Türkiye son sekiz ay içinde büyük sarsıntılarla ortaya çıkan iki büyük “yıkım” yaşadı.

Türkiye son sekiz ay içinde büyük sarsıntılarla ortaya çıkan iki büyük 'yıkım' yaşadı.
Birincisi, 6 Şubat 2023 tarihinde başlayan 'doğal depremler' zincirinin neden olduğu yıkımlar... Bu yıkımlarda yitirilen canların ve kentsel değerlerin yarattığı örselenmenin acısı uzun süre belleklerden silinmeyecek...
Biliyoruz ki ülkemizin coğrafya zemininde deprem faylarının oynattığı kayaların/ taşların yerine oturması, doğa kuralları doğrultusunda uzun zaman sürecinde olabilecek…
İkincisi ise 14- 28 Mayıs 2023 Seçimleri sonrasında yaşanan 'demokrasi depremi...' Çünkü eşitsiz ve hukuksuz bir ortamda yapılan bu seçimlerde Cumhuriyet değerlerimiz örselendi; etnik ve dinsel kimlik siyaseti güç kazandı, demokratik sol ve sosyalist güçlerin 'birlik ve kitlesellik' sorunları büyüdü...
Görünen o ki tıpkı doğadaki 'ekosistem' gibi, toplumsal yaşamdaki 'demokratik sistem' de birbirini etkileyen 'hassas dengeler' üzerinde gelişiyor...
Böylesine yıkımlar ortamında bile, duyarlı yurttaşlarımızın 'CHP tartışmalarına odaklanması' ise doğal bir sosyolojik olgudur. 'Çünkü CHP Türkiye'nin çok önemli bir öznesidir…'
CHP TARTIŞMALARINDAN KESİTLER
Siyasal örgütlenme kültürünün henüz yeterince gelişmediği Türkiye'de, 'Beğensek de beğenmesek de; CHP bu ülkenin en köklü, en deneyimli ve en demokratik partisidir...' Gelişmelere ve tartışmalara nesnel toplumsal sorumluluk bilinciyle baktığımızda şu önemli noktalar öne çıkıyor:
  • CHP Kurultay süreci tüzüğüne ve geleneklerine uygun biçimde sürüyor. Ancak ilçe ve il kongrelerinde 'çarşaf liste' uygulaması konusunda sorunlar yaşanıyor...
  • Öne çıkan gruplarda ve parti tabanında 'değişim' ya da 'gelişim/ dönüşüm' tartışmaları gereğince netleşmiş değil...
  • Genel Başkanlık tartışmaları 'gelişim' içermiyor. Kongrelerde ve medyatik tartışmalarda 'değişimciler' adına Kemal Kılıçdaroğlu'na yöneltilen eleştirilerde, 'kadirbilirlik' sınırları zorlanıyor...
Üstelik genel başkan adayı olarak ortaya çıkan (Özgür Özel ve Örsan Öymen); 'İdeolojik yetkinlik, entelektüel ve sol kültür birikimi, güvenilirlik, parti yönetimi deneyimi, kamu yönetimi deneyimi, özveri vb.' özellikleriyle 'Kılıçdaroğlu'dan daha iyi durumda değiller…'
Böyle bir durumda duyarlı CHP'liler, bu kurultay sürecinde öncelikle partinin kurumsal kimliğine zarar verebilecek 'sütten çıkmış ak kaşık...' ya da 'ötücü keklik...' benzeri tutumlara karşı uyanık olmak zorundalar.
Bu bağlamda 'CHP Yeniden Doğuş süreci' yaşıyor. Bu süreçte CHP zemininde son yıllarda ve özellikle son genel seçimlerde ciddi biçimde örselenen 'temel taşların yerine oturması' gerekiyor...
DEMOKRASİNİN TEMEL TAŞLARI
'Demokrasi; insanların eşitlik, özgürlük ve barış içinde birlikte yaşama özleminden oluşan kurallar ve kurumlar bileşkesidir…' sözleriyle tanımlanabilir. Bu bağlamda demokrasi insanoğlunun en büyük buluşlarından biridir.
Bu bilgi notlarının ışığında 'Demokrasinin Evrensel Temel Taşları' şöyle özetlenebilir:
* Toplumsal yaşamda eşitlik- özgürlük dengesinin korunması ve geliştirilmesi…
* Özgür, demokratik, güvenilir, belli zamanlarda yenilenen seçim sistemi…
* Güçler ayrılığı ilkesi: Devlet organları olan yasama, yürütme, yargı organlarının birbirinden ayrılması; görev ve yetkilerinin hukuk kurallarıyla belirlenmesi…
* Hukukun üstünlüğü: Demokratik biçimde belirlenmiş hukuk kurallarının toplumdaki tüm kişileri ve kurumları bağlaması…
* Toplumsal yaşamda Laiklik ilkesinin korunması ve geliştirilmesi…
* Çoğunluk- çoğulculuk ilkeleri dengesinin korunması ve geliştirilmesi…
* Yurttaşlar/ bireyler arasında hiçbir ayrım gözetmeme ilkesi…
* Demokratik sistemin etnik, dinsel/ mezhepsel temele dayalı yaklaşımlardan arındırılması…
* Uygulanabilir ve sürdürülebilir demokratik bir sistem…
CHP'NİN TEMEL TAŞLARI
* Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Cumhuriyetin ve Atatürk'ün partisidir. Programında tarihsel süreçten gelen 'Altı ok' ilkeleriyle çağdaş dönemin 'sosyal demokrasi/ demokratik sol' ilkelerini kaynaştırmıştır.
* Böylesine güçlü ve Türkiye'ye özgü iki temel taş üzerinde kurulmuş olan CHP'nin olmazsa olmazı yukarıda özetlediğimiz 'Demokrasinin Temel Taşları' dır.
* CHP'nin asla vazgeçemeyeceği diğer temel taşlar ise tüzüğünde yer alan 'Çarşaf Liste, Önseçim, Seçilmiş Görevlerde Yetki ve Süre Kısıtlaması, Cinsiyet ve Gençlik Kotası, Parti İçi Demokrasi (PİD), Düzenli Ödenti ve Parti İçi Eğitim (PİE) konularındaki hükümlerinin güçlendirilmesi ve içselleştirilmesidir...
ÖNERİLER
Siyaset alanındaki gelişmeleri yakından izlemeye çalışan duyarlı bir yurttaş olarak; CHP'de 'gelişim/ dönüşüm' içeriğinde anlaşılması/ yapılması gerekenler konusunda önerilerim şunlardır:
* Yerel Seçimlerden önce (5 Kasım) yapılacak Kurultayda partinin tüzüğü ve programı güncelleştirilmeli; yapılacak yeni düzenlemelerde öncelikli olarak CHP'nin kurumsal kimliği korunmalı ve geliştirilmelidir.
* PİD ve PİE çağdaş düzeyde düzenlenmeli ve içselleştirilmelidir.
* Yerel Seçim ittifakları bilim ve demokrasi temeline oturtulmalı; etnik ve dinsel kimliklere dayalı örgütlere taviz verilmemelidir.
Çünkü CHP, bilim ve demokrasiye dayalı olarak gerçekleştireceği 'gelişim/ dönüşüm' süreciyle hem kendisinin hem de Türkiye'nin temel taşlarının yerine oturmasını sağlayabilir.
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte...