle bir altyapıyı böyle bir ekosistemi kullanmak isteyecektir. Ben o yatırımcının yerinde olsam ben de Eskişehir'i seçerim. Baktığınız zaman yatırım maliyetleri de birçok kente göre çok daha iyi. Bizim gibi insanlar da sadece vesile olur. Hepimiz bu kentin evlatlarıyız. Bu kente yatırım gelmesini hepimiz isteriz. Hoş gelmiştir, Eskişehir içinde bence son derece kıymetli önemli bir yatırımdır' dedi.
150 MİLYON DOLAR KAYIP VAR
Rusya-Ukrayna savasının Eskişehir sanayisine ve ihracatına etkisi hakkında konuşan Kesikbaş, şunları söyledi: 'Bu savaş ihracatımız da etkiledi, psikolojimizi de etkiledi. Satın almak kabiliyetlerimizi de etkiledi, hammadde açısından da etkiledi. Eskişehir'in bu anlamda yaklaşık olarak söyle kabaca bir sey söylemek gerekirse, 100 milyon dolarlık 150 milyon dolarlık arasında ihracat kaybı vardır. TÜIK verilerine bakarsanız 1.2 milyar dolar ihracatı var Eskişehir'in ama çok büyük şirketlerimiz var merkezleri burada değil. Onları da koyduğumuz zaman bugün Eskişehir'in 3.2, 3.3 milyar dolarlık bir ihracatı var ki bu iyi seviyededir. Kendi şirketinden örnek vermem gerekirse Ukrayna ve Rusya ihracatımız tamamen durmuştur. Ne zaman açılır bilemem. Rusya ve Ukrayna'dan gelen birçok malzemede sıkıntı var, sıkıntılı bir süreçteyiz.'
KISITLAMA PAHALIYA PATLADI
Enerji kısıtlamasının olduğu dönemde yaşanan üretim kısıtlamasına ilişkin Kesikbaş, 'Aralık, ocak 2022 sanayi büyüme endeksini görmüşsünüzdür. Eksi 2,4 işte herkes konuşuyor üretimde büyüme düştü vs. ama biz 3 gün çalışmadık. Neredeyse 15-20 gün doğalgaz kısıntıları vardı. Yani yüzde 60 doğalgaz, yüzde 40 kısıntısı vardı bunun. Bunu çok net olarak gördük. Bu isin tabii ki telafisi oldu zaman içerisinde ama pahalıya mal oluyor. Çünkü ihracata etkisi var. Türkiye'de iste 240 milyar doları 225 milyar dolar ihracatımız var. Yılda 225 gün çalışıyoruz. 3 gün çalışmazsan 3 gün ihracat yapmıyorsun anlamına gelir. 3 milyar dolar kayıp var anlamına da gelebilir. Baktığın yere göre de değişir. Eskişehir'de bize de oldukça sıkıntı yarattı. 3 günlük çalışma onun telafisi için ne yaptık? Mesailer yapıldı. Daha pahalıya patladı isin aslı' diye konuştu.

ÖZGÜRLÜGÜ ENGELLER
Yolcu garantili Zafer Havaalanı'nın zarar etmesi üzerine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden gönderilen yazıyla yurt dışından gelen tarifeli uçuşların buraya çekilerek Hasan Polatkan Havaalanın kapanması konusuna değinen ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, 'Seyahat etme özgürlüğünü anayasal bir hak olarak görüyorum. Eskişehir'e seyahat etmek istiyorsam Eskişehir'e giderim, illa zorla Zafer Havaalanına gitmek benim aslında seyahat özgürlüğünü engeller. Neticede isin ikinci kısmı benim bildiğim kadarıyla rakamlar 3 aşağı 5 yukarı olabilir, 70-80 bin kişi Eskişehir'e yurtdışından fiilen geliyor. Ve bunların önemli bir kısmı da Emirdağlı hemşerilerimiz. Emirdağ dediğin zaman Türkiye'nin neresine giderseniz gidin Eskişehirli zannediyorlar. O kadar içselleştirmişsiz ve doğal olarak bu uçuşların Eskişehir'e yapılması kadar doğal bir şey yoktur. Bu konuyla ilgili siyasilerin mücadelesi olacağına da inanıyorum. Eskişehir'in bir lobisi hiçbir zaman olmamış. Eskişehir'de birlik beraberlik olmamış, bunu biliyoruz. Hani bunu dillendirmenin mantığı yok' dedi.
EN BÜYÜK GÜÇ TOPLUM
Kesikbaş, 'Bence bu yanlıştan dönülür. Her projede yanlıştan dönebilirsiniz. Zafer havaalanı projesini doğru proje olmayabilir, doğru kurgulanmış olabilir. Yanlısı yanlışlıkla düzeltmenin de çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Yani o proje yanlışsa kilidini vurursunuz, kapatırsınız. Evet, bizde bu projeden zarar ettik dersiniz; ama Eskişehir bu isten para kazanıyorsa ya da Eskişehir'in ticareti, ekonomisi için önemli ise sırf orası çalışacak diye burasını çalıştırmamak o da doğru değil. Ben bu yanlıştan mutlaka vazgeçileceğine inanıyorum. Bunu Eskişehir olarak bütün herkesin dillendirilmesi gerekiyor. Ben 900 bin insanın Eskişehir lobisi oluşturabilecek kabiliyette olduğuna inanıyorum. Eskişehir demokrat bir kenttir, sağ duyulu bir kenttir. Bir kere Eskişehir insanın önce kendisine güvenecek inanacak ve ondan sonra su sosyal medyaya asılacak. 900 bin tane insan su sosyal medyadan bu konuyla ilgili fikrini paylaşsa bundan daha büyük bir lobi olamaz. Bundan sonra toplumun dediği önemlidir. Doğrumu toplumsal uzlaşma önemlidir. Ben bireyim ben yönetiyorum ben bir numarayım benden iyi fikri olamaz. Her şeyi en iyi bilen benim bu devirler bitti. Onlar eskide kaldı. Artık onlar çok demode isler toplum ne derse o olur. Bütün Eskişehir sesleneyim Bütün Eskişehir su sosyal medyadan bence paylaşımlarını yapsın desin ki 'Biz Zafer Havaalanı yerine Hasan Polatkan Havaalanına uçaklarımızı indirmek istiyoruz' desin bundan daha büyük bir güç yoktur' dedi.

Editör: TE Bilisim