'TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı.' Bu sözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait. Bu sözlerden sonra ülke gündemini Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) işgal ediyor.

SORUMLUSU KİM OLACAK?
Cumhurbaşkanı ABD gezisi öncesinde bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada; 'Uygulamaya girmesi konusunda bir mani yok. Hemen bu adımın atılması mümkün. Sayın Başbakan'la mütabakatımız da oluştu. Liseler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kontrolünde kendi sınavlarını yapar' diye konuştu. Şimde her Fen ve Anadolu Lisesi kendi sınavını mı yapacak? Bunun ülkeye olan maliyeti ve sınavın güvenilirliği nasıl sağlanacak? Okul öğretmenleri tarafından hazırlanacak sorularla yapılan sınavda şaibe olmaz mı? Mesala o okul öğretmeninin çocuğu veya yeğeni bu sınavı kazanması halinde oluşacak dedikodular liseye zarar vermez mi? Bazı öğretmenler çocukları ve yakınlarının sınavı kazanmaları için soruları kendi ayarlarındaki Anadolu Liselerindeki meslektaşlarıyla karşılıklı paslaşabilirler mi? Bunun olması nasıl önlenecek? Okul para karşılığında özel bir firmaya yaptırsa, o firma eğitim kurumunun haberi olmadan öğrencilere parayla satsa; oluşacak skandalın sorumlusu kim olacak?

BOL KEPÇEDEN NOTLAR
Mesala Fen Lisesi'nde sınava katılıp, kontenjana giremeyen öğrenciler Anadolu Liseleri için yeni bir sınava girecek mi? Öğrenciler okulda aldığı notlara göre yerleşecekse, bol kepçeden not verilen, sınavlarda kopya çekilmesine müsaade edilen okulları bitirenler mi en iyi okullarda okuyacak? Bunun olması halinde veliler çocuklarına en iyi koşullarda kaliteli öğretim veren ortaokulları değil de öğretmenlerin bol kepçeden not verdiği eğitim kurumlarını tercih eder. Eskiden Anadolu Fen Liselerine ve özel okullara giriş sınavı yapılırdı. Ayrıca Meslek Liselerine giriş sınavı da olurdu. Sınavı kazanamayanlar genel liselerde eğitim görürdü. AK Parti iktidarı genel liselerinin hepsini Anadolu Lisesi yaptı.

DAYISI OLMAYAN İYİ OKULDA OKUMAYACAK MI?
2014 yılında AK Parti tarafından hayata geçirilen TEOG, puanlama açısından bence adaletli bir sistemdir. (Ancak sadece bu sistemle değil, son yapılan tüm sistemlerle çocukların yarış atı gibi yarıştırılması, öğretimin ön plana çıkartılarak, eğitim kısmının önemsizleştirilmesi kabul edilemez.) TEOG'da Fen ve Anadolu Liselerine yerleştirmede öğrencinin aldığı puana göre yapıldığından Cumhurbaşkanının çocuğu bile olsanız, hak etmeden istediği Fen veya Anadolu Lisesi'ne yerleşemezsiniz. İstediği okullara 0,5-1 puan farkıyla yerleşemeyen bazı dostlarımız her kayıt döneminde mutlaka beni arar. Eskişehir'de eğitim konularında uzman olduğum için;'Ayhancığım, Milli Eğitim senden sorulur. Sen bu konuda bir şey yapamazsınız' derler. Ben de onlara, bu sistemde torpilin asla işlemediğini belirterek; '0,1 puanla başka bir öğrenci sizin çocuğunuzdan yüksekte ise , o okula girer' diye yanıt veriyorum. Okul müdürleri de bu sistemde torpil işlemediği için amirlerinin ve siyasilerin baskılarından kurtuluyordu. Şimdi herkesin merak ettiği soru şu: TEOG'un kaldırılması sonrasında en iyi Fen ve Anadolu Liselerine girişte 'Hamili kart yakınımdır' dönemlerine mi döneceğiz? 'Dayıları olmayan' başarılı çoçukların iyi okullarda eğitim alması istenmiyor mu?

LİYAKAT SAHİBİ
6-7 yıldır istediği okulu kazanmak için TEOG'a göre hazırlananlara haksızlık yapılmış olmayacak mı? Bu öğrenci ve velilerin yaşayacağı travmanın sorumlusu kimler olacak? Ülkede nitelikli öğretmen politikası geliştirmeden, tüm okullarda aynı kalitede eğitim verilmesini sağlamadan getirilecek hiçbir sistem başarılı olamaz. Gerçekten Türkiye'nin hak ettiği çağdaş bir eğitim politikasına kavuşması isteniyorsa, alanında uzman akademisyenler bu konuda görevlendirilmeli. Eğitim işi 'liyakat sahibi' insanlara bırakılmalı. Japonya, Fillandiya gibi ülkelerde yapılanlar örnekler alınmalıdır.

YAZ-BOZ TAHTASI
Hiçbir bilimsel araştırma yapılmadan 'sırf Cumhurbaşkanı istiyor' diye 'paldır küldür' bu sistemi kaldıranların getireceği yeni sistemin akibeti de daha başlamadan belli oluyor. 'Dindar nesil' yetiştireceğiz diye son 15 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı değiştiren AK Parti Türkiye'deki eğitim sistemini yaz-boz tahtasına çevirdi. 2005'te LGS gitti OKS geldi. 2007'de OKS yerine üç aşamalı SBS geldi. 2009'da ÖSS yerine YGS ve LYS geldi. 2010 yılında tüm düz (genel) liseler Anadolu Lisesi yapıldı. 2012'de 4+4+4 Eğitim sistemi getirildi. 2011'de tek SBS yerine birçok sınav geldi. 2012'de dershaneler kaldırıldı. 2014'te TEOG geldi. Şimdi de TEOG'un yerine başka bir sistem gelecek. İlkokullarda 2006 yılından geçtiğimiz eğitim yılına kadar ilkokul öğrencileri el yazısı ile okuma yazma öğretildi. Geçtiğimiz eğitim yılında bundan vazgeçilerek, yine dik temel harflerle eğitimler verilmeye başlandı. Tüm bunlar olurken iktidarda hep AK Parti vardı. Hep Recep Tayyip Erdoğan vardı...



ADI GİBİ HİÇ YENİLMİYOR

Ezcacı Odası Başkanı Yücel Yenilmez Pazar günü yapılan kongrede yeniden başkanlığa seçildi. 2007 yılından bugüne 10 yıldır Oda Başkanlığını üstlenen Yenilmez Eskişehir'de bu görevi en uzun süre yapan Başkan olarak şimdiden tarihe geçti. Yenilmez'den sonra Merhum Adil Akyıldız 8 yıl ile en uzun süre Eskişehir Eczacı Odası Başkanlığı yaptı. 13 yıldır Ezcacılık mesleği yapan Yenilmez 10 yıldır da Oda Başkanı. 29 yaşında Eskişehir'in en önemli Odalarının başında gelen Eczacı Odası'na Başkan olan Yenilmez şu anda kent demokratik kitle örgütlerinde ve siyasi yaşamında önemli bir aktördür. Adı gibi meslek örgütü seçimlerinde hiç yenilmeyen Yücel Yenilmez önümüzdeki süreçte siyasette de önemli görevler üstlenecektir. Demek ki Oda Başkanlığı görevini o kadar başarılı yapıyor ki; karşısına beş seçimdir tek bir aday çıkmadı. Sevgili Yücel'i kutluyorum. Eczacı Odası'ndaki başarı çıtasına daha da yükseklere taşıyacağına inanıyorum...

FOTO ŞAKA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karacan:
Utku Bey, Ahmet Ataç'ı Büyükşehir adayı yapmak için uğraşacağana sen aday ol.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer: Harun Bey beni güldürmeyin. Yılmaz Hoca, Ahmet Ataç varken, hiç beni aday yaparlar mı?
AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay: Anlaşılan Harun Bey, Büyükerşen ve Ataç'ın adaylığından çekindiği için kendisine zayıf bir rakip arıyor.

FIKRA

DÜŞÜNE DÜŞÜNE
Bölgelerarası folklor yarışması düzenlenmiş.
Finale, Karadeniz horon ekibiyle Ege Zeybek ekipleri kalmış. Ve yarışmayı, Zeybekler kazanmış. Karadenizliler duruma çok bozulmuş.
Temel yenilginin nedenini açıklarken
- Biz oynarken çok acele ettik
demiş:
- Keşke biz de Zeybekler gibi düşüne düşüne oynasaydık....