Eğitimci- Yazar DR. Niyazi Altunya'nın 'UZUNKOŞU- Anılar' isimli kitabı, Eylül 2022 tarihinde 'Cumhuriyet Kitapları' tarafından yayımlandı.
Bu kitabı okuyunca ünlü Fransız yazar Andre Gide'in 'Anı yazmak, ölümün elinden bir şeyler kurtarmaktır…' diyen o güzel sözü bir kez daha bilincimde canlandı. Anı yazma konusunda pek zengin olmayan ülkemizin yazın dünyasında, özellikle örgütsel yaşamla ilgili anılar çok önem taşıyor. Keşke bu tür örnekler daha da çoğalsa…
Tüm anılarda doğal olarak 'öznel bakış açısı' öne çıkar. Ama Dr. Altunya, çok deneyimli olduğu eğitim tarihi yazarlığının da nesnel desteğiyle anılarını özgün bir özellik kazandırmış.
'Uzunkoşu' anılarını,Kesit köşemizde 17 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan 'Dr. Niyazi Altunya'nın Yeni Kitapları' başlıklı yazımda yaptığımbazı değerlendirmelerle harmanlayarak irdelemeye çalıştım.
ALTUNYA'NIN YAŞAMINDAN KESİTLER
Türkiye demokratik öğretmen örgütlenmesinin son elli yılını yakından izleyenler, 'Eğitimci- Yazar ve öğretmen örgütçüsü Niyazi Altunya'yı tanırlar. Belleklerimizi tazelemek için, yaşamından süzdüğüm kısa bilgi notlarını birlikte anımsayalım:
  • Çocukluk ve eğitim yaşamı:
1942 yılında Isparta Hacıahmetler köyünde doğan Altunya'nın yaşamının bu süreci, Cumhuriyetimizin 1940- 1960 döneminin özgün özelliklerini taşıyor: Yoksul ve çok çocuklu aile, yatılı (kamusal eğitim) süreci ve Cumhuriyet ilkelerine bağlılığın heyecanıyla başlanan öğretmenlik…
  • Örgütsel Yaşamı:
1962'de TÖDMF ile başlayan Altunya'nın örgütsel yaşam zinciri; TÖS, TÖB- DER, abece Dergisi, EĞİT- DER üyeliklerinden süzülerek, 28 Mayıs 1990'da ilk kurulan EĞİTİM- İŞ'in kuruluşundan 27 Ocak 1995'teEĞİTİM- SEN ile birleşmesine kadar Genel Başkanlık görevine uzanıyor.Ve 23 Ocak 1995 tarihinde EĞİT- SEN ile birleşerek oluşturulan EĞİTİM- SEN'in de '1 Nolu Kurucu Üyesi' oluyor.
Bugün ülkemizde Dr. Altunya'nın yaşadığı bu örgütsel yaşam sürecinin canlı tanıkları ne yazık ki çok az kaldı.
Ayrıca Niyazi Altunya için yadsınamaz bir gerçeklik de EĞİTİM- İŞ Genel Başkanlığı yaptığı dönemde ülkemize 'öğretmen sendikacılığı' konusunda sağladığı düşünsel ve uygulamalı katkılardır. Söz konusu 1990- 1995 sürecinde, daha çok siyasal grup yaklaşımlarından kaynaklanan yoğun ve kısır tartışmalı dönemin en az zararla atlatılmasında önemli katkıları olmuştur.
İlk EĞİTİM- İŞ'in belgelerinde yazılı olan sendikal ilkeler ve o yıllarda yaşanan kitlesel coşku (aradan 32 yıl geçmesine karşın) güncelliğini koruyor…
Biz Niyazi Altunya ile EĞİTİM- İŞ'in kuruluş sürecinde omuz omuza yol arkadaşlığı yaptık. Ancak 1991- 1992 yıllarında, o dönemde depreşen 'siyasal grup tartışmaları' ve benim bürokrasiye geçişim yüzünden yollarımız ayrıldı…
O dönemle ilgili olarak benim bilincime kazınanlardan çıkardığım gelecek öngörüsünün özetişöyledir: 'Demokratik öğretmen örgütlenmesinin 'örgütsel bağımsızlık' ve 'örgütsel birlik' ilkeleri geliştirilmeli; örgütsel yaşam daha bilimsel, daha katılımlı ve daha kitlesel düzeye yükseltilmelidir…'
'UZUNKOŞU'NUN BENDE TAZELEDİĞİ ANILAR…
Biz Dr. Niyazi Altunya ile 1974- 1975 yıllarında yapılanTÖB- DER genel kurullarında tanıştık. O yıllarda'Demokrasi İçin Birlik (DİB)' grubunun ilişkiler ağı içinde başlayan tanışıklığımız zamanlaailecek dostluğa dönüştü.
