Kongreler sürecinin finali olan 'CHP 35. Olağan Kurultayı' 16- 17 Ocak 2016 tarihlerinde Ankara'da toplanıyor.

CHP'nin ilçe ve il kongreleri sürecindeki 'iç tartışmaların' ve 'parti içi demokrasi uygulamalarının' kalitesi ne yazık ki düşüktü…

Şimdi CHP'lilerin ve Türkiye kamuoyunun dikkatleri Kurultay'a yönelmiş durumda. Çünkü ülkemizde son zamanlarda iyice azgınlaşan 'terör, savaş ve diktatörlük sarmalı' içinde bunalmış olan umutlu gözler CHP'den ışık bekliyor…

CHP KURULTAYININ ÖNEMİ

CHP Kurultayı önemlidir, çünkü Türkiye için CHP çok önemli bir partidir.

Bugün Türkiye'de din, mezhep, ırk ve milliyet ayrımı yapmadan; sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri çerçevesinde herkesi kapsayan ve gerçekten demokrasiye bağlı olan tek parti CHP'dir.

Bugünkü koşullarda, Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili en gerçekçi tespitleri ve çözüm önerilerini yapan parti CHP'dir.

Somut durumun açıkça dayattığı gibi Türkiye'nin bugünkü ivedi sorunu, 'barışın sağlanması ve diktatörlüğe gidişin önlenmesidir…'

Bu da ancak 'güçlenmiş bir CHP önderliğinde oluşturulacak demokrasi cephesiyle' mümkün görünmektedir.

Bir başka deyişle, Türkiye'nin sosyal demokrat ve sosyalist güçleri, etnik/ dinsel yaklaşımlar ve terörden arınmış bir ittifak için kolları sıvamak zorundadırlar…

Sözün özcesi, 35. CHP Kurultayı bu umutların filizlenmesi için önemli bir fırsattır.

Tıpkı 'daha kaliteli, daha kitlesel ve daha katılımlı bir CHP' için önemli bir atılım fırsatı olması gibi…

CUMHURİYET DEĞERLERİMİZ ÇOK ÖNEMLİDİR

Bilindiği gibi devrimler, kendi dünya görüşleriyle birlikte gerçekleşir ve gelişirler.

Atatürk öncülüğünde gerçekleştirilen Türk Devrimi bir 'çağdaşlaşma' modelidir.

'Toplum kurallarının dine göre değil, akla ve bilime göre belirlenmesi' olarak tanımlanan ve 'bireyin ve toplumun din ideolojisinin baskısından arındırılması' olarak hedeflenen 'LAİKLİK' ise Türk Devrimi'nin getirdiği çağdaşlaşmanın 'özüdür.'

'Bilimin yol göstericiliği' de çağdaşlaşmanın harcıdır.

Gerçekleştirilen Atatürk Devrimleri (Saltanatın ve Halifeliğin kaldırılması, Cumhuriyetin İlan edilmesi, hukuk ve kültür alanlarında çağdaş düzenlemeler yapılması…) çağdaş uygarlığa ulaşmak için döşenmiş çağdaş değerler dizgesidir.

Türkiye'de bu ilkeler doğrultusunda oluşturulan 'laik ve demokratik Cumhuriyet' örneği, özellikle İslam ülkelerini doğrudan etkilemiştir. Batı dünyasında ise saygıyla ve gıptayla karşılanmıştır.

Cumhuriyetimizin temel ilkelerinden olan 'Yurtta Barış, Dünyada Barış' ilkesi Türkiye'nin dünya düzeyinde saygınlığını ve güvenilirliğini sağlamıştır.

'Cumhuriyet değerlerimiz' diye özetlenebilecek bu değerlerin amaçladığı ortak kimlik, 'demokratik bir toplumun eşit ve özgür yurttaşları' olmaktır.

Cumhuriyet değerlerimizin ne denli önemli olduğu bugün daha iyi anlaşılmaktadır.

Örneğin, özellikle son 15 yıldan beri dünyada ve Türkiye'de yaşanan acı gerçekler 'bir toplumda laiklik olmadan demokrasinin yaşayamayacağını…' çok açık bir biçimde ortaya koymuştur.

Bugün dünyada ve ülkemizde köktendinci diktatörlükler peşinde sürüklenenlerin önce laikliğe saldırmaları bundandır…

Bugün ülkemizde cumhuriyet değerlerimizi aşağılama konusunda AKP ve Kürt siyasetinin birbirlerine taş çıkarması(!)çok düşündürücüdür…

Bugün ülkemizin 'yurtta savaş, dünyada savaş…' durumuna düşürülmesi ise yüz karası bir durumdur…

CHP KURULTAYINDAN BEKLENENLER

35. Kurultay öncesindeki kulislerde açıkça konuşulduğu gibi 'CHP içinde keskin bir genel başkanlık yarışı olmaması', parti içi dayanışmanın ve kalitenin güçlendirilmesi için önemli fırsattır.

Ülkemizde 'cumhuriyet değerlerinin korunmasının ve geliştirilmesinin çok önemli olduğu' bir süreçte yapılan CHP Kurultayından beklenenler şöyle özetlenebilir:

· Din, mezhep, ırk, milliyet gibi kimlik yaklaşımlarından daha da arınarak; sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri ve Türkiye'nin Cumhuriyet değerleri açıkça öne çıkarılmalıdır.

· Bünyesini 'liberal-yeni sağ' ve 'muhafazakarlık' virüslerinden korumalıdır.

· Düzen değişikliğinden yana olduğunu açıkça haykırmalıdır.

· Kürt sorunun gerçek çözümünün 'yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması' doğrultusunda ve 'parlamento içinde' olduğu bilinciyle somut adımlar atılmalıdır.

· Sendikalarla ve diğer STK'larla somut ilişkiler geliştirilmelidir.

· Medya ve sokak gücü geliştirilmelidir.

· Demokratik rejimi yeniden kurmak için, CHP önderliğinde 'demokrasi cephesi' oluşturularak somut iktidar alternatifi ortaya konulmalıdır.

Bugün demokrasinin ve barışın cayır cayır yanmakta olduğu ülkemizde, 'daha KALİTELİ, daha KATILIMLI ve daha KİTLESEL bir CHP'ye' şiddetle ihtiyaç vardır.

Bunun için gerek duyulan bilgi ve deneyim birikimi, 'sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle kaynaştırılmış Cumhuriyet değerlerimizde' mevcuttur.

Bu değerlerin yaşama geçirilmesi ise 'parti içi demokrasi' ve 'parti içi eğitim' anahtarlarıyla mümkündür…

BİR CUMHURİYET KÖYÜ ÖRNEĞİ

Eşimle benim de doğup büyüdüğümüz Mihalıççık Kayı Köyü'nde 1 Kasım seçimlerinde sandıktan çıkan sonuçlar bence 'Cumhuriyet değerlerimiz' açısından çok anlamlıdır.

Toplam 268 oy kullanılan sandıktan CHP'ye 197, AKP'ye 33, MHP'ye 24, diğer partilere 14 oy çıktı.

Üstelik çok uzun yıllardan beri köyümüzde sandıktan benzer sonuçlar çıkar.

Dikkatinizi çekerim ki Kayı Köyü bir 'alevi' ya da 'Kürt' köyü değil... Herhangi bir etnik azınlığın, tarikatın ya da cemaatin merkezi de değil…

Kayı Köyü adı üzerinde kökü derinlerde olan bir 'Cumhuriyet Köyü'dür. O insanları bir arada tutan 'Cumhuriyet değerlerimizdir.'

Dilerim bu küçük ama anlamlı örnek CHP Kurultayı'na esin verir…

Sağlıkla, sevgiyle ve dostlukla…