Cumhuriyet Halk Partisi'nde Odunpazarı ve Tepebaşı'nda 'mahalle delege seçimleri 08-30 Kasım 2019 tarihleri arasında' gerçekleşecek. İlçe kongrelerinin 'Aralık sonu veya 2020 Ocak başında yapılması' bekleniliyor. İl Kongresi '2020 Ocak sonu veya Şubat başında' yapılacak.

ATAÇ'LA GÖRÜŞTÜLER
Delege seçimlerine sekiz gün kala ilçe başkan adayları şekillenmeye başladı. Odunpazarı'nda tek adayın çıkması bekleniliyor. Mevcut Başkan Rahmi Çınar tek listeyle gireceği seçimi kazanması bekleniliyor. Tepebaşı'nda iki adaylı seçim olacak. Mevcut 'Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç ile eski İl Başkan Yardımcısı Yalçın Komşu' başkanlık için aday olacak. Her iki isimde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'la görüşerek, yapmak istedikleri projeleri anlattı. Dalgıç ve Komşu 26 Kasım 2017'de Tepebaşı İlçe Başkanlığı için yarışmıştı. Ahmet Ataç'ın desteklediği Dalgıç '249 oyla başkan' seçilmişti. Komşu, delege seçimlerinde müdahil olmamasına rağmen '124 gibi hiç azımsanmayacak oy' almıştı. Bu kongreden aylar sonra Dalgıç, Ataç'ın bilgisi dışında İlçe Yöneticileri Ali Ay ve Çetin Apaydın'ı 'İhraç edilsinler talebiyle İl Disiplin Kurulu'na göndermişti. Bundan dolayı Ataç ile Dalgıç'ın arası açılmıştı.

ADAR DALGIÇ'I İSTİYOR

Ataç son birkaç aya kadar Dalgıç'ın yeniden aday olmasına soğuk bakıyordu. Ancak parti kulislerinden edindiğim izlenime göre Ataç Dalgıç'ın 'adaylığına yeşil ışık' yakmış. İl Başkanı Abdülkadir Adar'ın Tepebaşı'nda Komşu'nun değil de Dalgıç'ın ilçe Başkanı olmasını istediği ve bu konuda Ataç'ı da ikna ettiği parti kulislerinde yüksek sesle seslendiriliyor. Ancak Dalgıç, yakın çevresine 'delege seçimleri yapıldıktan' sonra adaylığını açıklayacağını söylüyormuş. Ataç'ın desteğini almış bir ilçe başkanı bugünden aday olduğunu açıklayabilir. Bunun delege seçimlerinde kendisine çok da faydası olur. Hem Dalgıç hem de Komşu kesinlikle Kazım Kurt'un adayı değiller. (Kurt'un Tepebaşı seçimlerine müdahil olacağını düşünmüyorum.) Hangisi seçilirse seçilsin Ataç'la uyumlu çalışırlar. Bundan dolayı Ataç bu ikilinin yarışında taraf olmayabilir. Merhum Süleyman Demirel'in dediği gibi her iki isme 'Seçil, seninle çalışırım' diyebilir. Peki ilçe kongrelerinden sonra İl Başkanlığı ne olacak?

ÇARŞAF LİSTEYLE YAPILMALI
Delege seçimleri ve ilçe kongrelerine müdahil olmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in Abdülkadir Adar'ın tekrar İl Başkanı olmasını istediği belirtiliyor. Ataç'ın da Adar'ın İl Başkanı olmasına bir itirazı yok. Büyükerşen'in istediği gibi İl Kongresinin tek adaylı yapılıp, Adar'ın İl Başkanı olması için Kazım Kurt'un ikna edilmesi gerekiyor. Büyükerşen Kurt'u ikna ederse Adar il Başkanı seçilir.
Kurt ve Ataç yönetimi ortak belirlerler. 'Kurt ikna olsa bile Sinan Özkar, Rabia Akman bunu kabul etmez. İçlerinden biri İl Başkanı adayı olur' diyenler haksız sayılmaz. Ancak Odunpazarı'ndan gelen İl 'delegelerinin büyük çoğunluğunu Kazım Kurt' yazacak. Yani Kurt'un desteği olmadan aday olurlarsa, Adar'dan çok büyük fark yerler. Yılmaz Hoca'ya bu konuda 'tamam' diyen Kurt her zaman olduğu gibi 'etik davranır', ikili oynamaz. CHP Odunpazarı, 'Tepebaşı ve İl Kongrelerini çarşaf listeyle' yaparak, Eskişehir'deki diğer partilere demokrasi adına örnek olmalıdır.
----------------------------------------------
ADI GİBİ KALBİ DE TEMİZDİ