TÖB- DER içinde siyasal temele dayalı olarak yapılanan 'gruplar' içinde yer alan
aktivistlerin daha çok politik/ ideolojik konularda yoğunlaştıkları; eğitim ve öğretmenkonularının ikinci planda kaldığı, bence acı bir gerçekliktir. Örneğin o yıllarda DİB grubunun merkez düzeyindeki politik/ ideolojik önderliğinde İlhan Alkan, Nevzat Deringöl, Erdal Çalı isimleri öndeydi. Ayrıca grubun birçok ilde de paralel yapılanması vardı.
Niyazi Altunya ise grup içinde eğitim/ öğretmen konularında yoğunlaşan birarkadaşımızdı. Grup adına yayımlanan eğitim ağırlıklı belgelerin taslakları genellikle Altunyatarafından hazırlanırdı. Örneğin, DİB grubunun çıkardığı 'Okul Defteri' dergisinde ve 1978yılında TİP'in kamuoyuna açıkladığı 'Demokratikleşme İçin Plan'ın eğitim bölümününhazırlanmasında Altunya'nın yoğun emeklerinin olduğunun canlı tanığıyım.
Altunya'nın eğitim konusundaki üretimi 1980 sonrasında da sürdü. 'Bilim ve Sanat, abece veÖğretmen Dünyası' dergilerinde çok sayıda yazısı yer aldı. Yasaklı dönemlerde yazıları'Nihat Aksoy' adıyla yayımlanırdı.
EĞİTİM- İŞ kuruluş sürecinde Eskişehir ile ilgili olarak Niyazi Başkanın anılarında geçmeyen birkaç anıyı, anıların anıları tetiklemesi güzelliğiylepaylaşmak istiyorum:
*30 Mayıs 1990: EĞİTİM- İŞ'in kuruluşunu destekleyen ilk basın açıklaması Eskişehir'de yapıldı.
* 17 Haziran 1990: Niyazi Altunya genel başkan olarak ilk ziyaretini Eskişehir'e yaptı; geliş ve gidişinde otogarda alkışlarla karşılandı, uğurlandı.
* 22 Eylül 1990: Eskişehir'de yapılan Sendikal Haklar Kokteyline, o günlerde EĞİT- DER'in yeni Genel Başkanı olan Mustafa Gazalcı ile birlikte katıldılar; konuşmalar yaptılar ve coşkuyla alkışlandılar.
* 17 Kasım 1990: EĞİTİM- İŞ'intaşradaki ilk resmi bürosu (ve ilk tabelası) Eskişehir'de açıldı.
Dost yürekli insan Niyazi Altunya'ya ve ailesinenice sağlıklı ve üretken yıllar diliyoruz.
*****
GAZETECİ- YAZAR ÖNDER BALOĞLU'NA SAYGILARIMIZLA…
9 Kasım 2016 tarihinde sonsuzluğa uğurladığımızGazeteci - Yazar Önder Baloğlu anısına, Orhan Erpek(Efsane Amigo Orhan), Prof. Dr. Kemal Yakut ve ben İbrahim Gerede buluştuk.
Yaşamının son yıllarında kendisiyle çok şeyler paylaştığımız dostları olarak; toplumsal sorunlardan Es Es'e kadar uzanan anılarımızı paylaştık...
Ve dedik ki : 'Eğer Üstat BALOĞLU bugünleri görseydi, yazacak çok ince espriler ve öngörüler üretirdi...'
O güzel insanı anılarımızda yaşatacağız...
*****
İZNİNİZLE…
Eşimin dönemsel sağlık kontrolleri için bir süre Ankara'da olacağız. Söz konusu 'sağlık' olunca; sağlıklı günlerimizde heyecanla ayrıntılarını tartıştığımız konuların önemi kalmıyor…
Bu nedenle Kesit köşesi yazılarıma iki hafta ara vereceğim.6 Aralık 2022 tarihinde köşemizde tekrar buluşmak dileklerimizle…
Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla…