Okullarda imamların görevlendirilmesinin önünü açan 'Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES)' uygulamasına karşı tepkiler sürerken, bu kez de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 'karma eğitim' ile takıntılı sözleri ile karşılaştık.
Yusuf Tekin,10 Aralık 2014 yılında malum bir gazeteye verdiği röportajda 'Karma eğitim zorunlu değil' sözünü hatırlatanlara,' Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin, 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum' dediğini öne süre sürerek, ' Veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz.' açıklamasını yaptı.
Sayın Bakan'ın 2014 yılından beri (Sanki milli eğitimin başka sorunları yokmuş gibi…) karma eğitimle ilgili açıklamalar yapması oldukça düşündürücü…
'ESKİ MÜSTEŞAR YENİ BAKAN..'
2013-2018 yılları arasında MEB Müsteşarlığı yapan Yusuf Tekin, AKP Hükümetlerinin 9. Milli Eğitim Bakanı…
Ziya Selçuk ve Mahmut Özer öncesi Bakanlar döneminde eğitimi yöneten ve yön veren oydu.
Görünen o ki daha önce bürokrat olarak kurguladığı eğitimi şimdi Bakan olarak 'kafasına göre' şekillendirecek…
HIZLI REKTÖRLÜK !..
Yusuf Tekin, Müsteşarlık sonrası kanun hükmünde kararname ile Hacı Bayram Veli Üniversitesi'ne rektör yapılan bir kişi.
Aslında, rektör olabilmek için 3 yıl profesörlük kıdemi gerekiyordu. Ancak bu koşul 10 Temmuz 2018 tarihinde kaldırıldı ve üç yıl koşulunu taşımayan Yusuf Tekin rektörlüğe atandı.
Bu atamadan beş gün sonra 15 Temmuz 2018 tarihinde rektör atanabilmek için 3 yıl profesörlük koşulu yeniden getirildi.
Yusuf Bey, rektörlük görevini yürütürken 4 Haziran 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olarak atandı.
'AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN……'
Yusuf Tekin'in 'karma eğitim' ile ilgili incilerinin(!) yanı sıra Müsteşarlık yaptığı dönemdeki icraatlarını çok iyi biliyoruz;
Andımız'ın okunmasının okullardan kaldırılması, dershanelerin özel öğretim kurslarına dönüştürülmesi, temel lise / proje okulu gibi ucube sistemlerin kurulması, 2014 yılında çıkarılan kanunla binlerce eğitim yöneticisinin görevden alınması, özel okul öğretmenlerinin emsalleri kadar maaş almalarının engellenmesi, MEB teftiş sisteminin yerle bir edilmesi, özel okullara verilen eğitim desteği uygulamasının iflas etmesi,
Maarif Vakfı'nın kurulması, okullara mescit zorunluluğunun getirilmesi,
TEOG uygulamasını başlatıp sonra çark etmesi, LGS ile okulların nitelikli/niteliksiz diye ayrılması, sosyal etkinlik yönetmeliğinin değiştirilmesi, ortaokul düzeyinde özel yurtlar açılması için düzenleme yapılması, Öğretmen Performans Sistemi, öğretmen şikayet hattı gibi zedeleyici sistemlerin kurulması gibi icraatlar (!) Yusuf Tekin'in uygulamaya koyduğu işlerden sadece bazıları….
GELELİM KARMA EĞİTİME !..
Kız çocukları okullarından alınıp çalışmak zorunda bırakılırken, çocuk gelin/anne yapılırken ses çıkarmayanların, çocukların okullarından kopmalarının gerçek nedenlerini görmezden gelenlerin karma eğitimi hedef almaları tam bir saptırmaca (!).
Okullaşma oranının artırılması elbette gereklidir. Ancak bunu gerçekleştirirken karma eğitimi engel olarak göstermek yanlıştır ve örtük amaçlıdır.
Karma eğitim, eğitimde sorun değil; çağın koşullarına, bilime, sanata ve insanlığın toplumsal gelişmesine en uygun yöntemdir.
Kız ve erkek çocukları arasına aşılmaz setler çekmek, farklı cinsten çocukları potansiyel suçlu gibi görmek/göstermek, toplumda cinsiyetler arasında sağlıksız, hastalıklı gelişmelere yol açacak bir yaklaşımdır.
Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi ve eğitim sistemimizin öncelikli görevi, bilimsel, çağdaş ve laik eğitim anlayışı ile tüm çocuklarımıza eşit koşullarda birlikte yaşadıkları bir dünyanın iki yarısı ve tamamlayıcısı olduklarını kavratmak, iyi birer insan olmaları için yetiştirmeye çalışmaktır.
İşte bazılarının anlamadığı; bizim de anlatmaktan asla vazgeçmeyeceğimiz nokta da tam burasıdır…