Salim Kartal'ı '8 yıl önce 31 Ekim 2011'de kaybettik. Büyük Şair Enver Gökçe'nin 'Kendisi için bir şey istemezdi/Yatak ölümü beklemezdi/Gitti vadesiz, gencecikken/Yigitken, güzelken, incecikken/Ölüm, adın kalleş olsun!' dizelerinde gibi 8 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Çok iyi bir dost olan Salim amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Tedavi görüyordu. Yaşama ihtimali azdı. Bunu biliyorduk. Ancak yine de O'nun öleceği fikrini kendimizi hazırlayamamıştık. Çünkü 38 yaşındaki genç insana hiç ölümü yakıştıramadık... Salim isminin anlamında olduğu gibi sağlam, kalbi temiz ve kendinden emin bir kişiydi. Bundan dolayı çok seveni vardı. Ölüm haberini duyan herkes hastaneye koşmuştu. Herkes üzgündü. Ertesi gün cenazesinde büyük bir insan seli vardı. Eskişehir'in başarılı genç işadamı, DYP eski Merkez İlçe Başkanı ve Eskişehirspor Yönetim Kurulu üyesi Salim Kartal gözyaşları ile ebedi yolculuğuna uğurlanmıştı. Muhabirliğimin ilk yıllarında CHP ve DYP'yi takip ettim. Zaten siyaseti bu iki parti yapıyordu. Delege seçimleri ve kongreleri hep heyecanlı geçerdi. Doğruyol Partisi'nde siyaset yaptığı dönemde tanıdım Salim Kartal'ı. Dürüst ve sempatik kişiliğiyle partililer tarafından çok sevilen bir isimdi. Şansızlığı DYP'nin gerilediği dönemde siyaset yapmasıydı. Şair Cezmi Ersöz'ün 'Birini ay çağırır yanına, öbürünü uçurumlar, bir diğerini denizler… İyiler hisseder önce iyiliklerine bu hayatta yer olmadığını… Ama acı verir onlara iyiliklerini karanlık bir yerde gizlice terketmek… Bu yüzden ne kadar acı verse de, ait olmadıkları bu dünyayı herkesten daha çok ciddiye alırlar… Geride kalanlar bilmeseler de onların incitilmiş kalpleri sayesinde yaşadıklarını…Sonunda iyiler erken ölür…' dizelerinde olduğu gibi kalbi temiz iyi insan Salim erken yaşta aramızdan ayrıldı. . Cemal Süreya, 'Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk' demişti. Dostları, Arkadaşları, sevenleri ve Eskişehirspor taraftarları Ölümünün 8'nci yıldönümünde bugün Salim Kartal'ı dualarımızla ve büyük özlemle anacağız. O'nu asla unutmayacağız. 'Mekanın Cennet olsun' kardeşim...
----------------------------------------------
MOTORSİKLETLİ TERÖRÜNE SON VERİLMELİ

Alt Geçit, üst geçit, tünel, mobese kamerası, kontrol geçiş kamerası, şehir giriş çıkışları kameraları, Bütün aklınıza gelen kameralar ve otomatik hız radarları, EDS'ler ve sabit yol kameraları, Dronlar, yani aklınıza gelen bütün kameralar merkezi olarak çalışmaya başladı. Aralarında Eskişehir'in de bulunduğu pilot illerde fotoğraflı ceza makbuzu düzenlenip, gönderilmeye başlandı. Emniyet kemeri takmayanlar, araçta sigara içip, cep telefonuyla konuşanlar, yaya geçit ve kırmızı ışık ihlalleri yapanlar kameralarla tespit edilip cezalandırılacak. Umarım Emniyet Müdürlüğü, araçta sigara içenler ve cep telofonuyla konuşanlar için gösterdiği hassasiyeti kent merkezinde ters yönden gidederek, yayaların hayatlarını hiçe sayan motorsiklet sürücülerine de gösterir. Özellikle 'Şair Fuzuli, Cengiz Topel Caddeleri ve Çarşı tramvay' duraklarının olduğu bölgelerde 'nereden çıktıkları belli olmayan ve kuralları hiçe sayan motosiklet sürücüleri, kendilerini uyaran insanlara pişkin şekilde kabadayılık da' yapıyor. Emniyet fotoğraflı ceza uygulaması kapsamında kent merkezinde yaşanan 'motorsikletli terörüne' son vermeli.

-----------------------------------------------------
CUMHURİYET ESNAFI

Uzun yıllar özel sektörde yönetici olarak çalışan Ufuk Tepeçalı emekli olduktan sonra geçtiğimiz yaz İsmet İnönü Caddesi'ndeki Söğütlüler Lokali'nin işletmeciliğini aldı. Eskişehirspor efsanelerinden Doğan Tepeçalı'nın yeğeni olan Ufuk Tepeçalı gerçek bir Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısıdır. Kendisini 20 yıldır tanıdığım Ufuk, 29 Ekim'de lokaldeki tüm masaları bayraklarla donatıp, gün boyunca müşterilerine Cumhuriyet, Atatürk marşları dinletti. Lokali ilk devraldığında duvarları Mustafa Kemal Atatürk'ün birbirinden güzel fotoğraflarıyla donatan Tepeçalı'yı Cumhuriyet'e karşı bu anlamlı duyarlılığından dolayı kutluyorum...

----------------------------------------------------
NOSTALJİ
SİYASETTE HEP ÖRNEK OLDU

Yıl 1992. 27 yıl önce SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı merhum Erdal İnönü Eskişehir'i ziyaret ediyor. İnönü aynı gün parti binasında basın toplantısı düzenliyor. SHP'nin efsanevi İl Başkanı merhum Kemal Metin ve o yıllarda SHP'nin genç Merkez İlçe Başkanı Nihat Çuhadar İnönü'nün yanında oturuyorlar. Fotoğrafta Kemal Metin'in arkasında ise bugünün 88'lik Kalpaklı delikanlısı Ahmet Özarslan'da yer alıyor. Erdal İnönü 31 Ekim 2007 günü kan kanseri tedavisi gördüğü ABD'de 81 yaşında yaşamını yitirdi. Bugün ölümünün 12'nci yıldönümü. Bilim adamlığı, renkli siyasi kimliğiyle hatırlanacak olan Erdal İnönü, ince espri anlayışıyla da öne çıkıyordu.

TABİ GÖREMEZSİNİZ
Erdal İnönü'yü sinema çıkışında yakalayan bir gazeteci sorar: - Sayın İnönü, sizi bu sıralar sinema salonlarında göremiyoruz pek? - Tabii göremezsiniz sinema salonları karanlık oluyor.
BEN KEDİ MİYİM?
Evde 'Erdal yetiş fare var!' diye çığlığı basan eşine gayet sakin biçimde şu cevabı vermiştir: - Bana ne Sevinç, ben kedi miyim?

BİR OY BİR OYDUR
Seçmenlerden biri seçim otobüsünün önüne atılır ve Erdal İnönü'ye hitaben 'Ölürüm yoluna' diye haykırır. Erdal İnönü cevap verir: - Dur, ölme. Bir oy bir oydur.

NORVEÇ'TE BAŞBAKAN OLURSUNUZ
Gazeteci der ki:- Sizin için Norveç'te başbakan olabilir, diyorlar. İnönü'nün cevabı: - Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye'de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.
Dürüstlüğü ve örnek kişiliğiyle Türk Siyasetinde sevilen saygı duyulan bir isim olan Erdal İnönü'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun.
-----------------------------------------
FIKRA
DOKTOR BEY KIZACAK

Köyde ağır bir hasta vardır, kasabaya götürürler. Hükümet doktoru ilaç yazar, reçete bir de fitil vardır. ''Bunu anüsten sokun!'' der. İlacı alır, köye giderler. Ama ''anüs'' nedir bilmezler ki! Bunun için, doktora telefon edip rahatsız edilir mi? Sonunda yalvar yakar muhtarı kandırırlar. Köy odasından sağlık ocağına telefon açılır, muhtar, doktara derdini anlatır, ''Peki doktor bey!'' deyip telefonu kapatır.
Sorarlar: ''Ne dedi?'' ''Makattan sokun dedi!'' Makat da ne demek?
Bilen yok! Birini telefon etmeye razı ederler, adam ''Yapmayın , etmeyin, doktor bey kızacak, hem de çok kızacak!'' derse de söz geçiremez. Açar telefonu sorar, doktoru dinledikçe de alı al, moru mor olur. ''Kusura bakma doktor bey!'' diyerek telefonu kapatır: ''Ben size çok kızacak demedim mi?'' ''Ne dedi?'' 'Kıçına sokun, kıçına, dedi!'